"O piçi öldüreceğim."
Sinirle ayağa kalkan Chanyeol'u Baekhyun kolunu tutarak durdurdu.
"Chanyeol sakin olur musun lütfen." Diye Kyungsoo'yu kaşlarıyla işaret ederek kulağına fısıldadı. Kyungsoo karşısındaki duvarda bir noktaya gözlerini kilitlemiş bakıyordu. Anlatılanlara hiçbir tepki vermemişti."Tanrım cidden bunu yaptı mı?" Luhan şaşkınlığını atlatınca sordu ancak hala ağzı bir karış açıktı. Olanlara inanamıyor gibiydi.
"Yaptı,ama biz onun değiştiğini düşünüyoruz. Evet ilk başta oyundu onun içinde ama sonra Jongin çok değişti. Kyungsoo için yaptığı şeyler hiç de oyuna benzemiyordu. Bazen onunla buluşacağı için o kadar sabırsız oluyordu ki onu tanıyamıyorduk."dedi Sehun.
"Ben eminim ki Jongin sana aşık Kyungsoo. Onda sadece nedenini bilemediğim anlamsız bir gurur var. Geçmişte yaşadığı bir olaydan dolayı kimseye güven olmayacağını ve insanlara değer vermenin aptallık olduğunu söyleyip duruyordu hep. Sana aşık olduğunu kendine itiraf edememesi bu yüzden bence. Ama Jongin çok aşık Kyungsoo. Ben Chanyeol'a nasıl bakıyorsam o da sana öyle bakıyor. Senin adın geçtiği zaman heyecanlanıyor. Sana yemek yaptığı günü hatırlıyor musun? O gün öyle heyecanlıydı ki Sehun'la beni mahvetmişti. O yüzden kendini boşuna üzme. Ben onun hatasını anlayacağını düşünüyorum." Baekhyun Kyungsoo'nun yanına oturmuş,elini omzuna koyarak destek çıkmaya çalışıyordu.
Kyungsoo baktığı noktadan gözlerini çekmeden "Geç kalacağız." Dedi.
Herkes ona şaşkınlıkla bakarken ayağa kalktı.
"Ne o Luhan yoksa ayılıp bayıldığın baloya geç mi kalmak istiyorsun. Hadi gidelim. " dedi ve kapıya doğru ilerledi. Arkasından ona şaşkınlıkla bakan 4 genç de kapıyı açıp dışarı çıktığında onu takip etmeye başladı.
Chanyeol'un arabasının yanında durmuş onları bekliyordu. Yanına gittiklerinde "Kyungsoo baloya gitmek istediğine emin misin? Sonuçta Jongin'in planı bu." Diye merakla söylendi Luhan.
"Hepimiz bu arabaya sığarız çocuklar,birlikte gidelim. Hadi artık cidden geç kalacağız,acele edin biraz."
Kapıyı açıp arka koltuğa oturdu ve diğerlerinin yerlerini almasını bekledi. Herkes arabaya bindiğinde Chanyeol balo yerine doğru arabayı sürmeye başladı. Gidene kadar kimse konuşmadı. Gittiklerinde ise Kyungsoo hemen içeri girmiş ortalıktan kaybolmuştu. Balo başlayalı bir saat olmuştu ama Jongin hala gelmemişti. Çocuklar Jongin geldiğinde onu durdurmak için tetikte bekliyordu. Ancak Kyungsoo da hala ortalıklarda görünmüyordu. Ilk başlarda nereye kayboldu diye aramaya koyulsalar da bulamayınca peşini bırakmışlardı.Kyungsoo bahçeye çıkmış sessiz bir ortam bulunca telefonunu eline alıp Jongin'i aramıştı.
"Sevgilim." dedi karşı taraf. "Bir şey mi oldu."
"Hayır sadece sesini duymak istemiştim. Sensiz çok sıkıldım burada. Ne yapıyorsun?"
"Ah güzelim beni mi özlemiş?Evde maç izliyorum. Yanında olmayı isterdim. Zaten fotoğrafta çok güzeldin. Şimdi herkes sana bakıyordur."
Mızmızlanan çocuğa güldü Kyungsoo. "Gelsene o zaman. Sevgilini burada tek bırakmaya utanmıyor musun? Chanyeol bile Baekhyun'un peşini bırakmıyor."
"Ne? Chanyeol mu dedin? Baekkimin yola getiremeyeği kimse yok. Senin gibi güzel birisini yalnız bırakmam gerçekten hiç mantıklı değil. Hemen hazırlanıp geliyorum. Beni bekle sevdiğim."
"Bekliyorum. Çabuk gel hadi."
"Tamam birtanem. Seni seviyorum ve hazırlanmaya gidiyorum."
"Tamam." telefon kapandığında içeri girdi Kyungsoo. Bir içki aldı ve çocukların masasına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman Hattı (Kaisoo texting)
FanfictionJongin Kyungsoo'dan nefret ederdi. Kyungsoo'da ondan. Nefretlerinin altında yatan sebebi ise kimse bilmezdi.