İngiltere gecelerinin en iyi yanı, yağmurlu olmasıdır. Çünkü yağmurdan sonra etrafa toprak kokusu yayılır,ve Sandie Park'ına giderek denizi izleyebilirsiniz. Genelde her yağmurda böyle yaparım,çünkü bu insanı mükemmel hissettiriyor.
Kapıdan dışarıya adımımı attığımda,üşüme hissi yoğunlaştı. Hava berbat derecede soğuktu,ama yumuşak bir soğuktu. Saat akşam yedi sularıydı,evim cadde üzerideydi,yani bir apartmanda yaşıyordum. Park ise biraz doğuda kalıyordu,ama hayır,yakındık. Bristol,sakin bir şehirdi. Ve bunu seviyordum. Rüzgarı içimde hissettiğim de,denize yaklaştığımı anlıyordum. Sandie,deniz kenarındaki bir parktır. Banklar vardır,ve oturarak denizi izlersiniz. Bir bakıma sakinleşmek için harika bir yerdir. Neyse,park yine aynıydı,aynı ışıklandırmalar,aynı banklar,aynı büfe.. Ama,bir bankın yanında lamba çalışmıyordu,ve denizin karanlığı yüzünden bank bile görünmüyordu. Merakıma yenik düştüm ve o banka ilerledim. Bankta kimse görünmüyordu,büyük ihtimal lamba bozulmuştu. Burası açıkçası daha sakindi. Karanlık olduğundan kimse buraya yaklaşmıyordu. Yanımda gelen ses ile irkildim,
"Merhaba?" dedi,karanlıktan yüzü görünmeyen şahıs.
Ses yanımdan gelmişti ve ben çok korkmuştum.
"Merhaba?" dedim,refleksel olarak nefeslerim hızlanmıştı ve ses tonum değişikti.
"Seni korkuttuğum için özür dilerim,ben sadece oturuyordum." dedi,çok rahattı.
"Oturduğun belli olmuyor,hatta yüzünü bile göremiyorum.Ondan dolayı..biraz ürktüm."
Kıkırdadı.
"Evet,kimsenin yüzümü görmesini istemem,bundan dolayı da lambayı bozdum," dedi,gülümsediğini hissedebiliyorum. "Neden buraya oturdun?"
"Merak." Anladığını belli eder bir şekilde kafasını salladı,o simsiyah görünüyordu. İnsanın tüm vücudunun siyaha boyanmış hali gibiydi,denize döndüğünde,yüzü biraz da olsa belli oluyordu,kirpikleri uzundu,burnu küçüktü,ve yukarı doğruydu,dudakları kıvrımlıydı.Sesi kalın olmasaydı,onu bir kız sanabilirdim.
"Adın ne?"
"Desiree,senin?"
"Baksana Desiree,adımı sana söylerim,ama şartlarım var." Dinlediğimi belirten bir şekilde,ses çıkardım.
"Şey,bir arkadaşa ihtiyacım var.Arkadaşım olmanı istiyorum,seninle konuşmak,dertlerimi paylaşmak istiyorum.Ama,"
"Ama ne?" dedim,hafif bir gülümseme ile.
"Sadece bu bankta,yüzümü dahi görmeni istemiyorum.İstediğin akşam bu banka gelebilirsin,ben hep burda olacağım ve seninle konuşacağız?" dedi,kafam karışmıştı. "Aa,şey,bir de hayatına heyecan katabilirim."
"Bu nasıl arkadaşlık?" Kaşlarım havaya kalkmıştı.
"Senin hayali ama gerçek arkadaşın olacağım."
Hayali arkadaş.
"Şizofren olmadığıma nasıl emin olacağım?"
Kıkırdadı,ses tonu,mükemmeldi,fazla mükemmel.
Ellerini aldı ve ellerimin üstüne koydu. Sıcaklığını hissedebiliyordum.
"Adım Zayn.Ve seninle konuşmak için can atıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Listen Café (A Zayn Malik Fan Fiction) {Slow Update}
Fanfiction"Konuşmak bir ihtiyaç ise,dinlemek sanattır." -Johann Wolfgang Von Goethe