Bugün 2 bölüm birden yayınlıyorum. İyi okumalaaarr :D
Şaşkın bir şekilde James'e bakıyordum. Ama o ciddiydi.
Sakin olmaya çalışarak " Onun kalmasına izin vermeyeceksin değil mi ? " diye sordum. Sesim planladığımdan daha yüksek çıkmıştı.
" Başka şansımız mı var ?" dedi sakince.
" Sana inanamıyorum !" diye bağırdım.
" Tek şansımız bu tamam mı ? Bende o piçin burda kalmasını istemiyorum. Ama kalacak ! Tartışma bitmiştir !" aninden bağırdığında korkmuştum ve sesimi çıkarmadım.
Getirdiğim kahvaltılıkları yedikten sonra herkes suskundu. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Sesizliği bozan Blake oldu.
" Onu aldıracak mısın ? "
" Bilmiyorum. " diye fısıldadı Jess gözleri dolarken.
Konuyu burada kapattık. Kimse konuşmak istemiyordu ve Jess'i daha fazla üzmenin bir anlamı yoktu.
..............................
Hava karardığında çoktan karnımızı duyurmuş her zamanki bara gitmeye karar vermiştik. Hepimizin kafasını dağıtması için iyi bir fikirdi.
15 dakika içinde bara ulaşmıştık. İçeri girdiğimizde alışık oldum sigara kokusu yüzüme çarptı. Bu beni rahatlatıyordu. James'in uzattığı sigarayı görünce gülümseyip içinden bir tane aldım. Bu hareketime karşılık o da gülümsedi.
Bar kısmına ilerleyip Cole'dan bir votka istedim.
Bardağı dudaklarıma götürüp tek nefeste hepsini içtim.
" Yavaş ol dişi kaplan. " Cole'un alayla sırıtarak söylediği bu cümleye sadece gülmekle yetindim. O sırada arkamda bir nefes hissedince arkamı döndüm. Tanımadığım ama yakışıklı bir yüzle karşılaşınca şaşırdım.
" Seni tanıyor muyum ? "
" Hayır bebeğim bu yüzden burdayım ya zaten. " diyip etkileyici piç gülüşünü gonderdi.
" Öyle mi ? "
" Öyle. " ellerini belime yerleştirince ondan kurtulmaya çalıştım. Ama kaslı kollarından bu pek mümkün değildi.
" Bırak beni ! " diye tısladım.
" Hadi ama güzelim sadece eğleniyoruz. " yeniden sırıtınca daha çok çırpınmaya başladım.
" Bırak beni diyorum ! " bu sefer sesim fazla çıkmıştı. Ama hala ellerini çekmemisti. Kafasında kırılan bardak ile bir çığlık attım.
" Seni geberteceğim ! " diye adeta kükredi ve yumruğunu yüzüne geçirdi.
" H-hayır... yapma... lütfen. " ağlamaklı sesime karşı öfkeden koyulaşmış gözlerini bana çevirdi. Kolumu kavrayıp beni sürüklemeye başlayıca deja-vu yaşadım. Bardan dışarı çıkıp arka tarafa geçtik. Beni duvara yaslayıp önüme geçti. Kendini bana bastırınca heyecandan öleceğimi düşündüm.
" Eğer bir daha sana bir erkek dokunursa onu yemin ederim öldürürüm. Beni sen bile tutamazsın. " sinirliydi ama sakin davranmaya çalışıyordu. Hala ondan korkuyordum. Ses çıkarmayıp başımı salladım.
Sanki düşüncelerimi okuyormuş gibi " Benden korkuyor musun ? " diye sordu.
Cevap vermedim. Bir küfür savurup tekrar bana baktı.
"Seni sevdiğimi biliyorsun." diye dudaklarımın üstüne doğru fısıldadı.
"Beni korkutuyorsun ama garip bir şekilde senin yanında kendim güvende hissediyorum." diyebildim. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı.
" Benden korkma ! " gerilmiş kaslarından ve yükselen sesinden sinirlendiğini anlayabiliyordum. " Seni mutlu etmek istiyorum, seni korumak istiyorum, beni sev istiyorum." sonlara doğru sesi kırıldı. Direkt gözlerinin içine bakıyordum ve gördüğüm tek şey sevgiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Sensin
Teen FictionKim demiş bir serseri sevmeyi bilmez diye ! ¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤ "Seni sevdiğimi biliyorsun." diye dudaklarımın üstüne doğru fısıldadı. "Beni korkutuyorsun ama garip bir şekilde senin yanında kendim güvende hissediyorum." diyebildi...