MERHABAİYİ OKUMALAR...
"Canım çok yandı...
Neden mi seni seven birinin olduğunu ve senin de onu sevdiğini öğrendim. Hala da yanıyor. Hatta her saniye daha da artıyor. Hıçkırıklarım durmuyor birtanem. Durdurmaya çalışıyorum yok! Kalbim ateşte kavruluyor. İçimde tarif edilemez bir acı. Boğazında inmeyen bir düğüm. Oysa ki her olumsuzluğa rağmen hiç vaz geçmemiştim. Ama kaybettim şimdi. İkinci dalım da kırıldı. Düştüm...Uçtu hayallerim. Tutamadım...
Özür dilerim, gitmesine engel olmadım. Güçsüz biriyim ben...
Tutamadım işte. Arkasından öylece baktım. Ağladım sadece. Tek yapabildiğim de buydu. Başka yapabileceğim bir şey yok... Sadece...
Seni seviyorum. Hayata bağlanmamın nedeni sendin. Sen de gittin. Ne yapacağım ben şimdi. Acılarıma seninle sarıyordum. Sen gittin... Ben ise ...Acılarım yeniden kanamaya başladı. Bu sefer daha fazla acıyor... Çünkü sen de giderken acıttın... Hayata nasıl devam edeceğim normal bir şekilde. Senden güç alıyordum ben... Gittin , herşey bitti... Hem de başlamadan. Hem de arkasında bir sürü hayal bırakarak.... "
Diye yazdın günlüğüne. Canın kavruluyordu. Damlalar daha fazla yazmana izin vermedi. Canın çok çok fazla yanıyordu.
Flashback
"Seni seviyorum junkoook " bu sesi duyduğunda kafanı çevirmiştin. Bu da kimdi? Junkoook:
"Şey... bende seni seviyorum..." deyip sarılmıştı Ça hae ye. O da ona sarılmıştı.
O anda bir şeyler paramparça olmuştu içinde. Göz yaşların sağanak sağanak boşalıyordu yere. Ardından hıçkırıklar gelmişti. Dudaklarını ısırıyordun sesin çıkmasın diye. Ama yine geliyordu. Ayakkarın daha fazla seni taşıyamadığından yere çökmek zorunda kalmıştın. Her yerin titriyordu. Ağlayınca ağızın , ellerin uyuşurdu. Kafanı yere indirmiştin. Artık dudaklarını dişlemekten kanıyordu. Bıraktın dişlemeyi. Hıçkırıkların okulun koridorlarında yankılanmaya başlamıştı. Sesle Kookie, Ça hae ve koridordaki öğrenciler sana bakmaya başlamıştı. Ça hae yanına doğru geliyordu. Sana bakıp eğildi ve:
"İyi misiniz? " demişti sana.
Bir şey söyleyemiyordun. Ayağı kalkıp koşmaya başladın. Olan gücünle dışarıdaki kara aldırmadan koşuyordun. Hava çok soğuktu ama içindeki ateşi söndüremezdi. Yüzüne vuran kar ile rüzgar ateşini hafiflettiğini düşünüyordun ama yanılıyordun . Koşuyordun nere gideceğini bilmeden. Arkadaşının sesini duymuştun. Bir an duraksadın. Arkadaşın kolunu tuttu. Sana:
"(Adın) ne oldu? Niye ağlıyorsun! " demişti sana. Sen:
"Eve çantamı getirirsin. Ben hava almaya gidiyorum..." demiştin. Ve hışkırıklar gelmişti yine.
Yine koşmaya başladın. Okuldan dışarı çıkmıştın. Hala durmadın ve bir parka gelmiştin. Ama hala hıçkırıklar durmamıştı. Telefonunu cebinden çıkarıp Jin in coverı "I LOVE YOU " yu açıp kulaklıkları takmıştın. Son ses açmıştın şarkıyı. Ama yine de konuşulanlar gitmiyordu. Hiç durmayan gözyaşların ve hıçkırıkların vardı yanında. Arkadaşın arıyordu. Mesaj attın" Eve gidiyorum merak etme. " diye. Arkadaşın ve 3 kişinin de bulunduğu öğrenci evine gitmeye karar vermiştin
Arkadaşların okuldaydı. Şarkı eşliğinde yine koşmaya başladın. Eve gelmiştin. Anahtarı kapının önündeki paspasın altından almış ve kapıyı açmıştın.Şimdi ise bunları günlüğüne yazdın. Daha doğrusu bunu Junkook için yazıyordun. Bu defterle aşkını itiraf edecektin. Ama olmamıştı.. Acılarını kalbine gömmüştün ama hepsi gün yüzüne çıkıyordu. İçinden
"Annem babam gideli 2 yıl olacak... Onlar herşeyimdi. Şimdi onlardan sonra tutunduğum dalımdın, sen de gittin..."
Devam edecek... Esen kalın.💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS İle Hayal Et
FanfictionSadece hayaller istediğin gibi olur, istediğin gibi yönlendirirsin. Sen de gel beraber yönlendirelim, beraber hayallere dalalım...