"Ah... Üzgünüm."
Genç adamın çarptığı kadın büyük bir gülümseme göndermiş, başını hızla sağa sola sallamıştı.
"Sorun değil."
İkisi de hafifçe başını salladıktan sonra sarışın adam kendi evine doğru yürümeye başlamıştı. Elini cebine atıp hafifçe sırıttı. Her adımda sırıtışı milim milim büyürken bu korkutucu sırıtıştan daha önemli bir konu vardı ortada. Cebindeki telefon. Aylardır peşinde olduğu avı, Mirajane Strauss'un telefonu elindeydi. Bu Laxus Dreyar için avına doğru attığı son adımı işaret ediyordu. Artık işler sonlanacak ve Mirajane'nin cansız bedeni kucağında olacaktı.
Evine vardığında başını kaldırıp ışıksız evine baktı. El yordamıyla açtığı ışıkla ev aydınlanmış, şaşırtıcı bir şekilde düzenli olan ev gözler önüne serilmişti. Ağır ağır yürüyüp çalışma masasına oturdu. Belki de kusursuz düzende göze çarpacak olan tek şeye bakıp bir kez daha gülümsedi. Elini oldukça kalın olan deftere uzattı, açtı ve uzun uzun inceledi.
Mirajane Strauss. Evinin karşısındaki alışveriş merkezinde çalışan kadın. Onu seçmişti. Defterde onun hakkında sürülerce bilgi yazıyordu. Adresi, iş yeri, ailesi, arkadaşları, fobileri, hobileri... Hatta mezun olduğu okul bile orada yazılıydı. Bu klasik defterde sadece fotoğrafları eksikti Mirajane Strauss'un. O konuda da kendinden emindi. Mirajane'nin vereceği her tepkiyi, yapacağı her hareketi ezberlemişti. Bu yüzden fotoğraflara ihtiyaç duymuyordu. Mirajane, pembe kalplerle dolu dünyasıyla kolay lokmaydı Laxus için.
Cebinden telefonu çıkarıp gülümsedi. Artık bitmişti. Bu gece dışarı çıkacak, Mirajaneyi öldürecek ve bu telefondan en yakın arkadaşına kendi imzasını bırakacaktı. Bu Laxus Dreyar tarzıydı. Ne denilebilirdi ki, Dreyar oldukça kaliteli bir katildi.
Telefonu masanın üzerine bırakıp sandalyesine yaslandı. Yaslandığında telefona gelen bildirimle kapadığı gözleri açılmış, hızla telefona dikilmişti. Ekranı açtığında karşısına çıkan mutlu aile tablosuyla yüzünü buruşturdu. Ezberlediği telefon şifresini girip mesaja baktı.
Scarlet: Kızı hallettim. Dreyar'ın imzasını bırakıyorum.
Gözleri hafifçe büyürken kaşları sertçe çatılmıştı. Beklemediği bir hamleydi bu. Hızla eski mesajları okuyup başını çalışma masasına vurdu. Kime kızacağını şaşırmıştı. Mirajane'nin ikinci yüzünü görecek kadar iyi araştırmadığı için kendine mi kızmalıydı, yoksa...
Dreyar'ın her cesedine attığı Sakebi imzasını çalan Mirajane'ye mi?
Yutkundu.
"İşler değişiyor." dedi çok dolu olmayan evde sesi yankılanırken. "Artık avcının korkak avını yakalaması değil bu. Birbirinden deli iki avcının çarpışması."
**********
_thewda-Doğum günün kutlu olsun Gizem! Seni çok ama çok seviyorum! Umarım beğenirsin. Elimden anca bu geldi ^.^° Musmutlu ve beraber yaşlara...
16.07
Bir dahaki senelerde de kullanırız diye yılı yazmadık hdismdomsks