11.Bölüm-İşte şimdi başlıyoruz.

237 12 6
                                    

Hatırladığım son şey karanlıktı..Korkusuz ve Amaçsız....

Kaçırılmıştım(!) ah ne kadar normal ya klasik işte hergün başıma gelen olaylar işte(!) zonklayan başımı duymamazlıktan gelmeye çalıştım.Kesinlikle bir yerlere çarpmıştım ve yine kesinlikle çarptığım yer kesinlikle moraracaktı.Gözlerimi açıp açmama konusunda çok kararsız kalmıştım.Hiç ses gelmiyordu.Yanımda kimse olmayabilirdi değil mi? En sonunda gözlerimi açmaya karar verdim ve açtım....

Lila renginin ağır bastığı ve içinde sadece (şuan üstünde yattığım ve kesinlikle rahat olduğuna karar verdiğim) çift kişilik büyük bir yatak ve sanki odanın lila olması yetmiyormuş gibi beyaz bir dolap vardı.Dolap sanki odada kayboluyordu.Tamam bu kadar bulunduğum yeri inceleme yeter(gerçi incelenecek fazla birşey kalmamıştı)

Üzerimde odaya karşı renkte-siyah- bir battaniye vardı.Ah ne kadarda düşünceliler kaçırdıkları kız üşümesin diye birde üstlerine battaniye örtüyorlardı(!) Rahat hareket edemiyordum çünkü ellerim yatağın demir başına bağlanmıştı.Aslında zincirlenmişti.Bu zincirleri kırabileceğimi hiç sanmıyorum.O kadar ağırlardıki bileklerimin yandığına eminim.

Ben bu zincirlerden nasıl kurtulacağımı kendimle tartışırken içeriye biri girdi.

Eee yok artık!!!!

Üzerindeki bez parçalarına iç çamaşır bile diyemeyeceğim kadar kısa olan üstleri jennifer karşımda duruyordu.Ne yani beni jennifer mı kaçırmıştı?hayır kabul etmiyorum lütfen daha tatlı ve mümkünse daha sert mizacı olan bir kaçırıcı isteyebilir miyim?

Ne saçmalıyorum ben ya! Benim sevgilim vardı.Shaun? Tanrım dün gece ona yemeğe gidiyordum ve gelen bir ses beni yolumdan döndürmüştü ama beni kaçıran kişi bir erkekti en azından ben öyle hatırlıyorum.Demekki öyle değilmiş..Jennifer gülmeye devam ediyordu.

"Noldu tatlım yoksa durumundan memnun değil misin?" şu zincirlere bağlı olmasaydım kesinlikle yüzüne yumruğu geçirmiştim.Cevap vermemeye karar verdim.Konuşur- konuşur -gider.En sevdiğim yöntemlerden biriydi.

"Anlaşıldı memnun değilsin ama canım İŞTE ŞİMDİ BAŞLIYORUZ lütfen ayık olmaya çalış sana işkence ederken uykuya kalmanı istemem." cadı gülümsemelerinden birini yaparak odadan çıktı.

İŞKENCE Mİ?  yanlış anlamayın ondan korkutuğum falan yok.Ama tüm bunların nedeni neydi? Shaun ile birlikte olmam mı? Ne kadar saçma değil mi?İnsan neden onu istemediğni çok sert bir dille meydana getiren birinin peşini bırakmazdı ki? ben olsam saniyesinde bırakırdım.Biraz klasik olacak ama kimse istenmediği yerde durmamalı.Ne yapacağımı bilmiyorum desem yeridir.

Shaun acaba gelmeyince beni merak etmiş midir? Tabiki etmiştir sonuçta geleceğime dair söz vermiştim öyle değil mi? Beni aramaya koyulmuş mudur? Kafamdaki şizofren fikirlere bir son vermem gerektiğinin farkına vardım.Ben bu işlerle meşgulken yan taraftan bir telefon konuşmasının sesi geliyordu.Jennifer biriyle konuşuyordu.Hemde hararetli bir şekilde.

"Ne saçmaladığının farkında mısın acaba? bu kadar düşeceğimi düşünmüyorsun değil mi?" 

Karşı taraf ne cevap verdi bilmiyorum.Ama içimdeki ses karşı tarafın shaun olduğunu söylüyordu.

"Bak okuldan sonra bir daha deniz'i görmedim anladın mı?" jennifer'in sesi artık tedirgin geliyordu.Ve galiba içimdeki ses haklıydı bu shaun'du.

Pür dikkat konuşmayı diliyordum.Sesler kesilince konuşmanın bittiğine karar verdim.Haklıydım ki hemen ardından jennifer içeriye girdi ve yanında okulda gördüğüm çok tatlı sarışın bir kız içeriye girdi.Eğer onunla bu şekilde karşılaşmasaydık arkadaş olabilirdik diye düşünüyorum.Adını hatırlamıyordum.Ama cool bir tip olduğu belliydi.

"Angela,canım tatlı arkadaşımız için neden işkencelere şimdiden başlamıyoruz?" dedi jennifer.Adını angela olduğunu öğrendiğim kız sanki buraya zorla getirilmiş gibiydi.Sanki jenniferin söylediklerini yapmak istemiyordu ama zorundaydı.

Angela bir yerlere gitmeden jenniferin telefonu yeniden çalmaya başladı.Jennifer telefonuna dışarıda cevap verdi.Çıkarkende arkasından kapıyı kilitlemeyide unutmadı.Pis cadı!!

İçeride angela ile kaldık.Yüzü artık daha tanıdık gelmeye başlamıştı.Jennifer aniden içeriye girdi.

"Seni şanslı sürtük,çok acil bir işim çıktı gitmem gerekiyor.." dedi ve angelaya beni gözünün önünden ayırmamasını nutuk çeken bir konuşma yaptı.Gözlerini kıstı ve çıkıp gitti.Birde kendini zeki sanar bu kız ya!

"Angela.." diye seslendim dalmıştı ki seslenişim ile bana döndü.

"Ne istiyorsun?" diye sordu soğuk çıkarmaya çalıştığı ama beceremediği sesi ile birlikte.

"Jennifer'ın söylediklerini yapmak istemediğinin farkındayım.Burda zorla tutulutormuş gibisin" dedim...

"Bunu sana niye anlatıyorum bilmiyorum ama evet .." doğru tahmin.

"Angela,bırak benide gideyim.İstenmeyen şizofren bir kıza yardım ettiğinin umarım farkıdasındır."

"Bunu yapamam" ağlamaya başladı.

"Angela neler oluyor?" diye sordum bende endişelenmeye başladım.

"Jennifer eğer ona yardım etmezsem onda bulunan küçük bir sırrımı açığa çıkaracağını söyledi." şimdi tamamen hıçkırıklara boğulmuştu.

"Angela,bana anlatabilirsin.söz veriyorum kimseye birşey demem.Hem belki buna toptan bir çözüm bulabiliriz ikimizide kapsayan"

"Hayır bunu yapamam.." hıçkırıkları yüzünden ancak ne dediğini anlayabiliyordum.

"Lütfen o şizofren geri dönmeden burdan çıkabiliriz.." dedim.

"Ben sevgilimi aldattım.." dedi ve aniden ağlamasını kesti.

"Bill'i sevmiyorum ben george ile birlikteyim " dedi kim olduğunu bilmediğim insanlardan bahsederdeken.

"Tatlım bill'i sevmiyorsan bunu ona söyleyebilirsin bunda utanılacak birşey yok.Güven bana.Bill den ayrılınca george ile birlikte olabilirsin tabi duygularından eminsen?" diye söyledim.

"emin misin?" dedi korkarak.

"Eminim.Hatta sen söylerken yanında bile olurum.Bildiğin gibi okulda zaten fazla arkadaşım yok" dedim doğruların verdiği güven duygusuyla gülerek.

"Pekala,ama yanımda olacaksın,söz verdin bak" dedi oda gülerek.Hemen zincirlerimin kilidini açtı.Açıkcası bu kadar çabuk ikna olacağını tahmin etmemiştim.Hemen evden çıkıp angelanın arabasına atladık.Çünkü bulunduğumuz yer şehrin biraz dışındaydı.Ona evimi tarif ettim ve isterse içeriye gelebileceğini söyledim.Ama nazikçe reddetti.Yarın okulda buluşmak üzere birbirimize söz verdik.

Eve girdim.Ah evim evim güzel evim!

Telefonumun nerde olduğunu bilmiyordum.Herhalde beni kaçırdıkları sırada bahçede düşürmüştüm.Bahçeye çıksam iyi olacak diye düşündüm.Hem sonra shaun'un yanına uğrardım.Kimbilir ne kadar telaşlanmıştı.Bahçeye çıktım ve öylece kalakaldım...........

BaşıboşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin