KAYBOLMUŞ DİĞER YARIM

6.BÖLÜM:ÜNİVERSİTENİN İLK GÜNÜ

Nihayet okullar açıldı.Bugün ilk gün ve oldukça heyecanlıydım. Kendimi ilkokula yeni başlayacak öğrenci gibi hissettiğim için,bütün gece uyuyamamıştım.
Sabah buna rağmen kendimi öyle enerjik,öyle mutlu hissediyordum ki bugün hiç kimse keyfimi bozamazdı.
Dolabım'ın önüne geçip,(her genç kız gibi) şunu mu giysem,bunu mu giysem diye neredeyse tüm dolabımı yatağımın üzerine boşalttım.Haki renk elbisem ve ona uygun yaptığım makyajım ile sanırım herşeyimle ilk güne hazırdım. Sema odama girdiğinde:
-Vayy anam Vayy kızım ilk günden peşine bir ordu insan takmayı mı hedefledin bu çalışmayla.Ülke de diş hekimi mi kalmasın?gençler okullarından mezun mu olmasın?
-Öyle bir iddiam yok canım sende abartma istersen.
-Sen öyle san görürsün bugün okulda iddia ediyorum, 9-10 leşin var sana sölim.
Hadi geç kalıyoruz bırak şimdi benimle uğraşmayı saat kaç oldu.Sema da saatine baktığında haklısın hadi çıkalım dedi.Allahtan benim de Semanın da fakülteleri Bornovadaydı.Ama o psikoloji okuduğu edebiyat fakültesinin olduğu kısıma gitmek için benden ayrıldı.
Fakültenin önünde hatrı sayılır kalabalık vardı.Sessizce kendi bölümünün olduğu sınıfa girip oturdum.Gerçekten de Sema bu işi biliyordu.Sınıftaki bir çok erkeğin odak noktası haline gelmiştim ve bu durum oldukça sinir bozucuydu.İlk ders Anatomi dersiydi ve sınıfa ilk giren Sedat hoca olmuştu.Tanışma ve kendimizi kısa kısa anlatma faslını da bitirdiğimizde ilk ders başlamıştı işte.İlk ders sonu masamın etrafında 4-5 çocuk tanışma bahanesi ile konuşmaya başladılar.
-Karadenizlimisiniz?
-Benim anne tarafımda karadenizli gibi saçma sapan muhabbetler ile samimiyet kurmaya çalışırlarken,kapı
da Duygu az baksana diye tanıdık bir ses duydum.Kapı
ya yaklaştığımda elinde benim telefonum ile Hakan duruyordu.
-Günaydın Duygu şey telefonunu Sema almış sen evde unutunca.Sonra da çantasına koymuş ama sana vermeyi unutmuş. Onunla karşılaşınca benden sana getirmemi rica etti.Sanırım onun acelesi varmış derse geç kalacakmış bende ders seçmek için gelmiştim fakülteye tesadüf işte.dedi
Nah tesadüf resmen bizi takip etmiş diye geçirdiysemde içimden ona belli etmedim.Ah Sema ah soracağım ben akşam sana...
-Şey çok teşekkür ederim,zahmet olmuş sana da
-Ne demek olur mu öyle şey.Umarım gelmem senin için bir sıkıntı yaratmamıştır?
Sıkıntının kralını yaşatmıştı aslında demin beni süzen tüm bakışları bir anda üzerime toplamıştım ve herkes sanırım onun benim sevgilim olduğunu düşünmüştü.
Bu arada sınıftaki bazı kızların da Hakan'ı inceden inceye kesmeye çalıştıklarını gördüm.Utanmasalar çocuğu anfide soyup etrafında ateş dansı yapacak gibi bakıyorlardı yamyamlar.Bir an önce onu burdan dışarı çıkarmalıyım dedim ve hiç düşünmeden kolundan çekip
-hadi gel sana bir kahve ısmarlayayım aşağıda bence bunu hakettin.
-Ee iyi madem hadi içeyim bir kahveni
Kızlar arkamızdan hala bakıyorlardı. Şu an tek istediğim şey Hakan'ın arkasına dönmemesi ve kapıda üst üste duran cadolozları görmemesiydi.
Aşağıya indik ve dediğim gibi kahvelerimizi içtik.
-Evden memnun musunuz? ağabeyinle dedim ama bir anda dünkü cam operasyonunu hatırlayıp kıpkırmızı oldum. Hay ben kendi kendimin ağzına sistem olarak mümkün olsada ...O da hatırlamış olacak ki bana bakıp gülümseyerek;
-herşey süper vallahi gayet memnunum ben odamdan da demesin mi?
Ne diyeceğimi şaşırmıştım.İçimden geçenleri söylemeye kalksam çocuk ertesi gün kesin bırak o evi İzmir den taşınırdı.Bozuntuya vermemeye çalışarak senin adına sevindim.Umarım herşey istediğin gibi olur dedim.
Neyse benim gitmem lazım sonra görüşürüz tekrar teşekkürler diyerek ordan sıvışmak en mantıklı olanıydı.
Tekrar sınıfa çıktığımda kızlar kıskanç ifadelerle suratıma dik dik bakıyorlardı.Birden yanımdaki kız:
-Otur bence herkes dik dik sana bakmayı ancak o şekilde bırakır dedi.
Yanına oturduğumda merhaba ben Eda tanıştığıma memnun oldum dedi.
-Bende Duygu bende memnun oldum dedim.
-Az önceki yakışıklı sevgilin miydi?
-Hayır mı desem ,evet mi kararsız kalınca kızı daha yakından tanıyıp ona güveninceye kadar,
-Evet dedim sevgilim
Allah bağışlasın çok yakışıyorsunuz çocukta taş gibi o erkekse bunlar ne diye sınıftaki erkekleri gösterdi.
Bu sözleri onlar duymamıştı ve çok şükür neye güldüğümüzü de anlamamışlardı.
Yavaş yavaş biten yorucu günün ardından tek isteğim eve gidip dinlenip, bugünkü hain planından dolayı da o çöpçatan Semanın bir güzel canına okumak olacaktı.

Bölümü sevdiyseniz oylayın,sevmediyseniz de oylayın sevap kazanın...😁😁😍😙😙