Kimlik

24 5 0
                                    

Leyla çok severdi sahilde denizi izlemeyi. Eskiden haftada bir günde olsa gider kendisiyle yüzleşirdi. Yine sahile gelip bir bankta oturmuş derin düşüncelere dalmıştı. İstanbula geldiği ilk gün aklına geldi.

Trenden indikten sonra meraklı gözlerle etrafını izledi. İnsanların gürültüsü, martı sesleri , deniz kokusu , insan kalabalığı... O kadar farklıydı ki insanlar , o kadar farklıydı ki şehir. İlk defa o gün gördü denizi hayatında Leyla.Tüm gücüyle içine çekti deniz kokusunu. O gün anlamıştı bu şehri seveceğini, bu denizin kokusunu seveceğini. O kadar büyüktü ki şehir her yerden farklı bir insan çıkıyor her yerden farklı bir ses duyuyordu. Gülmek istedi. Kahkaha atmak istedi. Çünkü hiç tanımadığı bir adam yanında hiç bilmediği bir şehre ilk adımını attı. Delilikti bu onun için. İçinde büyük bir korku ama  bir o kadar da mutluluk vardı.Sanki bu şehir geri verecekti ona ondan alınanları. Sanki bu sefer kader gülecekti yüzüne.

Bir anda durdu Kemal bir binanın önünde. Bekle dedi Leylaya. Leyla neden burdaydı napıyordu bilmiyordu. Hani derler ya bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete diye işte o hesap.Leylada bi alamete binmiş gittiği yer cennet mi cehennem mi bilmiyordu.

Binayı inceledi bu arada. Eski bir binaydı.Duvarın bir tarafında siyasi içerikli bir yazı vardı. Bir tabela vardı o yazını yam üstünden başlayan. Boyaları dökülmüş bakımsız bir tabela.Varlık pansiyon yazıyordu o tabelada.

Tam o sırada Kemal bağırdı içeriden' Leyla gel buraya.'. Sonra Kemal Leylaya odasını gösterdi. 'Senin odan burası bende bu odada kalacağım.' diyip yan odayı gösterdi.Ardından ekledi.' Bak Leyla benden korkmana çekinmene gerek yok. Biz kader ortağıyız.Bir isteğin filan olursa bana söyle olur mu ? Çekinme korkma sakın. Sana yardım etmek istiyorum.Şimdi benim bir işim  var sonra geleceğim. Sen hiç bir yere çıkma.'dedi ve gitti.

Odaya girince Leyla bir anda gülmeye başladı.Deliler gibi. Bütün şaşkınlığını korkusunu mutluluğunu kahkasıyla içinden atıyordu sanki. Sonra sakinleşti. Kutu gibi bir odada bir başınaydı.O kadar yorgundu ki. Sanki günlerdir uyumuyordu.Kafasını yastığa koyar koymaz derin bir uykuya daldı.

Kapının çalınmasıyla uyandı Leyla. Kapıyı açtı. Kapıda Kemal vardı. Kemal içeri girdi ve Leylaya bir zarf uzattı. Leyla zarfı açtığı zaman hiçbir şey anlamadı önce. Kemale baktı.  Kemal Leylaya geçmişinden kurtulmak istemiyormuydu al sana bir fırsat dedi. Zarfın içinde bir nüfus kağıdı vardı. Fotoğraf ona aitti ama isim ona ait değil geçmiş ona ait değildi. Sanki Leyla ölmüştü o gün. Artık Aysun vardı. Aynı beden aynı ruh farklı isim. Leyla ve Aysun..

eski fotoğraflarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin