''Tamam, şirkette görüşürüz.''
Jiyong arabayı okulun önüne park edip, yolcu koltuğunda çantasıyla oturan Seungri'ye baktı.
''Niye gülüyorsun?''
''Bir öpücük ödünç alabilir miyim?'' Seungri sırıtıp adama doğru eğildi.
''Seungri hayır---''
''Nedenmiş?'' Hala sırıtırken sorduğunda elleriyle Jiyong'u belini kavradı.
''Seni öptüm çünkü--''
''Öpmemeliydin.'' Seungri hala gülüyordu ve sokaktan geçen biri bile iyi bir modda olduğunu farkedebilirdi, yüzü tamamen parıldıyordu. ''Bekleyebilirdim, aslında bekliyordum.'' söyleyip iyice Jiyong'a doğru eğildi. ''Ama beni öptün,'' kaşlarını kaldırıp güldü. ''bu iyi bir karar değildi, şimdi daha fazlasını istiyorum.''
''Geç kaldın.'' Jiyong söyledi. ''Geç kaldık.''
''Bu bir evet mi?''
''Ri sen sadece--''
''O zaman da panikledin.'' Seungri söylediğinde hala onu öpmemişti, aslında bunu yapabilirdi Jiyong'un ona karşı çıkacağı falan yoktu ama sarışın bu şekilde olsun istemiyordu.
''Ne demek istiyorsun?'' Jiyong sordu, ellerini nereye koyacağını bilemedi çünkü ortam yine garipleşiyordu ve ne yapacağını bilemiyordu.
''Garajda.'' Seungri kafasını eğip ona baktı.Jiyong'un gerildiğini farketmişti ama yine de ellerini çekmedi. ''Dudakların titriyordu ama yine de beni öptün.''
Jiyong çocuğun kollarını kavrayıp hafifçe itti.
''Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.Okula gitmen gerek.''
Seungri güldü ama kollarını geri çekmedi.
''Gideceğim, öpücüğümü verdikten sonra.''
''Böyle davranmayı kes.''
''Nasıl?''
''Sırıtıp sorular sormayı kes.''
''Somurtup gerilmeyi kes.''Seungri gülüp ona baktı. ''Kollarını boynuma dola.''
''Ne?'' Jiyong ağzı açık bir şekilde ona baktı. ''Ben tuvalette becermeye çalıştığın liseli bir kız değilim, Seungri.''
''Tabii ki, değilsin.'' Sarışın hala deli gibi sırıtıyordu. ''Baba olduğunu söylememiş miydin? Bilirsin bir öpücük istendiğinde babalar--''
''Babalar hakkında konuşmayı keser misin?''
''Neden?''
''Tanrım---Gülmeyi kes! Bu rahatsız edici!''
''Neden?! Mutlu hissediyorum!''
''Gidip okulda mutlu ol!''
''Ahh, hadi ama! Sadece bana bir öpücük daha vermeni istiyorum! Isırmam!'' Seungri söyledi ama sonra duraksayıp başını eğdi. ''Yani, şimdilik.''
Jiyong gözlerini devirip kafasını çevirdi.
''Hadi ama! Gördüm---gülüyorsun!''
Jiyong gülüp kollarını Seungri'nin boynuna doladı ama bu biraz tuhaf olmuştu.Tüm bu şeyleri tamamen unutmuştu ve dünyada en uzak olduğu konu bu olabilirdi, o yüzden her hareketi rahatsız ve tuhaf duruyordu.
''Mutlu musun?''
Seungri başıyla onaylayıp sırıttı.
''Hadi, şimdi öpücüğümü ver! Hoca zaten her türlü beni azarlayacak!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Can Have All My Hoodies
Fiksi PenggemarHerkesle sarhoş olabilirsin ama her zaman yalnız kusarsın.