Gözlerimi açtığımda her yeri bulanık görüyordum. Kendimi bir hastane odasında buldum.Yıkık dökük bir hastane odası.Yanıma baktığımda annem ve babamı gördüm.Ama önümden gelip geçiyorlardı.Sanırım halüsinayson görmeye başladım.Ayağa kalkabilecek hale gelmeye çalıştım ve bunu başardım.Odadan dışarı çıkıp yardım isteyecektim. Ayağımı kapıdan dışarı attığım an ne göreyim! Benden başka ortalıkta kimse yok ve yerler kan içinde.Duvarlarda kanlarla ''sen ölüceksin'',''burdan kurtulamassın'' gibi şeyler yazıyordu.Ağlamaya başladım.Keşke buraya hiç gelmeyip Almanya'da kalsaymışım.En azından daha mutlu olurdum. Koridorda ilerledikçe kanlar hala yerde duruyordu.Burası nasıl hastane böyle! Kim getirdi beni buraya!
Üstüm başım kan olmuştu. İlerliyordum...ilerliyordum... ve tam yanımda bir ameliyathane gördüm. Ameliyathane kapısının üzerinde ''Girmeyin.İçerde ölüler var'' yazıyordu.Fakat ameliyathane odasında neden ölüler olabilir ki?
Of bu yaşadıklarıma inanamıyorum.Bi saattir çıkış kapısı arıyorum ve bulamıyorum.Burdan nasıl çıkacağım konusunda en ufak bir fikrim yok.Keşke bu bir kaç gün içinde yaşadıklarım sadece bir rüya olsada uyanıp Almanya'da kendi evimde mutlu mesut yaşamaya devam etsem...
Ağlayarak ve kanlar içinde hala ilerlerken önümde baya ileride bana doğru ilerleyen bir şey gördüm.Bu beyaz elbiseli,gözleri bembeyaz,kolları bacakları tamamen simsiyah olan uzun saçlı bir şey bana doğru ilerliyordu. Geri geri gittim.. ve Ameliyathane'nin önüne geldiğimi gördüm ve durdum ya o değişik görünümlü şeyin bana zarar vermesine izin verecektim,ya da o ameliyathaneye girecektim.Buna karar veremeden o şey bana yaklaşıyordu.Gitgide hızlandı ve o an istemsizce hemen ameliyathaneye kendimi attım.
İçeri girdiğimde yüzlerini tam göremediğim üstü başı kan olan korkutucu doktorlar birini ameliyat ediyor gibi görünüyorlardı.Benim geldiğimi gördüklerine eminim fakat görmezden geldiler.Ameliyathane'nin köşesine gittim ve sessizce kendimi yere attım.Ağlıyordum ve dua ediyordum.Buradan nasıl kurtulacaktım?!
Şuan korkudan ziyade bu kadar yalnız olduğum için üzülüyordum.Ailem yanımda yok,en yakın arkadaşım beni tam bir deli sanıyor.Ben şuan ciddi anlamda Yalnız'ım.
Doktorlar işlerini bitirdikten sonra adamı bir dolaba attılar ama neden ameliyat ediyorlarsa onu odasına götürmek yerine niye dolabın içine attılar? ve dolabın içinde onlarca böyle insan vardı! Korku dolu gözlerle onlara bakıyordum.Birden arkalarını dönüp bana uzunca baktılar.
Tam 1 dakika oldu! Hala bana bakıyorlardı.Ve bana daha fazla yaklaşıp benim yüzümü inceliyorlardı.Yüzlerini tarif etmem gerekirse; bembeyaz suratları ve ikisininde simsiyah gözleri vardı.Hiç konuşmuyorlardı.Bir tanesi benim suratıma iyice yaklaştı...yaklaştı...yaklaştı.... Tam gözlerimi açıp kapadığımda önümde bir çığlık patlattı. Ne yapacağımı bilemedim hemen çıkmaya karar verdim. Bana zarar vermelerinden korkuyordum.
Ameliyathane odasından çıktım koridorun tam karşısında bir kapı gördüm ve koşa koşa hemen gittim. Kapıyı açtım ve aşırı bir güneş ışığıyla karşı karşıya kaldım! Hastaneden çıkmıştım sonunda. Yavaş yavaş yürümeye başladım.Ama...ama.. burası sanki başka bir yerdi!