Zengin şımarık çocuğu Aykut, bir gün arkadaşlarını toplayıp, gece saatlerinde araba yarışı yaparlar. Yarış başladığında ıssız ve kimsenin olmadığı yollarda, son sürat gaza basarlar. Aykut önde olmanın sevinci ile arkasına bakıp kahkaha atarken, bi anda çok siddetli bir şekilde bir şeye çarpar. Bi süre sonra duran Aykut, kaçıp kaçmamak konusunda kararsız kalır. Araçtan inip çarptığı şeyin ne olduğuna bakmak istediğinde, bunun küçük bir kız çocuğu olduğunu görür. Kız çocuğu henüz ölmemiş bir vaziyette Aykut'a bakarak;
"Ne olur bana yardım et. Kurtar beni" diye yalvarır. Bu arada diğer arkadaşları Aykut'u sürekli geçmektedir. Yenilgiyi hiç hazmedemeyen Aykut, küçük kızı öylece bırakıp, yarışa devam eder.Aykut ertesi gün olayı unutur. Şen şakrak şekilde okuluna gelir. Kimseye olaydan da bahsetmeyen Aykut, arkadaşları ile kantin de muhabbet ederken, bi anda dün çarptığı kızı görür. Üstündeki beyaz kanlı kefeni ile kırılmış bacakları ve yuvalarından çıkmış gözleri ile Aykut'a bakıp duruyordu. Korkmaya başlayan Aykut, yanındaki arkadaşını dürterek;
"Baksana bir. Şurdaki kızı gördün mü?" dedi eliyle işaret ederek. Aykut'un işaret ettiği yere bakan arkadaşı, kimsenin olmadığını görünce, tekrar Aykut'a dönerek;
"Kanka orda kimse yokki?" dedi. Aykut'da tekrar baktığında kimsenin olmadığını görünce, halisinasyon gördüğünü sanıp;
"Yanlış gördüm herhalde kanka ya" dedi rahatlayarak.Aynı gece yine yarış düzenleyen grup, yarış alanına toplanırlar. Yarış başladığında Aykut yine öndedir. Arkadaşlarıyla arasındaki mesafeyi görmek için arkasına bakar. Kimseyi görmediğinde, sevinç çığlığı atar. Tekrar önüne döndüğünde, bu kez çarptığı kızı cama yapışık bir şekilde görür. "İmdatt" diyerek panikler ve dengesini kaybedip sağ tarafındaki bariyerlere çarpar ve uçuruma yuvarlanır. Aracın içinde yaralı bir şekilde sıkışan Aykut, çıkmak için çırpınırken, ölü kızı tekrar görür. Korku içinde kıza bakan Aykut;
"Ne olur bana yardım et. Biliyorum ben çok kötü bir insanım. Seni o halde bırakmamalıydım. Ne olur beni affet." der. Sinirli bir şekilde Aykut' a bakan ölü kız;
"Sen beni kurtardın mı? Hayır. Beni ölüme terkettin. Ama senin ölümün o kadar kolay olmayacak. Her gün acı çeke çeke öldüreceğim seni" dedi ve ortadan kayboldu.Biraz sonra Aykut'u titrer ve gözleri dehşetli bir şekilde açılmış olarak bulan arkadaşları, onun bu şekilde titremesine anlam verememişlerdi. Hemen ameliyathaneye yatırılan Aykut, kendine geldiğinde halen titriyordur. Durduramıyor, durdurmaya çalıştıkça daha da titriyordur. Baktığı her yerde ölü kızı görüyordu. Çığlıklar atıp, duvarlara kafa vuruyordu. Aykut'un çığlıklarını duyan doktor ve hemşireler hemen odaya girip, Aykut'u sakinleştirmek için iğne yapmak zorunda kaldılar. Ailesi, Aykut için özel bir psikoloğ tuttu. Hastanaye gelen psikoloğ sakinleşen Aykut'a sorular sormaya başladı. Boş boş psikoğologun yüzüne bakan Aykut, bir anda gözlerini dehşetle açtı. Öldürdüğü kızın sureti, bu kez de psikoloğun yüzünde belirmişti. Bir hışımla psikoğologun boğazına sarılan Aykut;
"Geber artık seni küçük pislik geberrrr" diyerek olağan gücü ile boğazını sıkmaya çalıştı. Kurtulmaya çalışan psikoloğ, odadaki kapıya sert şekilde vurmaya başladı. Odaya koşan ailesi ve doktorlar, psikoloğu ölmekten kurtarıp,Aykut,a tekrar sakinleştirici iğne yaptılar. Nefes almakta zorlanan psikolog, Aykut'un ailesine dönerek;
"Bunun ruh hali bozulmuş. İnsanlar arasına çıkması tehlikeli olur. Hemen akıl hastanesine yatırılmalı." dedi.Oğullarının durumuna üzülen aile, yapacak başka bir çarelerinin olmadığını anlayarak, Aykut'u akıl hastanesine yatırırlar. Tekerlekli sandalye ile hastaneye getirilen Aykut, koridorlardan geçerken baktığı her yerde yine öldürdüğü kızın hayalini görüyordu. Görmemek için gözünü kapatıp açtığında, ölü kızı bu kez tam karşısında gördü. Korku ve çığlıklar içerisinde tekerlekli sandalyeden kalkıp, koridorlarda koşmaya başladı.
Hem koşuyor hemde bulduğu bir neşterle önüne geleni yaralıyordu. Islak olan zeminde ayağı kayıp düştüğünde, doktorlar üzerine çullanıp, elindeki neşteri de alıp kendisine iğne yaptılar. Ellerini ve ayaklarını bağladıktan sonra, Aykut'u kapalı bir yerde tek başına bıraktılar. Yere çömelmiş bir vaziyette oturan Aykut'un yanına ölü kız geldi. Elindeki neşteri Aykut'a uzatarak;
"Al bunu. Seni affediyorum ama kendini öldürdükten sonra" dedi. Ölü kızın yüzüne bakan Aykut, uzattığı neşteri aldı. Önce ayak sonra el parmaklarını kesti. Her kestiğinde kendi kendine kahkaha atıyordu. Neşteri havaya kaldırdı. Havada dailer çizdikten sonra, karnının alt tarafından başlayıp, boğazına kadar kesti. Ölü kız, onun kesilmiş cesedine bakarak gülümsedi ve ortadan kayboldu.
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçindeki Korkuyu Yen #Wattys2017
TerrorKorku hepimizin içinde olan bir histir. Hepimiz illa ki bir şeylerden korkarız. İçimizdeki bu korku yeri gelir, çıldırmamıza neden olabilir. Bu kitabımda korku hikayelerine yer vereceğim. Hadi hep beraber içimizdeki korkuları yenmeye. Tabi cesaretin...