ESİNTİ

Merhaba..Ben de Poyraz

Evden çıkmadan önce kıyafetlerimi yerleştirmek için ısrar etsem de , Nisa izin vermedi. 'En azından üstümü değiştiriyim' diye burun kıvırdığımda buna razı oldu ve beni odamda yalnız bıraktı. Odam 2. katta ve Nisa'nın odasının tam karşısındaydı. Ne? 2 kişilik yatak mı? Ah , ben bu kızı seviyorum. Rahatlığıma çok düşkünüm ne yapabilirim ! Tek kişilik yatak bana göre değil.

 Hemen elimi kocaman kırmızı valizime attım. Eşşek ölüsü gibiydi. Hemen pudra rengi bikinimi çıkarıp giydim. Üstüne pudra rengi  mini bir şort giyip mavi hafiften bol bir tişört çıkardım. Saçlarımı genelde yaptığım gibi açık bıraktım. Gözlerime de suda akmayan rimel ve göz kalemi sürdüm. Tamam , şimdi hazırım.

Yavaş adımlarla aşağı indim. Bir ıslık çalındı. Eveeet Nisa. Bizim deli kız da üstünü değiştirmiş. Hatta baya bi süslenmiş. Altında pileli mini bir etek, üstünde kırmızı ip askılı bluz ve makyajıyla uyum içindeydi. Ben geri durur muyum? Bende bir ıslık patlattım ve sonra kahkahalarla gülmeye başladık. Dışarı çıktığımızda arabaya binmeye gerek kalmadı . Çünkü sahil buraya 3-4 dk mesafedeydi ve benim odamın camından bütün güzelliğiyle gözüküyordu zaten. 

Temiz havayı içime çektim ve Nisa'nın benim kolumu çekiştirmesine izin verdim. Sonunda sahile ulaşmıştık. Ayağımın altındaki kumları hissetmek istedim ve ayağımdaki terlikleri elime alıp öyle yürümeye başladım. Nisa da aynını yaptı. Bu arada da gözleri etrafı tarıyordu. Sonra yüzünde tatmin olmuş bir gülümseme belirdi ve kolumdan çıkıp hızlı adımlarla bir yere ilerlemeye başladı. Omuz silkip onu takip etmeye başladım.

 Nisa bir anda yakışıklı diye tabir edebileceğim birine sarıldı. Sonra ikiside gülümseyerek bana döndüler. Pardon üçü mü demeliydim? Nisa'nın sarıldığı adamın yanında bir tane de kaslarını uzaktan da çok iyi seçebileceğim bir adam duruyordu.  Bana rahatsız edici bakışlar attığını gözlerimi kaslarından ayırabildiğim zaman fark ettim. Nisa'nın sözleriyle kafamı ona çevirdim.

'Esin bak bu Doğan. Hani bahsetmiştim ya ' ne bahsetmesi ya. Her zaman salladığı palavralar. Ama ben de rolümü iyi biliyorum . Hiç bozuntuya vermeden devam ettim.

'Evet, Nisa'nın şu durmadan bahsettiği Doğan sen olmalısın. Bahsettiği kadar varmışsın.' şimdi yalandan çarpılacaktım. Çocuğun adını bile yeni öğreniyordum yahu.

Sonra Doğan bana elini gülerek uzattı ve 'Memnun oldum ' dedi.

'Ben de ' dedim ve uzattığı elini sıktım. Sonra Doğan şu kaslı çocuğa dönerek 'Bu da Poyraz yakın arkadaşımdır kendisi ,o da tatile gelmişti ' dedi.

   Amann banane , gelmişse gelmiş. Bunun burda ne işi var ya? Asıl benim burda ne işim var? Kendimi denize atmam lazım ve hava kararınca barlara akmam lazım. Of Nisa of. 

Ben bunları düşünürken Poyraz elini uzattı.

'Merhaba..Ben de Poyraz' dedi.

'Ben de Esin' dedim ve uzattığı elini görmezden gelerek Nisa'ya döndüm.

'Ee çocuklar napıyoruz?' dedim 

lafımızı bir kız böldü. Bu da kim?  Kız hızlı hızlı bir şeyler söylüyordu Poyraz'a. Poyraz'ın kaşları çatılmıştı ve dudakları ince bir çizgi halini almıştı. Sinirlendiği her halinden belliydi. Kızı kolundan kavradı ve adeta sürüklemeye başladı. Doğan , Nisa ve ben gözlerimiz onlara sabitlenmiş şaşkın bir şekilde bakarken Poyraz'ın diğer kolunu başka bir kız tuttu ve o anda Doğan bir kahkaha attı.

Tamam, burda neler dönüyor? Biri bana açıklayabilir mi?

Sonra Nisa da gülmeye başladı. Eee hadi ama olayı anlamayan bir tek ben miyim?

Poyraz'ın kolunu tuttuğu kısa saçlı kız bir anda Poyraz'ın kolundan kurtuldu ve Poyraz'ın kolunu tutan kumral değişik saç kesimi olan kızı tuttuğu gibi kumların üstüne yapıştırdı. Kız kavgası ha ! Geldiğim ilk günden olaya bak. Sanırım Poyraz için kavga ediyorlardı. Poyraz bir ara şaşırsa da şaşkınlığını hemen üstünden attı ve üstteki kızın saçlarını kavrayıp diğer kızın üstünden kaldırdı.

Süper, sahildeki bütün insanlar bize bakıyordu. Ben ise kafamı denize çevirdim. Ah , hadi ama . İlk günden denize girme planlarım var benim.

Poyraz sonra beklenmedik bir şey yaptı ve diğer kızın da saçını tuttu ve iki kızı da aynı anda ayaklarının dibine fırlattı. Fazla ukala ha? 

'Ne yaptığını zannediyorsun sen?' ha bunu söyleyen ben miydim? Bir anda ağzımdan kaçmıştı. Banane canım. Ama kadınlara şiddete kesinlikle karşıyım ve şu Poyraz denen çocuk sinirlerimi ilk dakikalardan bozmuştu. Ne zannediyor kendini ağa falan mı? 

 'Ne zannediyorsun sen kendini buranın ağası falan mı?' dedim sonra. Bana şaşkın şaşkın baktı ve bir kahkaha patlattı.

'Buranın ağası olmasam da Mardin'in ağalarındanım güzelim dedi.'

Ne ? Şaka mı yapıyor bu çocuk? Şivesi biraz garipti aslında , doğru olabilirdi. Beni umursamayıp tekrar kızlara döndü ve iki kızın da kısa saçlarına rağmen saçlarını ellerine doladı  ve konuşmaya başladı.

'Siz , ikiniz. Beni sahiplenmekten vazgeçin. İkiniz de benim için bir şey ifade etmiyorsunuz. Bir kaç gün takıldık diye hep sizle olacağımı mı zannettiniz? Bir de birbirinizi düşman ilan etmişsiniz. Benim yanımda olmasın da başka bir yerde isterseniz birbirinizi öldürün. Benden uzak durun dedi ve kızları ittirdi sonra da çekip gitti. Evet Poyraz'la ilk günüm böyle geçmişti. Ve bu bile , onun nasıl biri olduğunu anlamama yetmedi.