-7-

79 3 0
                                    

İyi okumalaaarr :D

Gözlerini gözlerimden ayırıp dudaklarıma bakmaya başladı. Yavaşça dudaklarıma eğildi ve durdu. Dudaklarımız birbirine değiyordu ama öpüşmüyorduk. Nefesini dudaklarımda hissederken kıpırdayamıyordum.

" Seni öpmeye kıyamıyorum. " neredeyse duyulmayacak bir sesle fısıldadı.

Konuşunca dudaklarımız birbirine sürtütü.

" Çocuklar ! " gelen ses ile birbirimizdrn uzaklıştık. Blake ve Jess bize doğru yürüyordu.

" Neler oldu orda ? "

" Önemli bir şey değil. " diye kestirip attı James

" Pekala, gidelim. " Blake yürümeye başlayınca " Chris nerede ? " diye sordum.

" Barda dayak yiyor. " deyip sırıttı.

" Onu bırakacak mıyız ? " diye tekrar bir soru yönelttim.

" Bu sabah gitmesi için bana bağıran sendin. " diye araya girdi James.

" Haklısınız,  hadi gidelim. "

Barakaya geldiğimizde koltuklara - tabi koltuk denilebilirse - oturduk. Barakamız çok eski yıkık bir evdi. Kendimizi idare edebiliyorduk.

Çok fazla pis işe bulaştık. Bazen bunlardan para kazanıyoruz. Bazen de barda part time çalışıp biraz para kazanıyordum.

Tamamen beş parasız değiliz ama bir grup sokak serserisiyiz.

" Karar verdim onu aldıracağım. " Jess'in aniden konuşmasıyla gözlerimi ona çevirdim.

" Ona bakamam. Lanet olsun kendime zar zor bakıyorum. Bu sorumluluğu alamam. Babasız büyümesini istemiyorum. "

" Ona seve seve babalık yapacağımı biliyorsun. " dedi Blake Jess'in elini destek verircesine sıkarak. Bu hareketine karşılık gülümsedi.

" Biliyorum. " gözlerini silip devam etti. " Ama onu aldıracağım kararım kesin. "

" Parayı nereden bulacağız ? " James önemli bir noktaya değinmişti. Buna yetecek paramız yoktu.

" Siz merak etmeyin ben bir yerden bulurum. " burnunu çekip devam etti. " İyi geceler. Yarın ilk işim hastaneye gitmek olacak. " Blake'in elinden tutup kaldırdı ve yürümeye başladılar. Kolunu Jess'in omzuna atıp kendine çekip saçlarını öptü. Gülümsedim.

Her Şey SensinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin