Merhaba. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar
Hatırlatma...
*Kolundan tutuyor. Duruyorsun. Onu görünce hıçkırıkların daha fazla geliyor. Dudağını kapatıyorsun dursun diye. Ama nafile . Durmuyor hıçkırıkların. Jungkook:
"(Adın)... ben...* bak... üzgünü..."derken bağırmaya başlıyorsun:
" jungkook! Sen ne yaptığını farkında mısın? Ha! Farkında mısın? Beni ne kadar kırdığını? Ne kadar üzdüğünü? Neden geldin? Gülmek için mi? Dalga geçmek için mi yoksa? Hı? Cevap versene! Sen git o kankanın yanına! Ben zaten kimim ki? Üç beş günlük sevgilin. Öyle değil mi? Söylesene? " Daha diyeceğin çok şey var ama hıçkırıkların buna izin vermiyor. Jungkook çok pişman olmuştu. Sana sarılıyor. İlk başta ittirmek istesen de sen de sonradan ona sımsıkı sarılıp ağlıyorsun. Ellerini yanağına koyup gözyaşlarını siliyor.Biraz sakinleşince sana:
"(Adın) gerçekten çok özür dilerim. Seni kırdığımın ,üzdüğümün farkında değildim. Beni affet... çok pişmanım... Seni çok seviyorum Birtanemm...." Yüzünğ aşağı indirip kedi gibi bakıyor. İçin gidiyor onun bu haline. Kıyamıyorsun , yanağına öpücük kondurup:
"Bir daha affetmem ona göre. O kız bizim yanımızda , özellikle buluşurken yerimizi söyleme!Ben getiriyor muyum erkek kankamı. Benim yok mu? Ha bir de bir daha seni öperse o kızı yolarım. Seni de döverim! Anladın mı! " jungkook bu tavrına gülüyor ve:
"Baş üstüne! Ne senin erkek kankan mı var? Ben neden bilmiyorum?" Son dediğine gülüyorsun. Ve:
"Şaka şaka, hem olamaz mı yani? Ben sana bir şey diyor muyum?"diyorsun. Jungkook rahatlamış bir şekilde seni kolunun altına alıp kafe ye dönüyorsunuz. İçerde hala şu kız var gitmemiş. Göz deviriyorsun. Seni görünce ayağa kalkıyor ve sana:
"Şeyy... özür dilerim... (adın )beni affetsen? Çok abarttım... " diyor. Sana da affetmek düşer. Sen gülümseyerek:
"Önemli değil. Affettim bile" diyorsun
Gülümseyerek. Kız sonra :
"Teşekkür ederim. Neyse ben gidim. Size iyi eğlenceler. " diyor ve çıkıyor. Siz de kalkmaya karar veriyorsunuz. Sen eşyalarınızı toplarken Kookie de hesabı ödeyip çıkıyorsunuz. Jungkook
Sana:
"Şimdi ne yapıyoruz sevgilim?" Sen ise bilmem anlamında dudak büküyorsun. Jungkook gülüyor ve:
"Sinemaya gidelim" diyor. Sen de olur anlamında kafa sallıyorsun. Sinemaya gidiyorsunuz Kookie bilet ,sen de mısır ve içecek almaya gidiyorsun. Filmi kookie ye bırakırsan böyle olur. Aşk filmi almış. Şimdi ne var diyeceksiniz? Şey var işte. Anladınız siz. Neyse sen izlemeye başlıyorsun. Film ilk başta duygusal. Sen de ağlıyorsun. Kookie de sana bakıyor ve gülüyor. Finalle az kaldı. Filmin sonunda beklediğin şey geliyor. Sen utanıyorsun. Kafanı mısır kovasına sokar gibi yemeye başlıyorsun. Kookie sana bakıyor. Ne yapıyorsun sen bakışı attıktan sonra anlamış olacak ki pis pis sırıtıyor. Film bitiyor. Sen kaçar gibi dışarı çıkıyorsun. Kookie sırıtarak arkandan geliyor. Sen sanki maratona çıkmış gibi koşturmaya başlarken seni kolundan tutup çeviriyor. Sonra seni öpüyor . Sen gözlerini pörtlemiş, kalbin ise Bigbang ın Bangbangbang şarkısını çalmaya başlıyor. Ayrılıyor ve :
"Alış Bayan küçük domatess... "
deyip yürümeye başlıyor...Artık birbirinizin değerini bilmeniz lazımdı. En önemli olan güveni yanınıza alın ve beraber evlilik yoluna yelken açınnnnn.......
Bir mutlu son dahaa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS İle Hayal Et
Fiksi PenggemarSadece hayaller istediğin gibi olur, istediğin gibi yönlendirirsin. Sen de gel beraber yönlendirelim, beraber hayallere dalalım...