1.Bölüm.(Bana ait değil..)

1.7K 77 7
                                    

"Nerden başlasak ki acaba? Hım.. Bir gün güzel gözlü kızımız yine sarayın etrafında dolaşmaya başlamış. Elinde satmak için çırpındığı kitaplarıda varmış"

"Kibrit olsa?"

Omuz silktim. "Olmaz. Bizim masalımızda kız kitap satmalı. Öyle olsun ki tüm masallardan farklı olsun."

"Peki." Dedi koluma daha çok yaslanarak. "Devam."

"Güzel kızımızın tek derdi prensi görebilmekmiş. Bu sefer kararlıymış. Ona açılacakmış. Tabi yanına gidebilirse. Sonuçta prens. Muhafızlardan nasıl yaklaşabilir ki? O sırada aklına bir şey gelmiş. Bir plan. Prensin camına tırmanmak için işe koyulmuş. Ama sorun şurda ki prensin odası üçüncü kattaymış. Güzel gözlü kızımız elbette bunuda düşünmüş. Elindeki tüm kitapları tüm gün boyunca prensin camının önüne taşımış."

"Kimse görmemiş mi?" Diye sordu lafımı bölerek.

"Görmemiş." Dedim. "Masalımızı bozma ama." Gülümsedi.

"Çok saçma ama. Hem o kadar kitabı var mıymış?"

"Var tabi." Dedim hemen. "Masalıma karışma. Sen uyumana baksana."

Kafasını yastığa gömdü. "Devam et."

"Kızımız uğraşmış uğraşmış ve kitaplarla kendine bir yol yapmış."

"Nasıl?" Diye sordu şaşırarak.

"Üst üste dizmiş işte."

"Ama nasıl dizebilir ki? Hem merdiven kullan.."

"Şşş." Dedim ona. "Anlatmam bak."

Ağızına fermuarı çekip yastığa kafasını geri koydu.

"Pencere eninde sonunda ulaşmış. Prens ilk önce görünce şaşırmış. Kızımız hemen konuşmaya başlamış. Demişki 'Fakirim ama gönlüm sana zengin.'Heyecandan tabi biraz saçmalamış. Eli ayağı prensin karşısında birbirine dolaşmış. Prens onu süzmüş,süzmüş. Sonra demiş ki ' Ben seni sevsemde biz olamayız.' "

"Ama o prens." Dedi hemen. "O istediğini yapar. Onu severse birlikte olabilirler. "

"Olamazlar. Bazen ne kadar istesende aradaki farklar kapanmaz. Güzel gözlü kızımız ve prens arasında uçurum kadar fark var. Bunu kapatamazlar."

Başımı eğdim. "Kötü son. Artık uyu." Yataktan kalktım.

"Kendini anlatıyorsun bana." Dedi elimi tutarak. Gitmeme engel olmuştu.

"Kesinlikle bir prensin camına kitaplarla tırmanmadım." Dediğimde güldü.

"Ondan bahsetmiyorum."

"Neyden bahsediyorsun Güneş?" Diye sordum. "Sana söyledim. Benim geçmişim yok." Uzanıp başını öptüm. "Uyu artık."

Odasının kapısını kapatıp onu uyumak için yalnız bıraktım.

"Uyudu mu?" Diye sordu Ayşe teyze.

"Evet." Deyip mutfağa girdim. Ayşe teyze yaprak sarması yapıyordu. Yarın ziyafet vardı demek ki.

Masaya oturup bende işe giriştim.

"Elini değme boşuna." Dedi.

"Ne olacak canım." Deyip bir yaprak aldım.

"Yarın Güneş'i okula bırakır mısın? Bu aralar mahalle karışık. Tek gitmesin."

"Tabi." Dedim. "Bütün gün evde oturuyorum zaten."

"Ne yapacaksın başka? Dışarıya çıksan bir dert çıkmasan bir dert."

"Para biriktirmem lazım." Deyip başka bir yaprak aldım. "Temizlik işi filan yok mu? Hem dışarlarda çokta dolanmam. En azından biraz param olursa sizi rahat bırakabilirim."

Adı "MAVİ" Olsun\2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin