"Yoongi hyung ben çıkıyorum."
"Ama kahvaltı etmedin Kookie! Gel ve hemen kahvaltını yap!!!!"
"Yahh Hyung geç kaldım lütfen gideyim. Söz veriyorum orada bişeyler yerim."
"Dur o zaman sana bir şeyler hazırlayayım orada yersin."
"Hyung çocuk muyum ben yaa! Bide beslenme çantasına koysaydın."
"İyi tamam tamam. Küçük Kookie'm büyümüşte atar yaparmış mış."
"Ya Hyung!"
"Hadi git artık geç kaldın"
Anahtarımı ve telefonumu çantama koyup evden çıktım.
Otobüs beklerken Yoongi Hyung ile nasıl ev arkadaşı olduğumu düşündüm. Evden kaçmıştım ve kalacak yerim yoktu. Oda beni evine aldı. İyiki Yoongi Hyung Yanımda.
Otobüsten inip çalıstığım Caffe'ye geldim önlüğümü taktım ve işe başladım. Her yer müşteri kaynıyordu. Ne var bu kahvelerde acaba insanlar kahvaltı yapmadan buraya geliyorlar.
Bir müşteri bana el kol yapıp duruyordu. Kendisini görmediğim için sinirlendi herhalde. Bir dakika işareti yaptım ve makineden kahvenin bardağa süzülmesini bekledim. O sırada bana el kol yapan adamı daha iyi inceliyebildim. Gençti. Yakışıklıydı. Esmer tenliydi ve kestane renkli saçlarıyla çok yakışıklıydı. Yüz hatları, dudakları, gözleri... Sanki mükemmelliğin vücut bulmuş hali gibiydi. Bi anda ayağıma sıcak birşey döküldü ve bağırdım. O anda farkettim kahve bardaktan taşmış ve yerler hep kahve olmuş. Esmer genç benim olduğum tarafa baktı ve güldü. Aman tanrım bir insan bu kadar mı güzel güler. Ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. Neden buraya geliyoduki. Ona bakmaktan işimi de yapamıyordum. Nasıl anlatsam..
Büyülenmiş gibiydim. Aramızda 2-3 adım kalana kadar yaklaştı. Ve ilk defa sesini duydum-Üstüne kahve dökülmüş. Yanmış olabilirsin.
-Şeyy...
Eline bir peçete aldı ve pantalonumu temizlemeye başladı.
-Şeyyy hayır gerek yok... Ben temizlerim Beyfendi
-Adım Taehyung. Beyfendi demene gerek yok. Ayrıca daha kahve doldurmayı beceremiyorsun. Üstünü nasıl temizleyeceksin.
"JEON JUNGKOOK"
Eyvah şimdi sıçtım işte.
"Yine mi birşeyler döktün. Müşterileri rahatsız ediyorsun."
-Ben rahatsız olmuyorum Bayım.
Taehyung'un dediğine şaşırmıştım.
-Hem ciddi yanığı olabilir. Pansuman yapmama izin verin. Çok uzun sürmez.
Patron bana işini hemen bitir dercesine bir bakış attı ve gitti.
-Gerek yoktu aslında. Teşekkür ederim. Gerisini kendim hallederim.
-Sen pansuman yapmayı ne bilirsin ki. Bırakda yardım edeyim.
-Peki
-Ama başka bir yere gitmeliyiz. Pantolonunu çıkarman gerekecek çünkü.
-Nee!! O niyeymiş??
-Bir kerede beni dinle.
Yaka kartıma baktı ve ismimi söyledi
"Jungkook"
-Öfff iyi tamam. Şurda personel odası var oraya gidelim.
Personel odasına gittik. O pansuman çantasını getirmeye gitti. Bende oturmaya başladım. Personel çantasıyla geldi.
-Eeee ne bekliyon çıkar pantalonunu.
-Şeyy...
-Ney?
-Utandım da ben biraz ondan şeyeettim yani.
-Çıkar hadi! Yoksa ben çıkarırım.
-Tamam tamam kendim çıkarırım.
Pantalonumu yavaşça çıkarmaya başladım. Ama cidden çok utanıyordum. Pantalonumu tamamen çıkardığımda bakışlarını bana çevirdi. Eline bir krem aldı ve yanıma geldi. Yanıklarımı göstererek:
-Çok kötü yanmışsın.
Kremli elini bacağımın üstünde gezdiriyordu. Çok yavaş davranıyordu ve tahrik oluyordum. Yüzüne baktım sırıtıyordu.
-Hey bilerek mi yapıyorsun?
İyice sırıtmaya başladı.
-Neyi?
-Şeyi...Tahrik etmeyi.
-Neden öyle bir amacım olsun Jeon. Benim amacım...
Dudaklarıma yaklaştı ve:
-Seni öpmek...
🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥
Merhaba arkadaşlar ben wattyde yeniyim. Yani hep okurdum yazmaya yeni başladım. Umarım bölümü beğenirsiniz🐸 Diğer kitabım olan "GANGSTER" ı da okuyabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAHVE -VKOOK
FanfictionVKOOK/TAEKOOK SMUT İÇERİR. RAHATSIZ OLACAKLAR LÜTFEN OKUMASIN!!!