Duştan akan sıcak su azıcıkta olsun beni rahatlamıştı.Duşun tam önünde durmuştum böylelikle su anlıma vuruyordu.Sanki bir trepi gibiydi.Elimi yüzüme doğru getirip gözlerimi ovuşturdum.Gözlerimi kapatınca o lanet herifin suratı geldi aklıma.Düğünde karşılaşmamız,parkta bana söylediği o aptalca sözler ve tabiki asıl bomba aynı hastanede birlikte çalışacağımız.Düşündükçe sinirime hakim olamıyordum.
Hastanenin teras katına çıkmıştı.Burda beni kimse rahatsız edemezdi.O çılgın kadında dahil.Her zaman karşıma çıkmak zorundamıydı.Hala olanlara anlam veremiyordum.İstemsizce bir yandan havayı tekmeliyor bir yandan da hayır diye bağırıyordum.Evet ben koskoca Kerem Sayer havayı tekmeliyordum.Mantıklı mı bu?Mümkün değil...Herkes hile yapar sonuçta.Öyle olsa bile o aptal şeyle..O beceriksizle mi?Mümkün değil hiç mantıklı değil şaka dimi kamera nerde heeyy cenk çık ortaya hadi inandım bak...hayır olamaz olamaz bir yandan yanaklarımı sıkıyordum belki hala rüyadayım diye.Kabus bu.Artık kendimi tokatlamaya başlamıştım.Uyan artık Kerem hadiii.Acele etde uyan.En son vurduğum tokat fazlasıyla canımı yakmış olacak ki kabus olmadığını fark ettim.
Bu ne uff ne biçim koku bu ya.Elinde ki elbiseyi kaldırırken leş gibi içki kokuyordu.Ne biçim koku.Zeynep duştan çıkıp Ezginin elinde duran elbisesini almıştı.Moda anlayışın çok orjinal.Kendim için ayrılan dolabın kapağını açmıştım.Evet artık hastanedeydim.İsim kartımı alıp dikkatlice kontrol ettim.Aklıma kıyafet getirmediğim gelmişti.
Afedersin?Fazladan kıyafetin var mı diye sormuştum Ezgiye.Neyseki bu sefer şansım vardı ki fazladan kıyafeti vardı giyip dışarıya çıkmıştım.Koridorda yürürken bir yandan kafama vuruyor bir yandan da kendime söyleniyordum nasıl oldu da bugün sarhoş olabilmiştim tam bir salaktım.Salaklık konusunda acaba haklımıydı Kerem.Ben bu düşüncelerle boğulurken arrkamdan biri gelip bana seslendi.
Aferdersin üzerini değiştirdiysen şef seni görmek istiyor.Ahh bide o konu var diye düşünmeden edememiştim içimden.Odaya girdiğimde şef kalemi oldukça sert bir biçimde masaya vuruyordu.1 2 3 4 5 kulaklarım daha fazla bu sesi kaldıramıyacağını düşünürken sonunda lanett kalemi yere düşürdü.Kafasında ki düşüncelerden kurtulup galiba şimdi bana patlıyacaktı.
Hatırlamıyorsun.Ne diyordu bu neyi hatırlamıyorum.Şef yerinden kalkıp bana doğru yürümeye başladı.
İntörnlüğünün ilk gününden önce alkolden zehirlendin.Kitaplara doğru bakıyordu.Kalp krizi geçirmeden önce acile getirildin hatırlamıyor musun?yavaş yavaş hareket edip tam önümde durmuştu.Zeynep Yılmaz aklın başında mı değil mi?Komaya girmeden hayatını kurtarmak için çok çalıştım.Sende üzerime alkol kustun.Bu da yetmedi üstüne tokat attın.Hatırlamıyor musun?Nee tokat mı kusmak mı aman Allahım hiç birini hatırlamıyordum.
Ö-özür dilerim Demiştim üzgün ve utangaç bir ifadeyle.
Genç misin yoksa zeki misin?Neden doktor olmak istiyorsun?O arada asistan elindeki dosyalarla içeriye girmişti.
Hasta Kemal İlker'in test sonuçlarına bakılırsa apandisiti var.Demişti asistan dosyalardan başını kaldırmadan.
Ameliyathaneyi ayarladın mı?
Evet.Hasta Selçuk Salkı için napalım?
Neden?
Kasık ağrısından şikayet ediyordu ama
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek ve Kadın
Roman d'amourEvlenirsin ve hayatını onunla birleştirirsin herkesin yaptığı gibi.. Boşanırsın ve hayatlarınız ayrılır... Peki her şey bu kadar kolay mı? Yaa kaderler bir yazıldıysa? Kadere inanmak gerekir... Çünkü onlar birbirlerinin kaderiydi.