Hayat bakış açılarıyla devam eder sevgili iç ses... Eğer sen papatyanın tohumunu ekmeden yetiştiğini görürsen hayat senin için küçük mutluluk tohumu olur. Ama sen papatyanın hep çöplükler de yetiştiğini herkesin üstüne basıp geçtiğini görürsen hayat senin için küçük çöp yığını olur.
Bizim hayatlarımız da kendi kendine büyümüş papatyalar gibi. Kendiliğinden gelişen olaylar ve kişiler hiçbiri bizim kontrolümüzde değil. Biz sanıyoruz ki her şey elimizde belki birkaçı için evet ama hepsi değil. Ve bu elimizde olmayanların içindekiler gerçekten fazla boktan şeyler. Belki böyle olması gerekiyordur belki hepsi bizim elimizde olsa daha da boktan bir hal alacaktı kim bilir. Yaşamadan bilemeyiz... yani kimin hayatı hayallerinde ki kadar kusursuz.
Var mıdır ki öyle insanlar ya da bir insanoğlu şu zengin kodamanlar falan mesela...yoktur ya hepsinin hayatında ters giden istenmeyen şeyler vardır. Yani umarım...öyledir bee. Beddua gibi oldu biraz mükemmellik sıkıcıdır sizi sürtükler...
Neyse sakinim tamam konumuza dönelim biz ki kaldırımda öylesine bitiveren papatyalar kimin üstümüze basıp geçtiği belli değil onun ayağının altından bunun ayağının altına bulaşa bulaşa devam ediyoruz. Nereye kadar devam edersek artık.
Neyse şimdi geleceği değil geçmişi düşünmeliyim. Demir bana onun öldüğünü söylemişti. Gözlerinin önünde...son isteğinin beni görmek istediği olduğunu ve bu isteği yerine getirilmeden nalları diktiğini söylemişti. Ahh neden bende yaşıtlarım gibi şuan evimde sunumumla ilgilenmiyordum neden??
Çünkü geçmiş benim için geçmiş bir olgu değil. Hiçbir zaman da olmadı ve yine aynısı oluyor. Tam her şey güzelken tam...biraz olsun mutlu olmuşken neden?? Sadece bunun cevabını istiyordum neden beni bırakmıyorsun? Bırak tüm sorularım cevapsız kalsın sadece bunu cevapla senden tek bir şey istiyorum.
''Gece...buraya dön'' diyen Erdeme baktım. Aklımda hala aynı şey 'ne diyor bu amına koduğumun kuzeni'
''Hıı'' dedim dalgın dalgın.
''Yarın gelmeyeceksin''
''Hayır gelicem''
''Gece...'' sözünü kestim ''en son Gece gelmeyeceksin demiştiniz ve görüyoruz ki benim gelmemle bir bok olmuyormuş'' dedim sinirden hızlı bir şekilde.
Kafasını salladı ''Rüzgara da haber verelim oda hazırlıklı olsun''
''Tamam'' dedim düşünceli düşünceli aklımdan milyonlarca şey geçiyordu telefonumun çalmasıyla duraksadım. Ahh Serkan arıyordu iyi de bugün perşembe ''evet''
''Başkan buraya gelsen iyi olur''
İç çektim ''ne oldu?'' cevabını bilmek istemediğim bir soru.
''Şu dünkü yeniler geldi saçma saçma sorular sordular yok buranın başkanı neden kadın neden Emir değilde aileden olmayan birisini getirdiler falan falan...''
Hangi yeniler ya İlkerler değildir ahh şu yeniler onlarda bir bokluk vardı zaten ''hala oradalar mı?''
''Evet ve Atlas da burada yenileri göz hapsine almış durumda anladın değil mi?''
İç çektim yine ''anladım Serkan anladım geliyorum ben gelene kadar Atlasla konuşmaya çalış olur mu?''
''Tamam başkan ama yine de hızlı gelmeye çalış''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mai ve Siyah
ChickLitHer şeyin bittiğini sandığınız bir anda hayatınızın ortasına düşen bir adam her şeyin daha yeni başladığını hatırlattı. Hiçbir şey için geç değil hala kalp atışlarımı hissediyorum. Ahh bayım hayatımı gerçekten değiştirdiniz... En kötü ne olabilir ki...