Güne annemin yaptığı kahvaltilik böreklerin kokusuyla uyandım. Yüzümü yıkadıktan sonra kokuyu aldığım yere kahvaltı masasına gittim. Bugün sanki daha neşeli, daha heyecanliydim. Artık istanbula alışıyordum ve bu beni daha mutlu ediyordu. Yeni bir düzen kurmak ne kadar zor olursa olsun bu düzenin keyfini çıkarmak herseye değerdi. Evden çıktım. Güneşli havanın verdiği mutlulukla okuluma gittim. O çocuk gene oradaydı. Buğra çok tatlı bir çocuk. Üniversiteye başladığımda ilk onunla tanıştım. O çok farklı biri. Nasıl desem? Sanki onu diğer insanlardan ayıran birsey var. Diğer insanlardan bir farkı var sanki. Ya da ben öyle saniyorum. Galiba ondan hoşlanıyorum. Ama ona bunu hemen söylemeyecegim. Onu biraz daha tanımak onunla arkadaş olarak biraz daha vakit geçirmek istiyorum. Aslında biraz korkuyorum. Çünkü ilk defa birine böyle şeyler hissediyorum ve ilk defa ilanı aşk edeceğim. O yüzden herseyi zamana bırakmakta fayda var diye düşünüyorum. ama bu zamanda onu kaybetmekten korkuyorum. Çünkü o sempatik sarı saçlı ela gözlü çoğu kızın sevebilecegi bir tip. Bu yüzden onu kıskanıyorum diyebilirim. Bugün onunla oldukça yakındık. Bu beni daha mutlu ediyordu. Çünkü onun gülüşünü gözlerini daha yakından görme fırsatım oluyordu ve bu da benim işime geliyordu. Galiba ben ona aşık oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Hala Umudum Var
Novela JuvenilHastalığı yüzünden kendi şehrini terkeden hayatın acımasız yüzüyle karşı karşıya kalmış bir genç kızın hikayesi.