Namussuz katil

33 5 0
                                    

Leyla avluda bütün günün yorgunluğunu bi sigara yakarak giderirken Firuzan elinde kahve fincanlarıyla çıktı evin içinden. Oh dedi firuzan bitti sonunda temizlik ver bir keyif sigarası içeyim iyi gider kahveyle. Bırakmadın mı sen dedi Leyla Firuzana. Bıraktımda dedi Firuzan eski günleri yaad ediyoruz şurda canım ver işte eskisi gibi avluda kahve sigara keyfi yapalım dedi. Leylanın suratında manidar bir gülümseme ile eskisi gibi dedi.

Aaa unutmuştum sen şeydeyken hapisanedeyken bi adam geldi buralara iki üç defa seni sordu ama demedik hiçbir şey dedi Firuzan. Leyla bir andan meraklı gözlerle sordu 'Nasıl biriydi?'. Böyle kısa boylu kara göz kara kaşlı bir adam birde şivesi vardı garip konuşuyordu dedi Firuzan.Ardından da ekledi tanıyo musun onu. Yok dedi Leyla tanımıyorum öle birisini.Ama çok yakından tanıyordu. Bu adam gene peşine takılmıştı. Ne zaman bırakacak peşimi diye geçirdi içinden Leyla. Geçmişi o istesede peşini bırakmamakta ısrarcıydı Leylanın. 

Leyla tek başına kaldıktan sonra o adamı düşünmeye devam etti. O adam dediği Kemaldi. Yıllardan beri  bırakmadı peşini Leylanın. Firuzanın anlattığı adama uyuyor mu diye koştu fotoğraf albümünü açtı. Ve onunla olan fotoğrafını buldu. Oydu tabi başka kim arayıp sorardıki Leylayı.

Leylayla Kemal Leyla amcasının evinden kovulduktan sonra tanışmışlardı. Leyla bu kasabadan bu geçmişinden kurtulmaya karar vermişti ve terketmekte kararlıydı bu şehri. Tren garına vardığında kendini banklara zor atmıştı. Kafasından o vızıltılar hala gitmiyordu. Sanki bu dünyadaki hatta bu kainaattaki herkes her şey az önce yaşadığı olayı biliyordu. O anda bir adam ok gibi fırlayarak geçti önünden leylanın hemen yanındaki banka oturdu o adam. İşte o sırada tanıştı Kemal ile Leyla. Kemal biraz garipti o gün terliyodu istemsiz.Ağlamıştıda gözlerinden belliydi. Ve korkuyordu. Sanki bişey olmuş ve buraya kendini zor atmıştı. Kemalin kötü olduğunu farkeden Leyla iyi misiniz diye sordu sessizce. Kemal titredi korkudan beklemiyordu ya da sanki o an orada değildi yaşamıyordu. O soru kendine getirdi Kemali. Ama korkudan silahı yere düşürdü. Elleri kanlıydı. Silah kayıp Kemalden uzaklaşıp Leylaya yakınlaşmıştı. Leyla hemen elindeki yeleğini üstüne atıp kimse farketmeden silahı çantasına attı. Nedeni bilinmez ama o anda bunu yapmak istedi Leyla. Kemal bi kaç dakika sonra ağlamaya başladı.' Sen töre nedir bilir misin' dedi.' Ben bilmezdim banada atalarım dedlerim öğrettiler. Beni ablam büyüttü. Çok güzeldir ablam. Bi oğlan sevmiş işte. Ablamı bi adama verecek oldular ablamda kaçtı sevdiğiyle. Sonra beni çağırdı dedelerim bi silah uzattılar elime töre senden bunu istiyo dediler töre dediler yolladılar beni bu diyarlara Bir aydır izliyom ablamı ve vardığı adamı. İşte bu gece daldım evlerine önce o iti vurdum. Sonra ablama baktım hala çok güzeldi. Ablam sevdim dedi.' Daha şiddetli ağlamaya başladı Kemal. Bi müddet hikayesine ara verdi. İç çekti ve devam etti sonra 

' Bi damla aktı gözünden ablamın bir damla daha bir damla daha sonra bir damla kan aktı o güzel yanaklardan. Adeta çıldırdım vurmuştum ablamı beynimde dedelerimin sözleri karşımda ablamın cesedi hiç düşünmeden vurdum kendimi yollara sonra bu garı gördüm işte.'dedi.

Kemal bi anda bir pişmanlık yaşadı ilk defa gördüğü birisine bu hikayesini anlattığı için. Tam kaçmaya oradan koşarak uzaklaşmaya yeltenecektiki birden Leyla açtı ağzını. Anlattı yaşadığı o anları. O iki yabancı birden birbirlerinin en büyük sırdaşları oldular.

Leyla ilk korkmuştu aslında nasıl olsa karşısındaki adam bir katildi. Ama içinden bir ses ona güvenmesi söylüyordu Leylanın. Canından kanından insanlardan sevdiklerinden gördüğü şeyler o kadar kırmıştı ki inancını korkuyordu içten içe. Ama o adama güvenmekten başka şansı yoktu aslında.Bir anda bir katil ve bir namussuz birbirlerinin sırdaşları ve yol arkadaşları olmuşlardı. Yolculuk için vakit gelmişti. İkiside yavaş ve ürkek bir şekilde yan yana trene doğru yol aldılar. İstanbula doğru...

eski fotoğraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin