Katherine:
"Çok sıkılıyorum. Çok sıkılıyorum çok sıkıyorum. Çok..."
"Katherine yeter anladık çok sıkılıyorsun."
"Ama çok sıkılıyorum."
Malia kafama bir şeyler fırlatmıştı.
"Yapmasana be."
"Götünü kaldırıp evi toplamama yardım et o zaman."
"Ya beni resmen evine, işlere yardım etmem için çağırmışsın." Dediğimde gülmeye başlamıştı.
"Tabiki de o yüzden çağırdım. Hadi yardım et bana."
Sonunda ayaklanıp elime tutuşturduğu bezle etrafın tozunu almaya başlamıştım.
"Malia ben çok yoruldum."
"Katherine henüz bir şey yapmadın farkında mısın?"
"Ama yine de yoruldum."
"Daha yerleri sileceksin."
"Yok canım başka isteğin." Dediğimde elime vileda sopasını tutuşturdu.
"Onu da sonra düşünürüm. Hadi hadi az laf çok iş."
"Şu an Alan'ı arayıp 'İmdat adam öldürüyorlar.' Diye bağırasım var."
"Alan'ı aramak için bahane arıyorum demiyor da... ayrıca o günden sonra hiç konuşmadınız değil mi?"
"Hayır, konuşacağımızı da sanmıyorum. O beni aramaz bir daha, bende zaten o gün yaşanmamış gibi davranmaya çalışıyorum."
"Bence en iyisini yapıyorsun. Çünkü Alan seni düşünmüyordur bile. Yani öyle birine benziyor, sanki yattığı bir kızla bir daha görüşmek istemez gibi..."
"Ya çok güzel moral veriyorsun şu an cidden... neyse zaten konuşmak istemiyorum ama işte... bak o çok etkileyici ve insan ister istemez onun büyüsüne kapılıyor."
"Bak Katherine anlıyorum ama sen bunu yapmaya karar verdiğin zaman şunu demiştin 'tek gecelik bir şey ve sonrasında çekip gitmesini istiyorum' zaten düşüncen bu olmasa yapmazdın. Şimdi gelip fikrini değiştirirsen..."
"Hayır hayır, fikrimi değiştirmeyeceğim tabiki. Hala düşüncem aynı ama kendisi kasabadan gidene kadar bu böyle sürüp gidecek sanırım."
"Uzun sürecek gibi gözüküyor."
"Yine söylüyorum, hiç yardımcı olmuyorsun."
...
Sonunda temizlik işi bitince Malia ile okulun yolunu tutmuştuk.
Aslında bugün okul yoktu ama Malia'nın yüzme antrenmanı vardı. Bu nedenle okula gelmiştik.
Aslında gelmesek daha iyi olurmuş çünkü dün gece yine bir olay olmuş ve olay yeri şeritleri... polisler... her şey öylece gözümün önünde uzanıyordu.
"Katherine gidelim hadi buradan."
Malia'nın sesini duyuyor olsam da kendimi hiç iyi hissetmiyordum.
Aklımda beliren görüntüler zihnimi ele geçirmişti.
Ayaklarım o yöne doğru ilerlemeye başladığında Malia beni durdurmaya çalışmıştı.
"Katherine gidelim hadi."
"Malia bırak beni."
Kolumu ondan kurtarıp yürümeye devam etmiştim.
Olay yeri şeridinin önüne kadar gelmeyi başarmış olsam da birisi beni çekip yüzümü başka yöne doğru çevirmişti.
"Bunu görmek istemezsin."
Alan'ın sesini duyduğumda gözyaşlarım akmaya başlamıştı.
"Bu şeyler bitmiyor. Kim yapıyor bunu?" Sesim o kadar aciz çıkmıştı ki...
"Katherine burada olmaman gerek."
"Görmek istiyorum." Bunu dediğim zaman ondan hızlıca uzaklaşıp tekrar şeridin olduğu yöne doğru ilerlemeye çalıştım.
Ama beni tekrar durdurdu.
"Bu kadar inatçı olmak zorunda mısın?"
Beni kolumdan çekerek kalabalığın dışına çıkardı. Bir süre öylece ona baktım.
Yüzü yine o kadar sert, bakışları o kadar anlamsızdı ki... Ne düşündüğünü çözmek imkansızdı.
"Malia onu buradan götür."
Ona o kadar çok kapılmıştım ki Malia'nın yanımıza geldiğini fark etmemiştim bile.
"Neden onu bulamıyorsun? Bunu yapanı? Sen FBI ajanı değil misin, bu senin için çok mu zor? Onu bulmak çok mu zor söylesene. Her defasında birileri mi ölmek zorunda?"
"Katherine bunu yapan aynı kişi değil."
"Ne yani bunu yapan kişi değil kişiler mi var? Ne bu gece yarısı cinayet kulübü filan mı?"
"Katherine..."
"İşini berbat yapan FBI ajanları sayesinde insanlar ölüyor."
"Ben işimde en iyisiyim tamam mı? Beni yargılamaya kalkma sakın."
"Gördük en iyisi olduğunu. Austin'in ölümüne engel olabildin mi ya da şu an şurada yatan kişinin? Bana bunu yapan kişiyi bulabildin mi mesela?" Bunu derken omzundaki yarayı göstermiştim.
"Malia arkadaşını buradan götür, belli ki sinirleri bozulmuş."
Malia beni çekiştirmeye başladığında hala sinirim geçmemişti.
Ama yine de susmayı tercih ettim çünkü Alan'ın bakışları ilk kez değişmişti.
İlk kez sanki...
Kendi de bunun pişmanlığı içinde gibiydi.
...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hunt You Down
Fanfic"Dostum bu kasaba yaratıklardan oluşan bir hayvanat bahçesi gibi." "Anlaşılan uzun süre burada kalmak zorundayız." ....