- O da neydi?
Taehyung çok bekledi, çekimdeki ortamı bozmamak adına çekim aralarında Hoseok'u rahatsız etmeden beklediği için büyük olan soruyu tam anlayamadı. Kameralarla birlikte Taehyung'un "her şey yolunda, çekimdeyiz" rejimi de kapanmışken J-Hope'un davranışı hiç mi hiç değişmemişti, değişen tek şey Hoseok'un kameraya değil X-man seçiminde nasıl yanılmış olabileceğini anlamaya çalışarak Rapmon'a bakıyor olmasıydı. Rapmon'un neden garip davrandığını merak ettiğinden onunla konuşmaya dalan Hoseok, V'nin sinirli olduğunu anlayamadı.
- Hey, sana diyorum.
Hoseok tam liderle konuşmasını bitirip Taehyung'u dinlemeye hazırlanıyordu ki yanlarından geçiyor olan Yoongi, Rapmon'u kolundan tutup çekerek hep birlikte yemek yiyecekleri sahnenin çekimlerin başlıyor olduğunu bildirdi. Karınlarını doyuracak olması haberi herkesi canlandırdı. V bile Hoseok'un kıçını tekmelemek istediğini unuttu.
Ta ki J-Hope'un memnun yüz ifadesini görene kadar. Diğer üyeler gerçek X-man'den kendilerine bir parça da olsa et vermesini istemeye başladı, Jimin'le J-Hope da bir parça et alabilme umuduyla ayağa kalkıp dans etmeye başladıklarında Taehyung Hoseok'a "Boşuna uğraşma, hyung" yazan zihinsel bir mesaj gönderdi ve et parçasını Jimin'e verdi. Hoseok tek başına dans etmeye çıkmış dahi olsa V ona bir parça bile vermezdi. Onun "ödülüne" göz koyan tek kişi J-Hope olsaydı, yine de vermezdi. Belki başka bir gün hyunguyla paylaşırdı ama o gün bugün değildi.
Kameralar kapanıp herkes gitmeye hazıranırken J-Hope "Cimri seni" dedi.
- Efendim? – Taehyung, büyüğün bozulmasının nedenini anlamıyor numarası yaptı.
- Bana bir parçacığı çok gördün, - Hoseok kırgın kırgın homurdandı, - herkesle paylaştın, ben sana ne yaptım da?
- Saçmalamasaydın sen de.
Taehyung'un bir şey yapmasına gerek kalmadı. "Tabii ki" oyunundan beri başlatmaya çalıştığı konuşma kendiliğinden başlayarak işini kolaylaştırdı. Büyük anlamayan bakışlar atınca V grubun "umudunu" dışarı doğru hafifçe ittirdi ve önden giderken Hoseok'un gelip gelmiyor olduğunu kontrol etmek için arada arkasına dönüp bakarak meraklı gözlerden uzaklaşmak için odadan çıktı. J-Hope hiçbir şey anlamasa da V'nin başbaşa konuşmak istiyor olduğunu anlayıp kendilerini kimsenin takip etmiyor olduğundan emin olmak için arada bir arkasını kontrol ederek V'yi takip ediyordu.
- Kazanmak istemiş olduğunu anlıyorum da, öyle bir şey demeye ne gerek vardı?
Taehyung aniden durup konuşmaya başlarak Hoseok'u korkuttu. Hoseok kendilerini kaçak suçlular gibi hissediyordu ve V'nin aniden durması da, olması gereken zamandan daha erken durmuşlar da var olmayan takipçilere yakalanmışlar gibi hissettirdi. J-Hope sürekli arkasını kontrol ediyor olduğundan önüne neredeyse bakmıyordu ve aniden duran Taehyung'a çarpınca anında küçük tarafından yakalanarak anlamadığı soruyla karşı karşıya bırakıldı.
- Nasıl bir şey?– J-Hope hala bakınmaya devam ediyordu ama yanağında V'nin ellerini hissedince şaşkın şaşkın, daha doğrusu biraz korkuyla, kaşını kaldırdı.
- Dil hakkında olan şeyi diyorum! – kendisine dönen Hope'un yüzüne yüzüne tısladı V.
- Haaa!! - Kim'in ellerini yüzünden çekerek gülümsedi büyük, - ama sen cidden dilini çıkarmıştın!
Hoseok'un kaş göz oynatması, V'yi bir türlü "Tabii ki" diye cevaplayamayacağı sorudan daha çok çıldırttı, kendi isteğiyle olmasa bile dilini çıkarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORTAK DIL || VHope
FanfictionArtık bir şeyleri kanıtlama isteği kaybolan ve çoğu şey kafasındaki raflarına yerleştirmeye başlayan V, raflar arasında "grup arkadaşıyla öpüşme" adında hatıra rafı oluşmasını düşünmemişti. ... Hoseok, bunu neden yaptıklarını anlayamıyordu, V...