İngiltere 2009 bu havada şort giymek pek akıl karı olmasada çok secdiğimden ve artık kışın geçmesini bekleyemeden giydip yazı çağırmıştım. sokakta rüzgarın geldiği yönde botlarımla yere sağlam basmaya çalışarak yürüyordum. belime gelen kumralımsı sarı saçlarım hızlı ve fazla esen bu rüzgarda adeta dans ediyordu. tabiki aklınızda şu şeklide bir soru oluşacaktır "ben neden bu soğukta dışarı çıktım?" niye mi bu lanet olası eve girmekten nefret ettiğim için üvey annem ve üvey kardeşlerim sinir bozucu geliyor adeta evi sinir santraline dönüştürüyorlar. insanı baştan çıkarıyorlar "peki benim öz annem nerde?" annem içki kulanıyordu. evet yanlış okumadınız içiyordu. Ve içtikten hemen sonra arabayla yola çıktı. sonrasında ise maalesef onu kayıp ettik. resmi olarak ölü biriyle evli kalınmaz bu yüzden babam resmi olarak ondan ayrılıp başkasıyla evlendi. ben emily diamon yıl 2009 ben 18 yaşımdayım. Annem üvey babm öz üvey annemin ismi megan. üvey kardeşlerimin ismileri ise Karina ve Erika. anlattığım gibiler. Babamsa gurur veici biridir onun sayesinde STAY STRONG diyebiliyorum. Her neyse bu rüzgar iyice sertleşmeye başladı sanırım kar yada dolu yağacaktı. eve dönmek zorundaydım. geri dönmek için arkamı döndüm. ve maalesef döndüğüm gibi yağmur yağmaya başladı http://26.media.tumblr.com/tumblr_lykv387fLR1qcay1ao1_500.gif aynen bu şekilde. Yürümeye çalışıyorum fakat yürümek çok zor onca zama onca kilometre gittin rv gözükmüyor ve... olamaz hırkam uçtu. llanett olssunn. çok üşüyordum. Bir kaç dakika daha yürüdüm. gözlerim karardı göremiyordum. yere dizlerimin üstüne çöktüm ve daha sonra yere yığıldım ( Bu arada ben: http://www.billboard.com/files/styles/promo_650/public/media/lindsey-stirling-650-430.jpg) açtığımda oda karanlıktı Neresiydi burası? "hey!" diye seslendim içeriye. Işık açıldı gözlerm kamaşmıştı zorlukla açtım ."Merhaba Lindsey!" ona baktım bu kimdi ve ismimi nerden biliyordu. yüzüne biraz daha dikkat ettim evet evet bu Bizim Louis Tomlinson pekiya neler oluyordu neden buradaydım?? "ben neden burdayım?" "suların arasında kalmanı izleyecek değildim öyle değil mi ?" güldü. yanıma geldi "ne güzel sıcacık bir yerdesin ayrıca yatağımı sana verdim buna inanabiliyor musun? http://media.tumblr.com/6fb0d7ad418b89200f14719d9e4acba9/tumblr_mhnt0aKh861s24hjso4_500.gif" garip davranıyordu "ne yani yatağını çalmışım gibi davranma lou" "Ben eğer birine yatağımı veriyorsam onu önemsiyorum demektir Lindsey" "peki" yüzümde beliren isteksizce tebessüme karşılık sırıttı "bazen nefret ettiğin insanlar. senin değer verdiklerinden daha iyi kalpli olabiliyormuş" "teşekkürler iltifat için" Suratına şaka amaçlı yumşak bir yumruk atıp "aptal" dedim. sonrada kötü kızların yaptığı kahkahadan attım -ki becerdiğim söylenemez" Onun üstüne çıktım birbirimizle şaka amaçlı kavga ediyorduk v bu çok tatlıydı. yaklaşık bir saat bu şekilde oynadık. Sonra aklıma geldi ve endişeli bir şekilde sordum "düştüğüm yerden ne kadar uzaktayız?" durdu beni kendne çekti "yaklaşık 100 kilometre" gözlerimfal taşı gibi açıldı "evimden yaklaşık 103 kilometre uzaktayız" "merak etme nasıl olsa aynı okuldayız şapşal" güldü. "o zaman sorun yok... Seksi" durun bir dakika bunu ben mi dedim hayır hayır demiş olamam. ama ne kadar buna inanmasamda içimde bir gurur duygusu oluştu. sırıttım "benden nefret eden Lindsey bana seksi mi dedi ben mi yanlış duydum" gözlerimi kaydırdıp burun kıvırarak " sanırım öyle oldu" Mavi gözlerine odaklanmış baka kaldım. sanki içinde açık mavi gök yüzünde kaybolmuş balonumu arıyor gibiydim. o da benimkilere bakıyordu. Sessizlik odayı sarmıştı. Fark etmeden Ona yaklaşıyordum. Fakat balonumu hala bulmuş değildim aramaya devam ederken. BAMMMM! olamaz onu öptüm. öpüyordum olamaz! Ondan ayrılacakken sırtıma elini koydu ve onu daha da çok öpmemi sağladı. Of yine ilk adımı ben attım. Niye o atmadı ki. keşke o seksi... Lindsey hayır o seksi olamaz. o gök mavisi gözlerindeki balonumu aramaya devam etmeseydim belki ilk adımı atmazdım. ama attım işte he neyse o sırada Lou nun kardeşlerinden biri içeri Pat diye girmesiyle lounun dudaklarımdan ayrılması bir oldu "afedersin abla da bu salak tabletimin ekranını kırmış" Lou gözlerini sinirle açıp ona sert sert bakıyordu sanki bir şey anlatıyor gibiydi şey diyodu sanki 'ertesi gün gününü görürsün. sonra o tableti alır bir yerine sokarım' der gibiydi :D. "lütfen canım dışarıya çıkalım görgüsüz olmayalım.. ÖYLE DEĞİL Mİ?!!!" kızcağız korkup kaçtı. içimden gelen gülme isteğini dışarıya vurmamak için kendimi zor tutuyordum. Lou bana baktı "nerde kalmıştık" dudaklarını büzdü. kendimi geri çektim"lou bak ben o öpücüğü yanlışlık..." "hadi ama utanma utandığını adım gibi farkındayım""hayır!" yakamdan tutup kendine çekti isteksizce öpüyordum. Üstüme çıktı ellerimi iki yana kenetledi ayaklarım etki etmez haldeydi Öpüşmeye devam ediyorduk.
