#4

32 2 0
                                    

Gece'den

Arabaya bindikten sonra geçen geceden beri Uzra'yla konuşmadığım aklıma geldi ve eve giderken bir yandan da Uzra'yı aradım. Telefon dördüncü çalışta açıldı.
"Nerdesin kızım sen ya." Diye hemen kızmaya başladım. "Sana da merhaba Gece. Nasılsın sağol bende iyi-" o sözünü bitiremeden ben araya girip " Uzraa. Kızdırma beni. Geçen gece ortalıktan kaybolmanın nedenini duymak istiyorum." Dedim. " Pekiii başlıyorum. O gece sana sarıldıktan sonra bizim bölümdeki kızlardan birini gördüm. El salladı gel diye bende gitmezsem olmaz diyerek gittim. Beni biliyorsun çok konuşurum o yüzden konuşmaya dalmışım sizi unutmuşum. Bu yani. Zaten aklıma geldiğinizde de yanınıza geldim ama sen yoktun." dedi bir nefeste. Ben onun söylediklerini sindirmeye çalışırken bir yandan da eve gelmiştim. Bahçe kapısının açılmasını beklerken " Peki inandım. Hem sen bize gelsene. Ben bara gitmeyi düşünmüyorum bugün. Akşam yemeğini birlikte yeriz. Sonra sen de bana ben yokken olanları anlatırsın. Nasıl olur ?" Dediğimde bahçeye girmiştim bile.
" Tamam dur ben hazırlanıp geliyorum. Zaten bugün halamlar gelecekmiş. O kadının yüzünü görmektense senin babanla konuşmak ve şakalaşmak daha güzel olur " dedi. "Hey hey hey. Babamı rahat bırak. O benim aşkım. " Dedim gülerek. O da güldü ve " Tamam dostum o senin aşkın. Ama adam hiç yaşlanmıyor ve çok karizmatik. " söylediklerinden de anlaşılacağı üzere babama hayran birisi olur kendisi. "Tamam hadi hazırlan ve gel artık konuşmayı bırak " Dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Arabayı garaja koyup eve girdiğimde Anna teyze benim geldiğimi görüp yanıma geldi. " Kuzum sen nerelerdesin böyle. Zaten iki ay yoktun. Geldiğinde de hemen işlerin başına geçtin. Yüzünü göremez oldum iyice. O babana da kızmayı düşünüyorum. Benim kızımı gelir gelmez çalıştırıyor." Dediğinde onu çok özlediğimi farkettim ve sarıldım. " Kız Anna teyze. Bar açmak için çalıştırmıştı. Şimdi barı açtım ama hala çalıştırıyor." Diye sitem ettim. Bu sırada babam üzerinde lacivert, polo kısa kollu ve altına giydiği kot pantolonla merdivenlerden inerken ben ona bunların her zamanki gibi çok yakıştığını düşünüyordum. Ya da ben abartıyordum. Benim dediklerimi duymuş olacak ki " Sanki biri benim dedikodumu yapıyor" dedi bir kaşını kaldırarak. Anna teyze benim yerime cevap verdi. "Senin, benim kızımı ne kadar çok çalıştırdığından şikayet ediyordum. Kız daha dün geldi bugün şirkete götürmüşsün Asım oğlum. " Anna teyze babam Almanya da okurken onun evine temizliğe gelen biriymişmiş. Ancak babam okulu bitirip de Türkiye'ye gelmeyi düşününce bu sefer Anna teyzeyi bırakmak istememiş ve Türkiye'ye gelip onun, babam evde yokken evi çekip çevirmesini istemiş. Anna teyze de babamı kendi oğlu gibi görüp sevdiği ve evden eve gitmekten yorulduğu için kabul etmiş. O gün bu gündür de Anna teyze babamın yanında. Ben zaten onunla büyüdüm. O bizim bir çalışanımız değil de ailenin bir üyesi oldu artık. " Ama öyle deme sultanım. Kendisi de pek şikayetçi değil gibi. Biliyorsun yapmak istemediği bir şeyi asla yaptıramayız kendisine. Yani gerçekten istemeseydi yapmazdı. Seni gördü ya naz yapıyor hanımefendi. " dedi bana bakarak babam. Onun bu dediklerine gülümsedim. Gerçekten de öyleydi. İlkokulda bir kızla kavga etmiştik ve sonra ondan özür dilememi istemişlerdi. İlk o benden dilesin dediğimde kız Özür dilemişti ancak ben dilememiştim. Ne kadar uğraşsalar da özür dilettirememişlerdi. Sonra sınıfça zorunlu olan bir geziye de gitmemiştim. Öğretmenimiz ne kadar ceza veririm diye korkutsa da evdekiler kandırmaya çalışsalar da gitmemiştim.
" Öyle ama yine de bu beni yormadığın anlamına gelmiyor Asım Alkan " Dedim muzip bir tavırla . Odama gitmek için önünden geçerken saçlarımı savurdum.
Bu halime onlar Anne teyzeyle birlikte gülerken bende odama gittim. Bugün gerçekten yorulduğumu farkedip üzerimdekileri çıkarmadan küvetin musluğunu açtım. Ben üzerimdeki elbiseyi çıkardığım da küvet çoktan dolmuştu. İçine lavanta kokulu duş jeliyle doldurdum. Sonra bu ortama eksik olan şeyin müzik olduğunu farkedip bilgisayardan yüksek sesle müzik açtım. Küvetin tadını çıkarırken bir yandan şarkıya eşlik edip diğer yandan da köpüklerle oynuyordum. Çok çocuksu gelebilir ancak bu benim hoşuma gidiyor.
Açılan şarkıyı duyduğumda köpükleri rahat bıraktım. Başımı küvete yaslayıp, gözlerimi kapattım ve şarkıyı dinlemeye başladım.

Gece'nin SonsuzluğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin