****Bölüm On Dört*****

461 15 3
                                    

Saatler geçmişti ama hala doğum günü çocuğu ortalarda yoktu sahneye çıkmam için on beş dakikam kalmıştı bir insan neden doğum gününe geç gelirdi ki tüm davetliler buradaydı. Tabi normal müşteriler de eğlendikleri acıktı sahnedeki sitiplizcileri izleyenler aralarında konuşanlar dolup boşalan bardaklar. Tek barmen yetişemediği için diğer çocuğu da çağırmıştı Sinner kendi adamlarım bile garsonluk yapıyordu çok kalabalıktı bar. Kimsenin bundan şikayetçi yoktu özellikle kızların ve eşcinsel erkeklerin burası her kesime hitap eden bir bardı kim şikayet eder ki kaslı yakışıklı güzel erkeklerin etrafta dolaşmasından. Sahnede iki kız üç erkek vardı iki eşti eşcinsel ve kız erkek bir kız tek dans ediyordu diğerleri çift çiftlerin dokunmadıkları yer yoktu bakışlarım iki erkeğin üzerindeydi.

Birbirlerine sarılmışlardı bir diğerinin sırtı diğerinin göğsüne yaslanmıştı kalçalarını diğerinin aletine sürtüp inliyordu sahte inlemelerdi dakikalarca dans edip seksi görünmek kalabalığı coşturmak zor işti. Onlardan biride bendim gerçi hiçbir zaman sahte inleme sunmadım benim tek sahteliğim yüzümdeki maskeydi kalabalık çoktan kendinden geçmişti. Erkeklerden çıkan testestoron kokusu etrafa yayılmış kızlarında onlardan aşağı kalır yanı yoktu dokunuşları gözleri yanındaki sevgilisi ya da bu gecelik ayartmak istediği kişi davranışlar farklıydı istekli arzulu şehvetli.

Bunlardan biride Edi hafif sarhoştu Leonun ilgisi onu daha da sarhoş ediyordu azıcık ilgi sevgi insanı şımartıyordu en vahşi hayvan ya da en kötü insan olsun beynime üşüşen düşüncelerle vücudum kasıldı. Babamda bunlardan birimiydi oda sevilmek istiyormuydu o annemin ölümünden sonra bile yas tutmamıştı cenazesinde bile ağlamamıştı düşüncelere daha fazla boğulmadan yerimden kalktım benim zamanımdı masadan kalkıp ilerledim.

"Nereye?." Dönüp Leoya baktım.

"Sahneye."

"Üzgünüm doğum günü sahibi gelemeyecek galiba telefonu kapalı."

Elindeki telefonu sıkıyordu bir tarafta sarhoş Ed diğer tarafta kendi doğum gününe gelmeyen sorumsuz Lion sinirliydi ve bende sinirliydim hiçbir zaman sorumsuz olmamıştım verilen görevler işler gidilecek yerler her zaman dakiktim babam 'Garner Thorns 'dü o mükemmeliyetçi umurumda değildi artık gelmiş gelmemiş omzumu silkmiştim.

"Boşver sahne beni bekliyor."

Odama girerken Abel odasından Hadenle çıkmıştı ikisi de güzelce giyinmişlerdi Abeli anlıyorum benden sonra sahneye çıkıyordu diğerleri gibi yada benim gibi değildi o sahneye yarı çıplak çıkmaktan hoşlanmıyordu bir keresinde sormuştum bunu. 'Utanıyorum üstelik kendi isteğimle çıkartıyorum kıyafetleri kimse zorlamadan yırtmadan.' Demişti bir fahişenin kıyafetlerini kendisi çıkartırken utanması ne ironik değil mi?.

Ama Abel gibiler için kendi isteğiyle soyunmak özgürlüktü belki de bu yüzden benden sonra çok talep gören izlenen oydu...

Odama girdiğimde arkamdan geldiler.

"İris sarhoş musun sen?." Temiz kokan odamda temiz yatağımın üzerine oturdum.

"Biraz."

"Hımm öyle olsun."

"Eee Haden neden güzel giyindi sen sahneye çıkıyorsun da o ne yapacak?."

"Seni izlemek istedi." Omzunu silkmişti.

Ona aldığım kot takım üzerindeydi ayrıca yüzündeki izler yoktu Abel ona kendi kullandığı kapatıcılardan sürmüş olmalı çok güzeldi ve yakışıklı küçüktü bir erkeğin olamayacağı kadar güzel ve yakışıklıydı yaraları iyileşip biraz daha kilo aldığı zaman mükemmel olurdu. Baştan aşağı süzmüştüm bakışlarım tekrar yüzünü buldu yanakları hafif kızardı yerinde rahatsızca kıpırdandı utanmış ürkmüştü dudaklarım kıvrıldı kendiliğinden çok saf temizdi. Ne kadar zorla kirletilmiş olsa da o inadına saf ve temizdi.

*****İRİS*****Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin