Yağmurlu bir akşam vakti. Yüzüme düşen damlalar sigaramıda ıslattı. Sigaramın ıslanmasına rağmen bir duman çektim. Evet biraz ıslaktı, tütünün ve yağmurun sigarama karışması ona farklı bir tat katmıştı. Bende sana karıştım lakin, acıdan başka bir şey katmadın. katamadın.
Bu şehirde ben sürekli farklı sokaklardan geçmeye çalıştım. Hatta hiç girmediğim sokaklara girdim. Belki bir sokak arası sana çıkar diye. Ben bu şehrin sokaklarında seni ararken yoruldum, sarılmak en iyi gelen şey insana giderken bile, sarılsaydın keşke bir ömür yorulmadan arardım seni.
Ben hatayı seni sevmekle değil, sevmeden önce gidişini kabullenmekle yaptım belkide.
Yağmur yağarken sana şemsiye olmuş birine bunu yaptın, çok yağmur yağsın ve şemsiyeni evde unutmuş ol. Sığınacak bir yerin olmasın, sırılsıklam ol, aşkımdan ıslanamadın bari yağmurdan ıslan.
Pencerenin kenarındayım, sol elimde sigaram, sağ elimde dumanı tüten kahvem. Alıştım, mutluyum diyemiyorsun ama "mutsuz değilim" diyebiliyorsun. Acım herkese benziyor, yatağım sadece bana yetiyor.
Kafamı dağıtmak için içmeme gerek yok. Elma suyuyla da kafayı bulurum da, bir seni bulamıyorum iki gözüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON FECİ BİSİKLET
Teen FictionDaha önce hiç böyle bir deneyimim olmadı. Sadece artık konuşmak yerine yazmak istedim.