Geri zekâlı abim Emre üzerimdeki yorganı çekerek uyandırdı beni. Ben de eksik kalmamıştım, geçen gece uyurken altına yapsın diye suyu bir o bardağa bir de diğer bardağa boşaltıp durdum. Bilinç altına işlemiş çünkü altı ıslaktı. Baya güldüm ama ya!
Üzerimi giyindim ve okula gittim. Yol boyu da Selim'i stalkladım. "Çocuk bence çok yakışıklı değil." dedi iç sesim ve iki dakika sonra çarpıldım. Yağmur yağdı ve inek yalamışa döndüm arabadan indiğim anda.
İlk derse geç kalmış bir adet Selim Güney vardı karşımda. Bir tek ben çarpılmamıştım, o da ıslanmıştı. Hemde çok, gömleği yokmuş gibi gözüküyordu. Kendini tipsiz zannediyordu şu an ama çok tatlıydı. Bu çocuğa yazık olmuştu çünkü bu kadar geri zekâlı biri, bu kadar yakışıklı olmamalıydı. Bu tamamen yanlış hareket sonucu olmuştu. Net!Üzerini değiştirmişti. Saçlarını şekillendirdi ve yanıma oturdu.
"Vişneli olmamış."
"Ne diyorsun?"
"Çilekli ruj daha iyiydi diyorum. Dudaklarını daha iyi gösteriyordu."
"Sana ne benim dudaklarımdan? Eski sevgilim bile bu kadar dikkat etmezdi."
"Kim senin eski sevgilin, Onur mu? Kızım gerçekten çok zevksizsin!"
"Sana ne benim zevkimden? Ayrıca o çok önemli değildi benim için. Her ilişkim özel değil benim için."
"Dün o piç seni öptü mü?"
"Sence? Tekmeyi basarım, kafasını ısırırım ama yine de müsaade etmem. Ben aşık olmadan kimseye kendimi öptürtmem!"
"Millet seni öpmeye meraklı zaten."
"Meraklı tabi. Başta sen!" dediğim an çok utandım. Ne demiştim ben?!
"Vay, yani seni öpsem izin vereceksin?"
"Beni öpersen seni gebertmeme izin verecek misin?"
"Evet. Niye olmasın?" dedi sırıtarak.
"Ovot. Noyo olmoson?" dedim taklidini yaparak.
"Çok tatlı oluyorsun." diyince dibine girdim, saçlarını ellerimin arasına aldım. "Bana bak öküz, bana fazla yaklaşma! Oynarım seninle, rezil ederim!" sonra hızlı bir darbeyle geri çekildim.
Selim'in Ağzından
Gerçekten aklımı başımdan almıştı. Tabii ki böyle bir kıza bir şey hissetmezdim ama neyse ya...
Ben biraz sustuktan sonra sınıfımızın kapısına geldik. Ben ve Selin, aynı anda kapıdan geçmeye kalktık. Sığamayınca "Kas yığını!" diye mırıldandı. "Kilo almışsın." dedim Selin'e.
"Ne kilosu be?! Ben 53 kilocuk bir kızım." diye cırladı.
Selin'in Ağzından
Bu çocuk tam bir gıcık. Kiloluymuşum. Sen kendi kas çiftliğine bak be! Zamanının yarısı evde, yarısı spor salonunda. Derse girdik ama Selim'in gözleri hep üzerimdeydi. Tenefüste de Ceyda geldi yanıma. Kankimdir kendileri.
"Kanka şurdaki çocuk çok iyiymiş ya!" dedi gözüyle işaret ederek.
"Sus be! Ayrıca çok egoist bu. Ben sana kuzenimi yapacağım." dedim.
Ders zili çaldığında yanıma Onur geldi. Biliyorsunuz, yanımda artık Selim oturuyor. Onur yanıma oturmaya yeltenince Selim hızlı bir hamleyle oturdu. Yanağıma öpücük kondurdu. Yancıları Serkan ve Umut da yanımızdaydı ve bizi çekiyorlardı. Ertesi gün internette yayımladıklarını gördüm. Delirmiştim. Bir de ailem duymasın ya! Ona bunu ödetecektim. Hatta bence direk tekmelemeliydim. Okulun önünde inmiştim. Arkadan biri geldi ve ellerime yapıştı. Yüzümü çevirdiğimde ani bir öpücük aldım yanaklarıma.
"Ne yapıyorsun lan manyak?"
"Artık sevgilimsin."
"Sen mi karar veriyorsun? Nereden çıktı ayrıca?" dedim.
"Canım istiyor."
"Geçirtiremezsin beni. Sebep ne?"
"Bak kızım, peşimde bazı adamlar var. Babamın zengin olması artık umursanmıyor. Zaten derdim kardeşimle ilgili."
"Bana şu işi anlatabilir misin?"
Beni kenara çekti. "Benim kardeşim iki yıl önce vefat etti. Çok ani bir ölümü oldu. Son zamanlarda bir sıkıntısı olduğunu biliyordum ama inkâr ediyordu. Bir sabah kahvaltı için onun evine gittiğimde onu kanlar içinde buldum yatağın içinde. Araştırmaya başladım, birtakım adamlar benimle uğraşmaya başladı. Mesela ne bilmiyorum ama bugün kapımın önünde bir not vardı.'Yanında dolanan kıza dikkat et. Sonu kardeşin gibi olacak!' yazıyordu notta. O yüzden bundan sonra hep gözümün önünde olacaksın! Ve bu süreçte biz tüm okula sevgili olduğumuzu söylemeliyiz çünkü herkes bilirse sana dokunmaya cesaret edemezler." dedi.
"Sevgili numarası falan yapmam!"
"Kızım, hayatın tehlikede olabilir. Canını sevmiyor musun?"
"Beni hayata bağlayan pek bir şey yok. Arkamdan ağlayacak çok kişi de yok. Sorun yok!"
"Kimse ağlamazsa ben ağlarım. Yetmez mi?"
"Sen kimsin ki? Biz hiç bir şeyiz. Biliyorsun değil mi?"
"Salaksın kızım sen."
"Niye ya? Ne alakası var be?!"
"Bir boku anlamıyorsun kızım ya!" dedi ve gitti. Ne diyordu bu salak? Neyi anlamıyorum ki ben? Sanki anlatacak bir şey var!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek
Teen FictionGece gündüze kavuşamadığını bildiği halde, vazgeçmiyor. O kelebek de yarına ulaşamayacağını bildiği halde yaşıyor. Ama artık o kelebek benim kalbimde. Sen ol, ister yâr ol, ister yaram. Benim ol peri kızı.