Babası tarafından eksik kalmış kızlara iyi davranın .

18 1 0
                                    


Tabi hayatta hiçbir zaman istediklerimin gerçekleşmediği gibi bu isteğimde gerçekleşmedi . Öğretmenimiz gelmişti ders işliyorduk ama benim aklımda aynı soru vardı annem ! Acaba iyi mi ? diye düşünürken dalıp gitmişim , evde yaşadıklarım teker teker gözlerimin önüne düştü . Öylesine dalmışım ki dersin ortasında bir anda '' baba ! yapma . '' diye bağırmışım . Gözlerimden boncuk boncuk göz yaşları süzülürken Fred'in – Asel , Asel iyi misin ? diye seslenişiyle silkelendim ve etrafı süzerken herkesin bana baktığını , acırcasına bana baktığını gördüm . O an hızla apar topar sınıftan çıktım . Fred peşimden gelip ;
- Asel , ne oldu ? neden ağlıyorsun sorularını peş peşe sıralarken , ilk defa babam gibi bir şey yaptım , bana sorulan soruları cevapsız bırakıp arkamı dönüp gittim .
O soğuk evin duvarlarına sığındım , bilir misiniz o soğuk duvarlarda sıcaklık aramanın mümkün olmadığını . Yalnızdım , hep yalnız . Ben büyümek zorunda bırakılmaktan , minicik ellerimle annemin göz yaşlarını silmeye mecbur bırakılmaktan , babamın hayallerini yaşamaktan çok yorulmuştum . Kendim için hiçbir zaman adım atamadım bu hayatta . Belki bir kardeşim olsaydı ona sarılabilir , güç alabilirdim , belki de bir abim . Hep abimin olmasını istemiştim , düştüğümde ellerimden tutup kanatlarının altına alacak bir abim . Evin duvarları üstüme üstüme yürüyordu sanki , ben yine kocaman evin bir köşesine sığamadım. Üzerime paltomu alıp dışarı çıktım , evet nereye gidilir burada bilemezken caddelerde yürümeye başladım , ben ağlarken nasıl herkes gülebiliyordu ? ama ben ağlarken benim babam bile üzülmezken , başkalarının üzülmesini bekleyemezdim . Saat epeyce geç olmuştu , ve çok bitkinleşiştim eve dönmeliydim . Evin yolunu tuttum . Hiç istemiyordum o eve gitmeyi ama mecburdum da ...
Size küçücük bir sır daha vereyim mi ; Eve gittiğinizde güler yüzle sizi karşılayan bir anneniz , akşam işten eve erken dönmesi için dua ettiğiniz , geldiğinde de sizinle çocuklaşabilen bir babanız varsa – başka hiç bir şey istemeyin .
Okula gitmek istemiyordum , Fred bana kırılmış mıdır ? sınıf arkadaşlarım yine acırcasına bana bakarlar mı diye düşünürken , telefonum çaldı . Arayan babamdı .
-Efendim baba ?
Babam : Ne yapıyorsun Asel ? Bak tembellik yapmak yok . Senin kaybedecek zamanında yok . Holding'in başına sen geçeceksin biliyorsun bunu ona göre hareket et , yanlış yapma sakın ! deyip konuşmama dahi fırsat vermeden kapattı .
-Bir ümitle güzel şeyler söylemesini beklerken , yine boş olduğunu anladım .
Okul için hazırlanmaya başladım , insanlarla en önemlisi de Fred'le yüzleşmekten korkuyordum. Ama hayatın bana öğrettikleri arasında – korkunun ecele fayda olmadığı da vardı .
Okula gittiğimde Fred benden önce gelmiş , beni bekliyor gibiydi . Gözlerinden anlaşılıyordu sormak istedikleri vardı ...
Fred özür dilerim dün öylece çekip gittiğim için dedim . Tebessüm etti ve okuldan sonra beraber bir şeyler yapalım mı ? dedi .
Ne olduğunu soracak diye tereddüt ediyordum ama bir yandan da onunla vakit geçirmenin güzel olabileceğine inanıyordum . Siz , siz olsaydınız ne yapardınız ? Duygular mı ? Mantık mı ? bu iki sorudan hep nefret etmişimdir , çünkü bu yaşıma kadar kimse benim ne düşündüğümü ne hissettiğimi sormadı . Bakarız diye geçiştirdikten sonra öğretmen geldi , yavaşça yanıma yaklaşıp ''bir daha öyle bir saygısızlık yaptığını görmeyeyim Asel KAYGISIZ ! dedi ve dersine devam etti .
-Bir insan nasıl bu kadar gaddar olabilirdi ? İnsan ne olduğunu sormaz mıydı ? Halbuki bizlere öğretilen şey hep aynıydı –öğretmenleriniz ikinci anne ve babanız , yol iz göstericiniz ! YALAN ! Her şey gibi buda yalan . Babamdan farkı yoktu artık gözümde , bencil gaddar biriydi benim için sadece. Okul çıkışında Fred'in teklifini unutmuş gibi yapıp hızlı adımlarla okuldan çıkmaya çalışırken ardımdan bir ses yükseldi Asel , Asel nereye gidiyoruz ? Şaş kaldım bir anda ne diyeceğimi de şaşırdım .
- Ben buraları bilmiyorum , sen nereye istersen deyiverdim . Seni çok güzel bir yere götüreceğim dedi ve yola koyulduk ... Heyecanla nereye gideceğimizi ağzından almaya çalıştım ama nafile söylemedi ... Fred : geldik dedi ve gözlerimi kapatmamı istedi ...

ON YEDİ YAŞINDA ÖLÜME HASRET.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin