Müziğe verilen değer

12 2 0
                                    

Öncelikle müziğin evrensel ve herkesçe değişebilir bir nitelikte olduğunu savunduğu belirtmek isterim. bu kitap her hangi bir şekilde bir kültürü veya bir müzik türünü kötülemek için yazılmamıştır. sadece çoğu insanın ''neden'' dediği soruların cevaplarını vermek için yazılacak bir kitaptır.

Öncelikle müzik tarihi çok eskiye dayanan bir kavramdır. Müzik , insan yada çalgı seslerinin, belli bir biçimsel güzellik yada duygusal ifade yaratacak biçimde düzenlenerek biraraya getirilmesini içeren sanat dalıdır. Bu düzenleme kültürlere göre belirlenmiş ayrı melodi ve ritm (Batı müziğinde armoni) standartlarına uygun olarak gerçekleştirilir. Sözcük kökeni Yunan mitolojisindeki esin perilerine verilen Musa adına dayanır.

Müziğin birbirinden farklı birçok türü vardır . Bu türlerin bazılarından bahsedecek olursak ;

ROCK MÜZİK :

Bu müzik çeşidi 20. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir müzik çeşididir. Genel olarak elektro gitar, bateri ve bas gitar gibi enstrümanlar kullanılmaktadır. Bununla birlikte organ ve piyano gibi klavyeli enstrümanlarda rock müzik türünde sıkça rastlanmaktadır. Ülkemizde az ilgi gören bir müzik türüdür.

KLASİK MÜZİK :

Bu müzik çeşidi Avrupa'da yüksek gelir seviyesine sahip olan ve yüksek zümre olarak değerlendirilen insanlara ait görünümünde olan ve halk müzikleri ile net çizgilerle ayrılmış durumda olan müzik çeşididir. Ülkemizde az görülen bir müzik türüdür.

TÜRK POP MÜZİĞİ :

Türkçe sözlü hafif müzik veya Anadolu pop alaturka ve halk müziği kalıpları üzerine modern müzik kalıplarının monte edilmesiyle oluşturulmuş bir Türk müziği çeşididir. Batı Avrupa melodileri baz alınarak geliştirilen Türk pop müziği, hem klasik Türk müziğinden ve halk müziğinden yoğun olarak beslenmiş hem de popüler müziğin evrensel çizgilerine sadık kalmayı başarmıştır.

ARABESK MÜZİK :

Türkiye'ye özgü, oryantal bir halk müziği türü. Genellikle duygusal olan şarkı sözleri; umutsuz aşkları, günlük dertleri, umutsuzluğu ve başarısızlığı konu edinir. Küçük bir kısmı ise entrümantaldir.

Kısaca birkaç müzik türünden bahsettiğimize göre kitabın asıl yazılma konusuna geçebiliriz :

öncelikle neden çoğu yabancı ülkeden müzik alanında geride olduğumuzun açık bir nedeni var o da müziğe verdiğimiz önemin çok düşük olmasıdır. Görüldüğü kadarı ile sanatçılarımızın çoğunda ''nasıl olsa ünlüyüm ve sesim güzel deyip oturmak var . tabiki de bu bazı sanatçılar için geçerli. Ama öte yandan yurtdışındaki yabancı ülkelere baktığımızda çocuklarını içinde bulundukları kültürün içinde bir tiyatro edası ile yetiştiriyorlar . Tabiki bu demek değil ki yabancı ülkelerdeki bütün sanatçılar bizden iyi . Asıl demek istediğim onlar doğduğu andan beri bir kültürün içinde yetişiyorlar ama bizim gençlerimize baktığımızda , kimisi batı tarzı kimisi arabesk , kimisi pop , belki de bu yüzden kaybediyoruzdur .

Ayırca bir diğer konu ise , ''sanatçı'' kelimesinden ne çıkardığımız . Çoğu insana ''sanatçı nedir ?'' diye bir soru yöneltsek cevapları ''sesi güzel olan kişi'' vs. şeyler olur . Ülkemizde eğerki bir insan doğduğunda sesi güzelse o sanatçıdır . Ama çoğu yabancı ülkede bu böyle değildir . Örneğin dünyaca ünlü ve herkesin hayatlarında en azından 1 kere bile ismini duyduğumuz sanatçılara baktığımızda ( Lady gaga , Beyonce, Adele gibi) onların seslerinin çok çok iyi olduğunu görürüz ama sanmayın ki onlar o sesle doğdukları gibi dünya starı oldular . Hayatları boyunca kendilerini müziğe adadılar ve tek bir hedefleri vardı oda sanatçı olmak ...

Örneğin Amerika 'da yapılan ''American musıc awards '' gibi ödüllere bakalım . İlk yapıldığı günden beri 1 tane bile türk sanatçı katılmamıştır (katılmış birkaç kişi olsa bile sadece seyirci olarak katılmıştır. ) .

Veya sokak sanatçılarına verilen değere bakalım . Sokak sanatçısı denince maalesef ki ülkemizde çok yanlış bir önyargı var . İnsanlar saygı göstermek yerine çoğu zaman dilenci muamelesi yapılıyor . Diğer çoğu ülkede buy böyle değil , neden mi bu kadar kesin konuşuyorum çünkü , diğer ülkelerdeki sanatçıların %20 lik bir kısmı sokak sanatçılarıdır . Belki bu değer az gibi görünebilir ama Türkiye ' de bu oran %1 dir yani her 100 insandan 1 tanesi sanatçı olmaya hak kazanıyor ama şuanda sokaklarda kaç tane sokak sanatçısı olduğunu düşünürsek zaten düşük olan bu oranlar daha da dibe vuruyor .


Sanat mıyız ? Sanatçı mıyız ? yoksa sanata karşı mıyız ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin