Mantıklı düşünebilen bir parçam bunu yazmayı kesmem için bana yalvarıyor. İşleri daha da berbat bir hale getirebilirim. Her şey daha büyük bir çıkmaza sürükleyebilir. Ve bu sefer uçurumun kenarından o kadar kolay kurtulamayabilirim.
Yada, kendimi kandırmanın anlamı yok. Daha fazla boka batmam mümkün değil.
Konuya nasıl girmem gerektiğinden emin değilim. Ama bir yerden başlamam gerek. Öncelikle bunu yazmak için masa başına oturmam oldukça zaman aldı. Başıma daha büyük bela alır mıyım korkusu tamamen benden kaynaklı. Gerçek sorun ve anlatacaklarım benden tamamen bağımsız gerçekleşenler.
Doğaüstü varlıklara hiç inandınız mı? Sanırım dininizde olduğu kadarına karşı birkaç şey biliyorsunuz. Cin, şeytan ve onlar gibi birkaç şey daha. Tamam, bu meseleyi uzatmayacağım.
Onların hiçbir anlamı yok.
Üzgünüm ama gerçek birkaç dua okuyup da paçayı kurtarmaktan çok daha farklı. Yanlış bir anlaşma yada davet sonucunda gökyüzünden ilahi varlıklar gelipte sizi kurtarmıyor.
Benden tavsiye, fazlasıyla yanlış bir halt yiyipte benim ve kimlikleri asla açıklamayacak ve muhtemelen hikayelerini saklı tutacak, anlatacak kadar yaşayan yada akli dengesi yerinde olan bir avuç insanız, insanların yaptığı gibi kurtuluşu Kuran yada İncil gibi kutsal olduğu iddia edilen kitaplarda aramayın. Tekrar üzgünüm ki onlar bir avuç saçmalıktan başka bir şey değil.
Az olan kurtulma şansınız çok daha eskilerde.
Ailenizden öğrenip sorgusuz kabul ettiğiniz inançlarınızın onlara karşı pekte bir işe yaramadığını kabullendiğinizde daha eskiye gitmelisiniz. Yaşamın kökenine. Pagan’a.
Konuyu dağıttım, her neyse. Bunu sonra uzun uzun açıklayacağım zaten. Eh, en azından artık nereden başlayacağımı buldum. Meraktan yaptığım ve amaçsız bir davetin olabilecek en büyük hata olduğunu sonra öğrendiğim günden almalıyım olayı.
Gizleme büyüsü yapıldığı halde bir Gölgeler Kitabı’nı nasıl bulduğum bugüne kadar çözemediğim tek şey. Modern cadı olan halamın bilgilerini sonuna kadar sömürdüm. Kullanmadım evet, sömürdüm.
Bu arada büyü abrakadabra yada nesneleri uçurup birilerini iksirlerle kendine âşık etme değil. Şey, aslında sonuncusu gayet mümkün ama etkisi sonsuza kadar değil elbette. Buna da sonra değinmeyi düşünüyorum.
Benim hikâyeme gelirsek, adım İrem. Her cadının kendisine has olan gölgeler kitabı diye bir kavram var. Halama ait olanı buldum. Tehlikeli bir demonu çağırdım. İşe yaramayacağını düşünmüştüm, başarıla olmak için insanlar genelde bu konuya yıllarını verir. Ama başardım. Ve büyük bedeli olan bir anlaşma yaptım. Deli gibi korksam da belli etmemek şu anda hayatta olmamın en büyük nedeni. Anlaşmanın maddelerinde yaşananları kimseyi anlatmamak konulmaması da bunu sizinle paylaşacak olmamı sağlıyor. Çoğu kişi kendine saklamayı tercih eder.
Bir karar verdim. Neler olduğunu ilk günden itibaren birinci elden anlatacağım. Ve hepsi inanın yada inanmayın tamamen gerçek. Ve henüz bitmiş de değil.
Yanlış bir varlığa tutulan ve sürekli hata yapan salağın öyküsüne hoş geldiniz.
Tek bir şart var.
Karanlıktan korkan kalanını dinleyemez.
Çünkü burası sıradan bir insan için fazla karanlık, bilginin bedeli ise tahmin edemeyeceğiniz kadar ağır olabilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktan Korkar Mısın?
RomanceYanlış bir varlığa tutulan ve sürekli hata yapan salağın öyküsüne hoş geldiniz. Bir karar verdim. Neler olduğunu ilk günden itibaren birinci elden anlatacağım. Ve hepsi inanın yada inanmayın tamamen gerçek. Ve henüz bitmiş de değil. Tek bir şart var...