''Ya getirin topumu buraya hemen!'' diye bağırdı küçük kız. Ortalama yüz yirmi santim civarında, kumral saçlı bir kızdı. Yedi , sekiz yaşlarında olduğunu baktığınızda anlayabiliyordunuz. Siniri, çattığı ince kaşlarından anlaşılıyordu.
Pembe renkli lastik topu, koşarak uzaklaşan çocuklardan birinin elindeydi. Küçük kız, kaçtıklarını anladığında koşmaya başladı. Kaçan çocuklar, soluk soluğa kalmışken o, hala koşmaya devam ediyordu. Çocukların yanına vardığında, bağırmaya başlamıştı.
''Eğer vermezseniz, sonunuz kötü olacak! Verin şunu hemen, hıh!''
''Sen bize ne yapabilirsin?'' diyen çocuklardan biri, küçük kızın bacağına vurarak düşmesini sağladı.
Küçük kız, gözlerinden alev çıkarak onu düşüren çocuğa baktı. Çocuk kalbini tutmaya ve kesik kesik nefes almaya başlamıştı. Yaklaşık on beş saniye sonrada bayılmıştı.
Çocukların arasından biri ''Alara, ne yaptın Mert'e!'' diye bağırıyordu. Alara ise ayağa kalkmadan geri çekilmeye başlamıştı. Ardından hemen ayağa kalkıp koşmaya başladı.
******
"Doktor bey, ne olmuş benim çocuğuma." diyerek hızla doktorun yanına yaklaşmıştı Merve . Mert'e bir şey olmasından çok korkmuştu.
''Böyle oturun hanımefendi bir kaç soru sormamız lazım."
Merve Hanım, doktorun işaret ettiği yere oturdu ve dikkatle doktoru dinlemeye başladı.
"Çocuğunuzun bir kalp hastalığı var mıydı?"
"Hayır, yoktu."
"Peki ailenizde kalp hastalığı olan varmıydı?"
Merve Hanım, bir kaç saniye düşündükten sonra cevap verdi."Yok."
"Bizim yaptığımız kontrolde de bir sağlık sorunu olmadığı sonucuna varılmıştır. Bir dış etkenden dolayı kalbi durmuş."
"Peki Doktor Bey, nasıl olabilir?"
"Bunu bizde bilmiyoruz. Çocuğa da neler olduğunu soralım."
✨✨✨
Kapıya takılan anahtarın sesini duyan Alara, adeta ışık hızıyla kapıya doğru koştu. Anahtarın çevrilip açılması ona saatler gibi gelmişti. Kapı açıldıktan sonra kapının ardındaki annesinin kucağına atladı.
"Anne! Çok özledim seni."
"Bende seni çok özledim Alara'cığım."
"Anne, babam nerede? Gelmedi mi yoksa?"
"Baban, İngiltere'de kaldı. Çok işi var. Ama bak, ben buradayım."
Aslı'nın neşe dolu sesi bütün evi doldurmuştu. Aslı'nın geldiğini duyan evin hizmetçisi Ayla, kapıya doğru ilerlemeye başladı.
"Hoş geldiniz Aslı Hanım."
"Hoş buldum Ayla. Yol çok uzundu, çok yoruldum. Bir kahve yaparsan çok mutlu olurum."
"Hemen hazırlıyorum." dedikten sonra mutfağa gitti Alya.
O gece Alara, aylardır görmediği annesiyle beraber koltukta oturup film izlemiş, saat ilerlediğinde ise koltukta uyuya kalmıştı.
****
"Merhaba Mert."
"Merhaba Doktor Amca."
"Dün olanları hatırlıyorsan bana anlatır mısın?"
"Dün biz Ahmetlerle oynuyorduk. Sonra Alara'yı kızdırmak için topunu alıp kaçmaya başladık. Biz çok yorulmuştuk ve dinlenmeye başladık. Alara bize o sırada yetişti. Bize topunu vermesini , vermezsek sonumuzun kötü olacağını söyledi. Ben onun bacağına vurdum ve yere düştü. Bana kızgın kızgın bakmaya başladı. Sonrada bayılmışım zaten.''
"Peki, Alara yarın buraya gelebilir mi?"
"Bilmem, gelmesin istemiyorum ben onu!"
Mert'in bu sözü üzerine Doktor ufak bir kahkaha attı. Ardından Mert'e "İyi geceler" dileyip odasından çıktı.
****
"Ya anne ben Mert'in kaldığı hastaneye gitmek istemiyorum!"
"Mert'i görmeye gidiyoruz. Ama seni Doktor çağırmış."
"Of ya! Gitmesek, olmaz mı? Lütfen,lütfen,lütfen..."
"Olmaz. Hadi bakalım hemen giyinip gidelim."
***
"Hoş geldin Alara."
"Hoş bulmadım. Ne istiyorsunuz benden."
"Senden bir şey istemiyoruz. Sadece bir kaç sorum olacak. Mert'e bir şey olmasını sen mi istedin?"
"Sanırım evet. Ama kızmayın bana, Mertler beni kızdırdılar."
"Tamam gel bakalım." dedi Doktor. Alara'nın elinden tutarak onu başka bir odaya götürdü. Alara, kapıdan geçerken zar zor tabeladaki yazıyı okudu; "Kardiyoloji" .
"Şimdi sana bir kablo takacağım. Ve benim dediklerimi yapmanı istiyorum."
Sessizce etrafı inceleyen Alara, Doktor'un dediğinin farkına bile varmamıştı. Alara, etrafı incelemeye devam ederken, Doktor kabloları takmaya başlamıştı.
"Şimdi, dün Mert'e yaptığını kendine yapmaya çalış."
Alara, böyle bir güce sahip olduğunun farkına dün varmıştı. Kendisi sekiz yıl sonunda fark etmişti ama doktorun nasıl bir günde fark ettiğine aklı ermiyordu.
Düşüncelerinden kurtulmak istercesine kendisini silkeleyip, Doktor'un dediklerini yapmaya koyuldu. Vücundundaki bütün enerjiyi toparlayıp, kalp atışlarını kontrol etmeye çalıştı. Kalp atışları giderek azalıyordu. Doktor, başardığını fark ettikten sonra durmasını söyledi. Ama Alara, kontrol edemiyordu. Kalbi, neredeyse durmuştu. Bunun farkında olan Doktor, hemen müdahale etti.
****
"Aslı Hanım, eğer izniniz olursa ileride kızınızın lise ve üniversite eğitimini biz üstlenmek istiyoruz, bizim okullarımızda eğitim görmesini istiyoruz. Eğitim süresinde hem hastanemizde staj yapıp, hem de eğitim görecektir."
"Yatılı mı kalacak?"
"Eğer isterseniz, evet."
"Yatılı eğitim görmesi benim için çok iyi olur. Çünkü ben yurt dışındayım ve Türkiye'ye kısa süreliğine geliyorum. Kabul ediyorum."
"Tamam. Şöyle buyurun ben gerekli evrakları getireceğim."
****
Merhabalar ^^ İlk bölümümle karşınızdayım. Hatalarım var biliyorum, ama bunları bana kırıcı olmayan bir şekilde söylerseniz, düzeltmeye çalışırım. Muhtemelen okuyanların çoğu ablam, ağabeyim. Hepinize çok teşekkür ederim. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin :D
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün İpleri
Science Fiction"Hangisini tercih ediyorsun. Ölmeyi mi yoksa yaşamayı mı? Çünkü ÖLÜMÜN İPLERİ BENİM ELİMDE." ******* Alara, 8 yaşındayken özel gücünü bir arkadaşı üzerinde keşfetmiştir. Yıllar sonra bu özel güç, onun hayatını değiştirmekle beraber ona çok güzel arm...