Yalnızlık Üzerine

119 0 0
                                    

hekmen.com Kısa Öyküler Serisi

Yalnızlık Üzerine

Yazan

Hamdi EKMEN

Tamamen ücretsizdir, kaynak gösterilerek çoğaltılabilir, ticari bir amaç dışında basılı kopyaları oluşturulabilir. Diğer tüm telif hakları yazara aittir.

www.hekmen.com

Güvenmediğin dala tutunursan, hem dalı hem kendini kırarsın... (HE)

Mart 2013, İstanbul

Bölüm 1 : Geçmişi Hatırlamak

Üniversite kapısından çıkarken bir şeyler unuttuğum hissi içimi kaplıyordu. Fakat ne unuttuğumu da hatırlamıyordum. İnsanın içini bir kurt gibi kemiren hislerden sadece bir tanesiydi bu, unuttuğunu unutmak!

Bugün tüm ders boyunca öğrencilerime hayatın ne kadar acımasız olduğunu anlatmaya çalıştım. Ama yaşamadan anlayacaklarını sanmıyorum, tıpkı iş hayatına atılmadan burada verdiğim teorik bilgilerin ise yaramayacağı gibi..

Aralarında bir çoğu özel hayatımda problemler olduğunu tahmin etmiştir. Günümüzde 'güven' duygusunun ne kadar kolay harcandığına şaşırıyor ve artık kimseye güvenemiyorum. Kendimi yalnızlığa adamış cahil bir kahraman gibi hissetmek beni mutlu ettiği için, öyleymiş gibi yapıyorum.

Bu düşünceler kafamı kemirirken koşar adımlarla Kadıköy vapuruna yetiştim. Boğazın esintisi ciğerlerime doldukça beynimdeki düşünceler daha çoğaldı ve maalesef geçmişimdeki hatırlamak istemediğim olayları da bana hatırlattı.

Vapur.. Boğaz.. Simge..

Neden vapuru tercih ettim bilmiyorum. Belki de zamanı gelmiştir artık, üstü örtülen her hatıra gibi benimki de açılmalıydı şimdi!

Otuz dakikam var şimdi düşünmek ve hatırlamak için, bu vapurdan indiğim an, olanları tekrar unutmaya çalışacağım. Kendime gerçekleri açıklamak için otuz dakika..

-

Onu derste ilk gördüğüm an kalbimde büyük bir çarpıntı hissetmiştim. Yaşlılık belirtisi diye düşündüm fakat öyle olmadığını hemen sonra anlayabildim. İçindeki yaşama sevincini kaybetmiş bir insandan daha yaşlı kimse olamaz sözünü hatırladım ve bakışlarımı ara sıra ona çevirmeye başladım.

Amfide ondan başka kimse pür dikkat beni dinlemiyordu. Belki o da beni dinlemiyor, bana bakarak farklı hayaller kuruyordu. Yirmili yaşların başı, kızlar için çok tehlikelidir derler, en büyük hayaller bu yıllarda akıllarına gelir. Sonraki dönemde ise, hayal kırıklıkları ile beraber gerçeklere doğru düşüş başlar.

Diğer öğretim görevlilerinde olmayan bir adetim vardır, amfideki tüm öğrenciler çıkmadan orayı terketmem. İşte onunla benzerliklerimiz burada başladı, o da amfiyi terketmedi. Başbaşa kaldığımızda yanıma gelip, o an uydurduğunu düşündüğüm saçma bir soru sordu: "Bana bir film tavsiye eder misiniz?"

Belki de benimle sinemaya gitmek istediğine dair bir işaretti. Onun kadar cesaretli olamıyordum çünkü bu üniversitede bir kariyerim vardı. Öğrencisiyle sinemaya gitmek zararsız bir hareket olabilir, fakat sonrasında içine düşeceğim durumları tahmin edebiliyordum. Artık kendimi daha iyi tanıyordum yada artık daha paranoyaktım.

Ufak bir gülümsemeyle birlikte "Neden olmasın?" demeye çalıştım. Sesim çok farklı çıkmış olmalı ki, sevecen bir ses tonuyla "Neden şaşırdınız bu kadar?" diye soruverdi. "Sinemaya düşkünlüğümün farkına varılmasına şaşırdım" dedim. Gülümseyerek kaşlarını kaldırdı ve bir eli masamda, sağa sola vücudunu döndürmekle yetindi. Sanırım bu eskiden kalma, dişinin erkeğe yaptığı bir kur hareketiydi.

Yalnızlık ÜzerineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin