Yarışmayı kazanmanın coşkusuyla gülerek apartmana girdik. Karanlar da bize gelmişti ve kendi aramızda küçük bir kutlama yapacaktık. Büyük ihtimalle yine film izleyecektik ama bu Buğra ve Buse'nin kutlama önerisinden bin kat daha iyiydi.
"Anahtar hangisinizde lan?" dedim kızlara dönerek.
"Bende değil." dedi Buse. Sonra Almira ve Berfü de ona katıldılar. Kaşlarımı çatıp çantamı aramaya başladım. Ben de değildi. Kızlar da çantalarını aramaya başladılar.
"Nerede be bu anahtar?" dedi Berfü çantasını yere atıp.
"Tamam bir durun ya." dedi kendi çantasını hala karıştıran Almira. O sırada Buse panik halindeki bize gözlerini devirip zile bastı.
"Mal mısınız? Abim evde zaten." Abisi evdeydi. Lan Karen! Kapı açıldığında bir adet gözlerini koca koca açmış bize bakan Karen ile karşı karşıya kaldım. Yutkunarak Karan'a baktık. Buğra, Murat ve Egehan gibi Karan da burnundan soluyarak kapıya bakıyordu.
"Karen?"
"Abi?"
"Ne yapıyorsun burada?"
"Murat Abi şimdi şöyle ki-"
"Kim geldi aşkım?" Berk Abi gülerek salondan çıktı. Bizi gördüğünde gülüşü yavaşça düştü ve fısıldayarak küfür etti.
"NE OLUYOR AMINA KOYAYIM!?" Karan'ın bağırışıyla yerimden sıçradım. Aynı kızlar gibi.
"Karan bir sakin ol." dedi Berfü.
"Aynen geçin içeriye bir konuşalım."
"Siz de mi biliyordunuz Almira?" dedi Egehan sinirle Almira'ya dönüp. Ups... Yandık.
"Kötü bir şey yapmıyorlar ki." dedi Buse hepsinin önüne geçerek.
"Senin abinin aşkının masum olma ihtimali %2 bile değil Buse." Buse Buğra'ya şaşkınlıkla baktı. Karan ise bir şey demeden Buse'yi ittirip içeri girdi. Biz de hemen peşinden tabii.
"İnanmıyorum size." dedi Murat. Kafamı yana eğip baktım ama yüzüme dahi bakmadan yanımdan geçip gitti. Hepimiz salona girdiğimizde ilk önce Karan'ı sakinleştirmek için ağzımı açmıştım ki Karan bir anda Berk Abi'nin üzerine yürümeye başladı. Daha ne olduğunu anlayamadan Karan'ın kafası ile Berk Abi'nin burnu buluştular.
Kemikten gelen ses ve Karen'in çığlık sesi...
Biz mi? Biz alışıktık kavgalara ama sevdiğim adam ve abim gibi gördüğüm adam söz konusu olunca donup kalmıştım. Buse Karen'in kolundan tutup salondan çıkardı Berfü ve Almira ise Karan'ın kollarından tutup uzaklaştırmaya çalıştılar ama tabii böyle bir şey mümkün değildi.
Hatta Murat ve Egehan tarafından uzaklaştırıldılar.
"Mevzunuz olmayan işlere karışmayın." dedi Murat. Bense hala elim ağzımda bakıyordum. Kızlar kurtulmak için hamle yapmıştı ki onları Berk Abi durdurdu.
"Ne desen haklısın Karan ama Karen'i gerçekten de seviyorum." Karan Berk Abi'nin yakalarından tutup bir anda kendine çekti.
"Sen kimsin de karşıma geçip pişkin pişkin kız kardeşimi sevdiğini söylüyorsun lan?"
"Sen hiç mi sevmedin anasını satayım?" Berk Abi'nin bağırışıyla Karan ona bir kez daha yumruk attı. Tam o sırada Buse içeri girdi. Hafifçe onlara baktı sonra bana döndü. Ben de onlara doğru bir hamle yapmıştım ki Buse benden önce davranıp beni engelledi.
"Bırak kendi aralarında hallederler."
"Buse burnu kırıldı belki de! Görmüyor musun nasıl kan akıyor?"
"Gece kendi aralarında hallederler dedim." Sesini hafifçe yükselttiğinde gözlerine baktım.
"Bu kadar vurdum duymaz olma."
"5 abiyle büyüdüm. Emin ol ki böyle daha iyi."
"Buse'yi dinle Gece." dedi Berk Abi.
"Evet Gece. Nasıl sakladıysan bu kadar zaman şimdi de kulaklarını da gözlerini de kapat. Karışma. Kalbini kırarım." Karan oldukça sinirli bir şekilde konuşmuştu ancak gözleri hala Berk Abi'deydi.
"Bana kızgınsın. Kardeşlerime değil Karan."
"Kardeşlerine de kızgınım kardeşime de. Çünkü hepsi arkamızdan iş çevirdi. Benim de arkadaşlarımın da."
"Biz birbirimizi seviyoruz."
"Onun için mi gizli saklı iş çeviriyorsunuz?"
"Söyleseydik ne yapardın?"
"Bunu." dedi ve Berk Abi'ye tekrar yumruk attı. Sonra da bağırmaya başladı. "Bir daha seni kardeşimin çevresinde görmeyeceğim Berk Aksoy! Yoksa 7 ceddinden bunun hesabını sorarım." Berk Abi yerden kalkmaya çalışınca ayağını göğsüne koyup durdurdu. "Anladın mı?" Berk Abi sinirle baktı ama bir şey söylemedi. Söyleyemezdi de zaten çünkü Buse'nin sevgilisini görünce aynısını yapmıştı. "Ben de öyle düşünmüştüm." Ayağını Berk Abi'nin göğsünden çekip bana döndü. "Ve sen Gece. Sen ve arkadaşların. Bizden uzak durun. Bizden de kız kardeşimden de. O mektubu kimin yazdığını da öğrenmek istemiyorum. Seviyorsa kendisi çıksın karşıma." Buse bu sefer beni bırakıp kenara çekildi.
"Nasıl yani?" dedi Almira.
"Bitti Almira." Egehan dolu gözleri ve sıktığı dişleriyle Almira'dan uzaklaştı. "Öyle yani." Egehan hızla dışarı çıkarken onun ardından Murat da Berfü'ye döndü.
"Bu sefer ki düşmanlık eskisi gibi olmayacak Berfü."
"Murat!" Berfü Murat'ın arkasından bağırırken Murat arkasına bile bakmadan çıktı. Buğra Buse'ye son kez baktı ve bir şey söylemeden kafasını iki yana salladı. Sonraysa Karan ile çıktılar. Ağlamamı bastıramayıp yüzümü kapattım. Karan'ın Karen'e seslenişi ve kapının kapanma sesini duyunca sinirle bir çığlık atıp arkalarından koştum.
"Lan!" Çıkarken Berfü'nün Almira'ya sarıldığını gördüm. Buse ise Berk Abi'nin yanına çöktü. Kapıyı arkamdan çekip hızla merdivenlerden inmeye başladım. Ben apartmandan çıktığımda Karan arabasının motorunu çalıştırmıştı. Ben tam arabanın yakınına geldiğimde hızla yanımdan uzaklaştı. Bunu yaparken üstüme yerdeki su birikintisini sıçratmayı ihmal etmemişti.
O gitti, yağmur hızlandı.
Ben bittim, dizlerimin üzerine çöktüm.
Hıçkırıklarım sokakta yankılandı, imdadıma kızların kolları yetişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Platonik #Watty2016
Roman pour AdolescentsYaklaşık iki yıldır sevdiğiniz çocuğu uzaktan izlerken, arkadaş grubunuzun onun çantasına attığı bir mektup ile kendinizi birden onun karşısında bulsanız ne hissedersiniz? Ve o çocuk sizden mektuptaki kişiyi bulmak için yardım istiyorsa, sanırım ben...