15 senelik din görevlisiyim birçok olaylar yaşadım birçok olaylar gördüm her zaman için kendime bir ibret tablosu çıkartmaya çalıştım kendimi muhasebe ettim, elimden geldiğince hayatımı Allah'ın rızasına uygun Yaşamaya çalıştım. Tam beceremesemde en azından gayret gösteriyorurum. Şimdi size Yaşamış olduğum çok derin bir olayı aktarmak istiyorum... Göz yaşlarınız dinmesin.
Mahallemizde yaşayan yaklaşık 80 yaşlarında bir amcamız vardı. Şakir amca. Bu amcamız gayet güzel, insanlarla arkadaşlığı iyi, namazında niyazında, nur topu gibi bir insandı. Beş çocuğu vardı. Üçü erkek ikisi kız çocuğuydu. hepsi evlenmiş çoluk çocuğa karışmış, Onların da torunları olmuştu. Zamanında Yurt dışında çalışmış epey bir varlık yapmış, Çocuklarını da yaşarken maddi seviyesini yüksek bir şekilde tutmaya çalışmış, maddeten çocukları çok iyi imkanlara kavuşturmuş ama Yanlarında fazla bulunamadığı için çocuklara edep adap vermemiş manen yetiştirememişti. Çocukları babalarının yakınında oturmasına rağmen babalarını ziyarete gelmez hastalandığı zaman bile neredeyse hastaneye ziyarete gitmezlerdi. Şakir amca Bundan dolayı çok zorlanır saçımı süpürge ettim ama maalesef çocuklar tek bir tüy tanesini bile benim için feda etmiyor diye hayıflanırdı. Zor bir durumdu ömrünü harcadığın insanların Sana zerre kadar değer vermemesi...
Bir gün kapım çalındı, dediler ki hocam Şakir amca son nefesini verecek gel. Tabii ki din görevlisi olarak ve aynı zamanda komşumuz olması hasebiyle koşarak yanına gittim. Şakir amca gözlerini semaya doğru dikmişti. Kapı açılıp da içeriye birisi girince acaba Çocuklarımdan birisi mi geldi diye Heyecanlanmıştı. Beni gördü ve sevindi İyi ki geldin hoca, Benim gitme vaktim geldi dedi. Bir an kelimeler boğazıma düğümlenmişti. Çocuklarına bir gün öncesinden rahatsız olduğunu, gelmeleri gerektiğini söylemesine rağmen maalesef hiçbirisi gelmemişti. Biraz sonrasında Sık sık nefes almaya başlayan Şakir amca da ölümün işaretleri görülmeye başladı beraberce kelime-i şehadet getirdik, kelime-i şahadet getirdik, Kelime-i şehadet getirdik Ve biraz sonra Şakir amca ruhunu teslim etti. Zengindi. malı mülkü çoktu ama orada yatağında yalnız ölmüştü. Sadece başında Komşuları vardı. Zengindi ama fakir olarak ölmüştü. Biraz sonrasında Ambulans geldi müdahale ettiler Kurtaramadılar. Çocukları ölüm haberini duyduğu zaman da eve geldiler cenaze ile alakalı gereken işlemleri başlattılar.
Ne cenazenin yıkanmasında, ne kefenlenmesinde, ne Musallaya taşınmasında, ne gömülmesinde çocuklarının hiçbirisinin hatırı sayılır bir emeği olmadı maalesef. Onu tanıyan seven üç beş kişi olarak bu işlemleri gerçekleştirdik. Tabi yalandan yere ağlayan bayılan çocukları saymiyorum. Niyemi yalandan dedim? Taziye için Şakir amcanın evine gittiğimizde bir de baktık ki Çocuklar Daha Şakir amcanın ruhuna fatiha okumadan mirası paylaşmanın peşine düşmüşler. Boğaza yakın bir daire var büyük abla orayı istiyor, falanca yerde bir dükkan var küçük kardeşi onu istiyor, Şakir amcanın öldüğü evi başka bir kardeş istiyor, bunun muhabbeti yapılıyor derken Anlaşamadılar ve biraz sonrasında Özkardeşler arasında kavga çıktı. beş kardeşten dördü evden çekti gitti mahkemede görüşücez dedi. sadece Evin en küçük çocuğu taziyeleri kabul etmek üzere evde kaldı taziyelerde kabul edildikten sonra ev kapandı. Kırkını bile üst kat komşusu olan Hayriye teyze kendi evinde yaptı. Şakir amca geriye mal mülk bırakmıştı ama maalesef hayırlı bir evlat bırakamamıştı. Zengin olup Fakir olarak ölmek bu olsa gerekti!..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zengin Fakir, Fakir Zengin
SpiritualYaşamış olduğum bu ibretlik olayı Okuduğunuz zamanda, hayatınızda birçok şeyi değiştirmeniz gerektiğini anlayacaksınız.keyifli okumalar...