Aşk Mı? Nefret Mi?

KÖTÜ BAŞLAYAN PAZARTESİ

                                                                          -KÖTÜ BAŞLAYAN PAZARTESİ-

James'in üzerimde zıplamasıyla irkilerek uyandım.

-Ne yapıyorsun sersem!

-Annem seni uyandırmamı söyledi.Okula geç kalmışsın.

Okul mu? Aaa evet okul var bugün. Hemen telefonuma baktım. Saat 09:11'di. Geç kalmışım. Peki neden alarm çalmadı? Off! Şimdi acele etemem gerekecek. 

-Ama bu beni bu şekilde uyandırmanı gerektirmez sersem!

Aşağıdan annem seslendi:ldi

-Söylenmeyi bırakta hazırlan. James sende ablanın odasından çık artık.

-Hayır çıkmam! , dedi James.

-Dışarı çık hadi gerizekalı! ,dedim. yataktan daha yeni kalkabildim.Okul kıyafetlerimi aldım.O sırada telefonuma mesaj geldi.Molly'dendi.

*Nerde kaldın, bugün pazartesi. Ceza mı almak istiyorsun?*

*Tamam hemen geliyorum*

Okul kıyafetlerimi giydim.Okul kıyafetim; beyaz gömlek,kırmızı kareli etek ve kırmızı kazaktan oluşuyor.Klasik yani. Bu sırada içeri annem girdi. 

-Hadi Eleanor acele et tatlım.Bugün tatildim ama sen geç kalınca uyanmak zoruda kaldım. ,dedi.

Gözlerimi devirdim.Saçımı ve makyajımıda bitirip mutfağa indim. Evet okulda makyaj serbes özel okul olduğu için ama abartısız olmak zorunda. 

-Hadi otur bir iki lokma birşeyler ye. ,dedi annem.

-Hayır okulda kahvaltı yaparım. Zaten 10 dakika sonra tenefüs.

-Olmaz birşeyler yemek zorundasın.

Of şu anneler, dertleri sadece bize yemek yedirmek. Önümdeki omleti yedim ve hemen masadan kalktım.

-Hahahaaa ayı gibi hepsini bir lokmada yedi. ,dedi James.

-Kapa çeneni salak!

-İkinizde terbiyesizleşmeyin.Hadi çıkıyoruz.James hadi sende gel. ,dedi annem.

-Ne! James'in ne işi var?

-Kardeşin evde kalmak için çok küçük canım.

-Hiçte küçük değilim. ,dedi James.

Okula James'le gidecektim. İğrenç.

Okula geldiğimizde kimse James'i görmesin diye acele davrandım.Ama unutmuştum, herkes dersteydi. Ben geç kalmıştım.

-Görüşürüz anne.

-İyi dersler kızım.

Molly'den tekrar mesaj geldi.

*Bay Salvatore bugün çok sinirliydi, dikkat et.*

Bay Salvatore müdür yardımcısıydı.Geç gelenleri her zaman kapıda beklerdi.

-Eleanor neden geç geldin? ,dedi.

-Alarmım çalmamış.

-Peki bu benim sorunum mu?

-Hayır.Zaten ben öyle birşeyde söylemedim.

Bu adamdan hoşlanmıyordum.

-Bana karşı mı geliyorsun?

Gözlerimi devirdim.Umrumda değilmiş gibi davrandım.

Bu sırada bir çocuk yanımızdan geçti.O da geç kalmıştı.

Bay Salvatore:

-Hey sen nereye gidiyorsun?

Arkasını döndü ve hiç tipini bozmadan:

-Sizce? ,dedi.

Bu Billy'di.Onu ancak arkası dönünce tanıyabilmiştim.

-Çabuk buraya gel serseri! ,dedi Bay Salvatore.

İkimize birden bakıp:

-Cuma okuldan sonra cezalısınız.

-Ne! Hayır ben hiçbirşe...

-Kes sesini Eleanor.Boşuna uğraşıyorsun.O bir karar verdiyse yapıcaz değil mi Bay Salvatore?

Bay Salvatore bize kızgın kızgın bakıp gitti.

-Neden sözümü bölüyorsun?

-Ne oldu, yoksa cuma gününü benle geçireceğin için memnun değil misin?, dedi.Gülüyordu.

-Sersem! ,dedim ve sınıfa doğru gittim. Billy ise hala gülüyordu.Biz sınıfa girerken zil çaldı.

Molly:

-Nerde kaldın?

-Geldim işte.

-Sinirli görünüyorsun, ne oldu?

-Cuma okuldan sonra cezalıyım.Hemde Billy ile.

Molly güldü.Çünkü Molly Billy'nin bana aşık olduğunu biliyordu.Bense ondan nefret ediyordum.Anasınıfından beri hep aynı okullardayız.Bıktım ondan.

-Gülmeyi keser misin? Ben çok sinirliyim!

-Tamam tamam susutum.Hadi gel kantine gidelim.

Kantine gittik.