Bölüm 1

30 9 2
                                    

Bugün okulun ilk günü. Heyecanlansam mı üzülsem mi karar veremedim. Aslında ikisini de yaşıyorum. Arkadaşlarımı göreceğim için heyecanlanıyorum fakat derslerden dolayı da üzülüyorum. Yani üzülüyorum derken dersleri pek sevmem doğrusu bu yüzden nefret ediyorum desem daha iyi olur.
Yatağımı toplayıp üstümü giydim. Siyah bir T-short altına da siyah bir jean giydim. Bilerek siyah giyindim.-Bu gün benim için hüzün günü gibi resmen- Saçımı düzleştirip at kuyruğu yaptım. Saçımı dağıtmayı pek sevmem. Saçımın düz olmasına bayılırım. Sonra yüzümü yıkadım. Ben tuhaf biriyim. Hep ters iş yaparım. Mesela az önceki gibi. Çantamı düzenleyip aşağı kahvaltıya indim. Kahvaltımı da yaptıktan sonra okulun yolunu tuttum. Okula girdiğimde tuhaf bir hava oldu. Sanırım uzun süredir gelmediğimden. Sınıfa çıktım. Bugün ilk ders MATEMATİK!! Sabah sabah da matematik mi işlenir. Sınıfa girip yerime oturdum. Yanımda en yakın ve tam 9 yıllık arkadaşım oturuyor. Ben 8. sınıfa geçtim. Anasınıfında da onunlaydık. Adı Kevser.  Somurtmayı çok sever. Ben de gülmeyi bu arada ben de Rüzgar. İsmimi çok seviyorum. Babam bu ismi çok sevdiği için bana koymuş. Annem koymamış,babam koymuş. Annemi hiç sevmem. İyi ki de o koymamış. Annemi sevmem çünkü ben doğduğumda beni doğurup "Ben bu çocuğu istemiyorum"demiş. Zaten beni doğurmayı da istememiş zorla doğurmuş babamın isteği ile. Keşke başka biri annem olsaydı. Çünkü bu yaşlarda anneme çok ihtiyacım var. Mâlum ergenlik meselesi. Burada da aile bireylerine ihtiyaç duyuyorum. 13 yaşındayım Nisan'ın 11 'inde 14'üme giriyorum. Her neyse nerede kalmıştım. İşte Kevser gibi şanslı bir arkadaşım var. Somurtkan falan ama beni çok iyi dinleyen birisi. Tabi ben de onu.

TERKEDİLMİŞLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin