''Hadi ama dostum bu kadar fazla endişeli olma bak gör doğum iyi geçecek. Zura güçlü bir kadın bunun gibi bir şey ona sinek ısırığı gibi gelir.'' dedi henüz 30 yaşların da gibi gözüken sarışın adam.
''Umarım dediğin gibi olur Capar. Umarım bunu da atlatabiliriz.''
İki arkadaş endişeli gözler ile etrafı tararken son bir çığlıkla ortalık ölüm sessizliğine büründü. Bunun ne olduğunu ikisi de biliyordu ve merakla kapının açılmasını beklediler. Çok geçmeden kapı açılıp içeriden kısa boylu,şişman ve çirkin bir kadın çıktı.
''Siz gerizekalılar bura da neyi bekliyorsunuz. Ay sizinle mi uğraşıcam çekilin Jang piçi nerede o gelsin.''
Jang bir adım öne çıktı ve yaşlı kadına dik dik baktı.
''Ay sen ne çirkinsin. Çocuğun sana benzemiyor iyi ki neyse neyin olmuştu senin ya ha hatırladım senin gibi bir çirkin oğlun olmuştu.''
Kadının bu sözünden sonra Jang ve Capar birbirlerine baktılar. Jang'ın mutluluğu gözlerinden okunuyordu. Hayatın da hep bir erkek evlat istemişti ve güzeller güzeli karısı kendisine bir erkek evlat vermişti. Kendisini evrenin en mutlu erkeği ilan etti Jang. Uzun süre kapıda durduktan sonra karısına ve oğluna doğru koşar adımlar ile ilerledi. Capar yaşlı ebeyi kenara ittirir iken kadim dostunun arkasından o da girdi gülümseyen kadını görmezden gelerek.
''Kaç asırdır bunu bekliyordum sonunda gerçekleşmeye başladı. Kaderin döngüsüne takılı mı kalacak yoksa kaderin döngüsünü kendisi mi belirleyecek. ''
Yaşlı kadın kendi kendine konuşurken Jang çoktan mutluluktan ağlamaya başlayıp eşinin yanına doğru son hızla gitmişti. Zura mutluluk ile oğlunu babasına doğru uzatmıştı. Jang titreyen elleri ile oğlunu alıp suratını göreceği pozisyona getirmiş oğluna bakıyordu. Belki hayatı boyunca 1 kez aşık olacağını düşünmüştü ama çok yanıldığını o an anlamıştı. Çünkü bu dünyada en kıymetli bir şeye aşık olmuştu Jang o andan itibaren.
YN(Bunu yazmasam olmazdı ama yeter baydın yani.)
''B-u aman tanrım bu benim oğlum değil mi?''
''Capar bak benim oğlum oldu. Oğlum oldu ulan şuna bak dünyalar yakışıklısı oğlum oldu.''
Jang oğlunu mutluluk gözyaşları ile dünyaya duyururken odada bulunan herkes hüzün ve mutluluk ile Jang ve oğlunu izliyorlardı.
''Oğlumuzun adı ne olacak sevgilim biliyorsun ilk çocuğumuza sen isim verecektin.''
Jang oğluna mutluluk ile baktı ve aklında hiç varolmayan bir isim belirdi.
'' Oğlumuzun adı Bürküt olsun.'' dedi Jang mutluluk ile Zura gülümseyen gözler ile oğluna ve kocasına baktı.
''Mükemmel bir isim bulmuşsun hayatım. Bürküt ha sevdim bu ismi.''
Jang ve Zura mutluluk ile oğullarına baktıktan sonra kahkahalar ile gülmeye başladılar. Capar bu çiftin şen kahkahalarını gülümseme ile izledi.
Evrenin karanlık köşeleri:
''Yeniden doğdu.''
Karanlıkta oturan adam bunları fısıldadı ufka doğru. Bugünün geleceğini çok uzun zamandır bekliyordu zaten. Babası olacak o Tanrı bozuntusu yine işine karışıp kardeşini yok etmesine göz yumamamıştı.
''Ahhhhhhhhhhh.''
Karanlıkta ki adam öfkeyle kükredi ve yumruğunu oturduğu kapkara tahta vurdu. Taht hariç bulunduğu gezegen yok olurken adam evrenin karanlığına doğru bu sefer kahkaha atmaya başladı. Kahkahası öyle içten ve öyle mutluluk doluydu ki tamamen adamın zıt görünüşünde idi.
''Demek böyle oynamak istiyorsun ihtiyar öyle olsun istediğini sana vereceğim ama unuttuğun bir şey var o da benim kim olduğum.''
Adam elini savurmasıyla bir anda yok oldu sanki hiç orada değilmiş gibi.
Eveet benim mükemmel okurlarım. Giriş bölümü nasıldı sizce. Fazla olaylara girmedim bu sefer.
Umarım beğenirsiniz ve yorum yapıp fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen.YN(Ulan ne diye ben düzenlerim kanka dediysem. Neyse canım ejderha okurlarım. Yazar mı? ben mi? desem tabiki beni seçersiniz bu yüzden anti Yazar sayfası kuracağım.)
Uzun bir aradan sonra tekrar dan merhaba. Kurguyu tamamen değiştirdim. Umarım beğenirsiniz. Bu arada arkadaşım düzenlemeyi yapacak elinden geldiği kadar. Kurgu hakkında herhangi bir sorununuz veya bana verebileceğin bir tavsiye olursa mutluluk ile kabul ederim. İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bürküt
FantasyTanrım! Hala kitabımı okumaya başlamadın mı.Göz atmadan geçme beğenirsin umarım.