Hectorle motora binmek demek lunaparkta ördekli kondolla binmek gibiydi sakin sakin etrafı izleyerek bir elimizde ördek yemlerimiz yoktu onlarda olsaydı ördek yerine insanlara atardık.
"Hızlansana." Bıkkınlıkla bağırım cidden motorla yirmi dakikalık yol bitmek bilmedi.
"Arkamda sen varken mi hiç sanmıyorum zaten az kaldı."
Oda aynı şekilde bana bağırınca yüzümü sırtına gömdüm gerçekten dayanamıyordum artık yemin olsun Hectorün iki saatlik yolu kırk dakikadan daha kısa sürede bitirdiğini biliyorum. Benle kaza yapmaktan korktuğu için böyle yavaş gidiyordu koça adam olduğumu kabul etmiyordu bir türlü.
"Geldik." Motorun hızı daha da düştü sonrada durdu motordan indi kaskı çıkartıp bana uzattı. "Gidiyorum." Arkasını dönüp üç adım uzaklaştı uzaklaşmadı döndü. "Maskeni takmayı unutma İris." Göz kırpıp montun ceplerine ellerini soktu.
"Artiste bak."
Kot pantolonumun cebinden maskeyi çıkartıp taktığımda çevreme baktım kimse yoktu olsa bile karanlık duvar dibinde kimse göremezdi motoru çalıştırıp arka sokağa döndüm. Barın arka sokağına girdim Sinner yine beni bekliyordu kaç saattir bekliyordu acaba gelmeyebilirdim de sonuçta arabanın kaportasına dayanıyordu. Motoru yavaşlatıp siyah porşenin yanına park ettim motordan inmeden kaskı çıkarttım.
"Hoş geldin patron." Yumruklarımızı tokuşturduk.
"Her geldiğimde buradasın saatlerce bekliyor musun yoksa sende bana aşık mısın yollarımı gözlüyorsun?." İnçi gibi dişleri ortaya çıkmıştı attığı kahkaha sokakta yankılandı.
"Sorma İris bildiğin gibi değil aşkımdan her gece rüyama giriyorsun bir uyanıyorum ki benim Tanrı vergisi salya sümük ağlamış." Yaptığı benzetmeyle sırıtmıştım.
"O kadar etkiliyim yani?."
"Ya ya ne demezsin." Gülerek motordan indim bara yürürken sırtımdaki çantayı Sinnere attım.
"Ne var bunun içinde taş mı."
Gülerek kucağına attığım çantayı tartıyordu yönümü dönüp baktım oda benimle birlikte durmuştu.
"Aç bak." İkiletmeden açmıştı.
"Vay anasını bankamı soydun patron başımız belaya girmesin?."
Kahkaha atarak kapıdan girdim Sinnerde çantayı tek omzuna takıp beni takip etti.
"Hepsi annemin sütü gibi helal para Sinner."
"Bunu duyduğuma sevindim pis ve kanlı paraya dokunmak istemem çünkü."
Ne demek istediğini anlamıştım çaldım kırdım dövdüm ama ne kanlı nede çocuk kadın parasına dokundum diyordu bara geçtiğimde kalabalıkla sırıtmıştım bardan geçip merdivenlerden odaya çıktım. Sinner çantayı masanın üstüne koydu bende alıp masanın altına attım kendini yorgunlukla ön koltuğa atmıştı.
"Yoruldun mu?."
"Biraz."
Gerçekten yorgun görünüyordu Hector gibi sabah yedide uyanıp ne zaman uyuyacağını bilmeden yaşamaya alışık değildi yada benim gibi günlerce uykusuzluğa.
"Sinner eğer işlere yetişemiyorsan kendine adam bulabilirsin." Bana bakıp başını salladı ayağı kalkıp bara yürüdü.
"Ne içersin?."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*****İRİS*****
RomanceHiçbir şey göründüğü gibi değildi.... Aşklar hariç. CİNSEL İÇERİKLİDİR