Yine bir okul sabahı ve yine uykulu bir ben. Ben kim miyim. Ben Aslı. Siz bana asık Aslı diyebilirsiniz çünkü bu hayatta beni mutlu edebilecek en ufak şey bile yok. İlkokulu bitirdim ve artık ortaokula başladım. Özel okulda okuyorum ve bursluyum yani derslerim ve yeni sınıfımdaki öğrencilerin dersleri çok iyi. Umarım dersleri gibi yürekleride iyidir. Hayırdır. Annem ilk kez beni uyandırmaya gelmedi. Sanırım okulun ilk günü olduğu için heyecanlı olduğumu biliyor bu yüzden de uyuyamayacağımı düşünmüş ve beni uyandırmaya gelmemiştir. Ve annem geldi. Annemle tanışın. Adı Sevgi siz ona ders makinesi diyebilirsiniz. Bana "ders çalış Aslı!" demekten başka birşey demediği için ona bu ismi taktım. Ve babam. Sabahları annemin arkasından mutlaka gelmek zorunda mı? Babamla da tanışın. Adı Tahir. Ona bir lakap koymadım çünkü adı gibi temiz ve paktır. Ailemizin son üyeside geldi. Mini tusu. Bu benim kardeşim Selin. Ona ise mini tusu diyorum. "Abla!" Sanırım kalkmak zorundayım. "Selin! Yine her zamanki gibi uykumu kaçırıyorsun." Aslında yalan. Zaten uykum yoktu. " özür dilerim abla ama okula geç kalıyoruz." Dedi. Okula gitmeyi hiç istemiyordum. Yeni sınıf, yeni arkadaşlar, alışmam biraz zaman alacak. Selin'in beni ittirmesi ile kendimi bir anda tuvalette buldum. Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Yatak odasına gidip ütülenmiş formalarımı giydim. Açıkçası formalar benim tarzıma göre değil. Pantolonlar dar ve siyah, üstümüzdeki gömleklerde mor ve ya pembe olabilirdi. Aşağıya inip kahvaltımı yaptım. Bugün ilk gün olduğu için beni okula annem götürecekti. Ailece kahvaltılarımızı bitirince arabaya bindik, yola çıktık. Okula gitmeyi hiç istemesemde buna mecburdum. Acaba okumasam mı? Yine saçmalıyorum. İlkokuldaki sınıfım gibi bir sınıf arıyorum ama sanırım onlar gibisini bulmak biraz zor. İnsanın eski sınıfına ısınmışken bir anda senenin bitmesiyle o arkadaşlardan ayrılması çok zor birşeymiş. Yeni sınıf, yeni okul, yeni öğretmenler eksik kalsınlar. Ben yine kendi kendime düşüncelere dalarken okula vardığımızı fark etmemişim. Arabadan indim. Annem beni yanağımdan öptü ve yine yanağım ruj oldu. Eminim her çocuğunda nefret ettiği şeylerden biri de annesinin onu öptüğünde yanağında ruj izi bırakmasıdır. Arabadan indim. Ne yani, şimdi karşımda duran okul benim yeni okulum muydu? 6. Ve 7. Sınıflar aynı binadaydık. 7. sınıflarla aynı ortamda olmaktan korkmuyorum dersem yalan olur. Okul kapısına doğru ilerlerken biri sırtıma dokundu. Arkamı döndüğümde bu kişinin Aykut olduğunu gördüm. Aykut benim bu seneki sınıf arkadaşlarımdan biri. Onunla geçen sene dershanede tanışmıştık. Aslında Aykut ile ana sınıftan beri aynı okuldayız ama ilk kez dershanede arkadaş olduk. Kısacası Aykut benim en yakın arkadaşımdır. " günaydın Aslı." " günaydın Aykut." Birlikte sınıfa çıktık. Sınıfa girdik ve yan yana oturduk. Tabikide ben Aslı olarak ilk önce sınıftaki tipleri incelemeye başladım. Toplam 17 kişiydik ve benimle birlikte 6 tane kız vardı. Ben sınıftakileri incelerken içeriye bir öğretmen girdi. Sarı saçlı ve zayıf bir öğretmendi. Çok sempatik ve şeker bir görüntüsü vardı. Ardından sınıfa bir öğretmen daha girdi. Bu öğretmen ise siyah saçlıydı. Bu öğretmende çok şeker ve sempatik görünüyordu. Sarı saçlı öğretmen adının Bahar olduğunu söyledi. Diğer öğretmen ise adının Jülide olduğunu söyledi. Uzun bir konuşmadan sonra Bahar ve Jülide öğretmenin bizim sınıf öğretmenimiz olduğunu öğrendim. Sınıf saatinden sonra diğer öğretmenler tek tek gelmeye başlamışlardı. İlk önce Türkçe öğretmenimiz Ayşe hoca gelmişti. Siyah saçlı, uzun boylu ve zayıf bir öğretmendi. Sonra matematik öğretmenimiz geldi. Adı Pınar' dı ve sarı saçlıydı. Daha sonra Fransızca öğretmeni geldi. Uzun boylu sarı saçlı kahkülü olan bir öğretmendi ve adı Gülin idi. Daha sonra ise ingilizce dersi vardı. İngilizce de sınava göre herkes farklı sınıflara dağılıyordu yani herkesin öğretmeni farklıydı. Benim öğretmenim de Şerife öğretmendi. Zayıf ve kahverengi saçlı idi. Şimdiye kadar tanıştığım tüm öğretmenlerimi çok sevmiştim. Bugün bazı öğretmenlerle tanışmıştım. Bazıları ile yarın tanışacaktık. Teneffüste Aykut ile dışarı çıktık. Okulu bir güzel gezdik. Kantinden birşeyler aldık ve yedik. Aykut ile sınıfa geldiğimizde diğer arkadaşlarla tanışmak için yanlarına gittik. Bora ve Emre isimli iki kişi ile tanıştım. Türkan, Aleyna, Gamze, Elif ve Jale isimli kızlarla da tanıştım. Zaten sınıfta onlardan başka kız yoktu ki. Sınıfta başka kişilerde vardı ama onlarla tanışmak istediğimden emin değildim çünkü biraz gıcık tiplere benziyorlardı. Gıcıkta olsalar alışmalıydım çünkü 7 sene aynı sınıfta olacaktık. Cesaretimi topladım ve yanlarına gittim. Yanlarına giderken aralarından biri bana çelme taktı ve yere düştüm. Hepsi gülmeye başlamıştı. Şimdi ne yapacaksın Aslı? Herkese rezil olmuştum. Ağlamayı çok istiyordum ama ben öyle bir kız değildim. Cesaretimi topladım ve gülümseyerek yerden kalktım. Üstümü temizledim ve bana çelme takan çocuğa doğru elimi uzatarak " merhaba ben Aslı." Dedim. Çocuk ilk önce biraz geriledi ama sonra elini uzattı ve "bizlerde Savaş, Yılmaz, Yalın, Batu ve Enes." dediler. Sankide önceden söyleyeceklerini belirlemişlerdi. Tanıştığıma memnun oldum değip oradan uzaklaştım. Sınıfta onlardan başka erkeklerde vardı. Onlarla da tanıştım. İsimlerinin Baran, Efe ve Ali olduğunu öğrendim. Açıkçası sınıfımı hiç sevmemiştim. Keşke eski sınıfımla okuma şansım olsa. Onları çok özledim. Aykut'un beni dürtüklemesiyle kendime geldim. Ders zili çalıyordu. Acaba şimdi hangi öğretmenle tanışacaktık. Herkes yerlerine oturdu. İçeriye bayan bir öğretmen girdi. "Günaydın çocuklar. Ben sizin müzik öğretmeninizim. Adım Seda." Dedi. Çok eğlenceli bir öğretmene benziyordu. Seda öğretmenin ardından sınıfa Bahar öğretmen girdi. Bahar öğretmende bizim hem sınıf hem tarih hem coğrafya hem de Kıbrıs tarihi öğretmenimizdi. Bahar öğretmen bize bir duyuru yapacağını söyledi. " yarın sınıfımıza yeni bir çocuk gelecek." Bunu duyan kızlar birbirlerine bakmaya başladılar. Aralarından Aleyna " kızmı hocam?" Diye bir soru sordu. Kızlar çok az olduğu için bir erkeği daha sınıfta istemeyeceklerdi. Bahar öğretmen Aleyna'ya dönüp "erkek." Dedi. Kızların üzüldüğünü anlamak zor değildi. Benim tek düşündüğüm gelecek kişinin iyi biri mi kötü biri mi olduğuydu. Herşeyi yarın öğrenecektik. Bahar öğretmen sınıftan gidince müzik öğretmeni "şarkı söylemek isteyen biri var mı?" Diye sordu. Aleyna parmağını kaldırdı. Aleyna'nın sesini hiç duymamıştım ama benim gibi bazı yabancı şarkılar bildiğini biliyordum. Aleyna bizlere İspanyolca güzel bir şarkı söylemeye başladı. Sesi çok güzeldi. Bende İspanyolca şarkılar biliyordum ama söylemeye pek cesaret edemiyordum. Aykut sesimin güzel olduğunu söylerdi ama ben emin değilim. Çok utangaç biriydim. Şarkı bittiğinde herkes Aleyna'yı alkışlamaya başladı. Zil çaldı ve ders bitti aslında okulda bitti. Girişte yazan otobüs numaralarına baktım. Benim otobüsüm 308 numaralı otobüstü. Otobüsüme doğru yürürken Bora yanıma geldi. "Aslı sana birşey söyleyecem." Dedi. "Yeni gelecek olan çocuk benim kardeşim." Ne yani şimdi kardeşimiydi. Güzelmiş. Onlar için sevinmiştim. Kardeşimle aynı sınıfta okumayı bende isterdim ama benim kardeşim benden bir yaş küçüktü. Onlar ise ikizdi. " senin için sevindim Bora." Deyip. Otobüsüme gittim. Bora iyi bir çocuktu. Umarım ikizi de onun gibi iyi kalpli olurdu. Otobüsün önüne geldiğimde içeride kreşten beri arkadaşım olan Laren'i gördüm. Yanına oturdum. Beni fark edince gülümsedi. " Aslı! Nasılsın?" " iyiyim canım benim." Deyip sarıldık. Yolculuk boyunca hep sohbet ettik. Evime geldiğimde otobüsten indim. Aile apartmanında yaşıyordum. Alt katta anneannemler ikinci katta biz ve üçüncü katta ise dayımlar kalıyordu. İkinci kata çıktım. Annem evde olmadığı için kendi anahtarımla kapıyı açtım ve içeriye girdim. Çantamı alıp odama gittim. İlk günden ödev vermemişlerdi. Odam dağınıktı. Bende odamı topladım. Evde yalnız olunca çok sıkılırdım. Odamı topladıktan sonra kendime rahat kıyafetler seçtim ve formalarımı çıkartıp onları giydim. Sonra salona geçip Selin' i beklemeye başladım. Selin'in okulu bizimle aynı saatte bitiyordu. Okulun ilk günü olduğu için okulumuz bugün yarım gündü. Ben yine düşüncelere dalarken otobüs sesi duydum. İşte Selin geldi. Koşarak kapıyı açtım. Selin içeriye girdi. "Selin! Okul nasıl geçti ablacığım." "güzel geçti abla." Dedi. Birlikte salona geçtik. Mutfağa gidip ikimize de meyve soydum. Selin' in önüne koydum. İkimizde meyvelerimizi yerken aniden telefon çaldı. Telefonu açtım. "Alo." "Merhaba. Ben Selin'i istiyordum." Benim telefonum olduğu için beni ev telefonundan aramalarını beklemiyordum. Bizim evde ilkokulu bitirmeden kimse telefon alamazdı bu yüzden de Selin'in telefonu yoktu. Selin görüşmesini bitirince yanına gittim. "Kiminle konuştun?" Deyince başını eğdi. Benden bişey saklıyordu. Emindim ve bulacaktım. "Selin! Bana söyleyebilirsin." Dediğimde pes edip bana anlatmaya başladı. "Arkadaşım." Bu dediğine inanmamıştım. Adını sordum. Bana "Adı Zeliş." Dedi. Neden kız olduğunu daha önceden söylememişti ki. Tamam dedim ve odama gittim. Günlüğümü elime alıp eskiden yazdıklarımı okumaya başladım. 3. Sınıftan beri günlük tutuyordum. Ne güzel günlerdi. Babamın bana seslenmesi ile tekrardan dünyaya döndüm. Annem yemeği hazırlamıştı ve babam bana sesleniyordu. Aşağıya indim ve yemeğimi yemeye başladım. Yemeğimi bitirir bitirmez telefonumu alıp odama çıktım. Messengera girdiğimde Aykut'un yeni sınıfımla bir grup açtığını gördüm. Yani artık 6C diye bir mesajlaşma grubum vardı. "Nasılsınız?" Yazdım. İlk önce kimse cevap vermemişti ama sonra Yılmaz " seni tanıdım! Sen bugün Savaş' ın çelme yaktığı kızsın." Yazdı. İlk günden rezil olmuştum. O kadar çok sinirlenmiştim ki gruptan çıkmıştım. Artık biri beni gruba alana kadar mesaj yazamayacaktım. Zaten o gıcıklarla yazışmak ne demek, konuşmak dahi istemiyorum. Saate baktığımda çok geç olmuştu. Hemen duş alıp pijamalarımı giydim ve yatağa yattım. Şuan aklımda olan iki şey vardı. Birisi yeni, sinir bozucu sınıfım ve diğeri ise yeni gelecek olan kişiydi. Umarım iyi bir insan olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni sınıf, Yeni dostlar
Teen FictionMerhaba! Ben Aslı. İlkokulu bitirdim ve artık orta okula geçtim. Derslerim çok iyi. Zaten burslu okuyorum ve en iyi sınıftayım. İyi derken eğitim açısından iyi bir sınıftayım. Yeni sınıf ve yeni arkadaşlara alışmak çok zor. İlkokulda çok sevecen bir...