Her şey yolunda diye mirildanirken kendi kendime garson birinin beni beklediğini söyledi. Tüm dikkatimi bozan bu kişinin kim olduğunu cidden fazla merak ediyordum. Önunde bulunduğum merdivenleri hızla çıkarak beni bekleyen kişinin yanına ilerlemeye başladım. Asya gelmiş. Beni nerden bulduğunu merak eden gözlerle ona bakarken gözlerindeki parlayan yaşları gördüm. Bir anda koşup sarılmasi arkaya doğru bir kaç adım atmamı sağladı. Içten gelen sıcacık sarılmasina aynı şekilde karşilik verdim. Ellerini boynumdan çektiğinde su vermesi için garsonu çagirdim.
"Bir bardak su alabilir miyim" dedim karşimda ki siyah beyaz kıyafetli bayana.
Tabi dercesine kafasini bir yukarı bir aşağı sallayarak onayladığini belli etti. Bende Asya nin elinden tutarak onu hemen yanımizdaki masaya oturtturdum. Hâlâ ağlamaya devam ediyordu. Onu teselli etmeye çalışarak
" her neyse canıni sıkan anlatmak istersen burdayim dedim. Ama anlatmiyacaksan da hayat üzülecek kadar kisa değil bunu unutma" dedim. Ellerini gözlerine göturup silerken garson dediğimiz uzun boylu esmer alımlı duran kız elinde duran tepside ki suyu bize uzatti. Asya ya suyu içirdim ve ardindan Asya konuşmaya başladi.
"ARYA" dedi. Bir süre durdu ve tekrar konuşmak için ağzini açmıştı ki arkamizda ki adamın sakkın demesiyle sustu. Bir açiklama bekleyen gözlerle Asya ya baktim.
"Önemli bir şey yok boşver" dedi. Arkamızda ki adami işaret ederek merak ettiğimi belli eden gözlerimi Asya nin gözlerine diktim. Fısildayan seslerle "abim" dedi. O an bir şok geçirsemde dönüp tekrardan baktığimda yüzunun tanidik geldiğine karar verdim. Tam yanina doğru ilerledim ki yakınlaştıkça Merahan olduğunu anladım. Bu Merahan Keskin di. Ama bidakka neden soy isimleri farklıydi. Ve burada neler dönüyordu. Yalnız tek anladığım şey Asya Baran'dan korkuyordu. Belkide öz ağbisi değildi. MERAHAN'A giden yönumu değiştirip yeniden Asya nin yanina gitmeye başladim.
Lakın Merahan kolumu tutup " Asya dan uzak dur" dedi. Sinirlerinden seğrilmiş kasalarini görünce biraz irkilsemde ona dönüp
" kimle ne yapacağim ya da kimle yakınlaşip uzaklaşacağim seni ilgilendirmez BAY EGO" dedim. Bay egoyu fazla vurgulayarak.
" o kızdan uzak durcaksin birdaha tekraralamayacağim" dedi.
O sıra da Asya durumu anlamış olacakki koşarak yanımiza geldi. " abini al başimdan Asya" dediğimde. Merahan "benim abin olduğumumu söyledin?" Dedi. Şaşkinliğini belki eden gözleriyle.
Asya evet anlaminda başini sallayınca Merahan omzunu omzuma çarptirip hızla yanımizdan uzaklaşti. Asya ya döndüğümde konuşmak istemediğini belli eden sekilde kafasınj iki yana salladi. Bende merakımi içime gömdum ve asya dönerek " işim var benim " dedim sert bir şekilde. Benden gizli iş yapanlara gıcik olurdum ki artık Asya da onlarin arasindaydi.
Sinirimi zapt ederek alt kattakı karanlık çizim masama doğru ilerledim. 3 ay sonra bir sergim olacaktı. Ve ben çizmeyi bırakın daha ne çizeceğime bile karar verememiştim. Içeride yankilanan erkek sesini duydum kokusu tanıdik gelmişti. En sevdiğim kokuydu bu. -vanilyalı manolya-.
Kimden geldiğini merak eden gözlerle etrafa bakındiğimda en arka köşedeki belirgin hatlariyla resim çizen adamı gördüm. Hep göruyordum onu ama o kokuyla değil zaten bu karanlikta kimse kimsenin yüzünü hatırlamıyor ve net olarak göremiyordu. Canım sıkilmisti ve daha ne çizeceğimi bulamadiğimdan garsona seslenip bir caramel machiato rica ettim. En sevdiğim sıcak içecekti. O sırada aklıma bir fikir geldi ne çieceğimi bulmuş gibiydim. Masami arkamda bulunan kuytudaki adama çevirdim. Ve onun hayal ritmini çizmeye başlamıştim. Her tarafıni ayri ayri kağıtta çalışıyordum. Bugün karanliğini çizecektim. Zaten başka bir fikrim olmazsa bu adamla katılacaktım sergiye. Daha adıni bile bilmediğim bu adamla.Gözüme gelen aydınliktan rahatsız olurken gözlerimi açmaya mecbur kaldım. Saatin 7.45 olduğunu gördüğumde aceleyle yataktan fırladım. 45 dakikam kalmıştı. Gardılobumun kapaklarını sonuna kadar açıp ne giyeceğimi seçmeye başladım. Yüksek bel siyah yırtık kot, beyaz v yaka salaş tisortümu aldim. Tişörtun ucunu pntolonun içine verdim. Almak için o kadar aradığım deri ceketimi de üztume giydim. Beyaz düz taban adidas spor ayakabilarimi giyip motor eldivenlerimi taktim. Telefonumu koyduğum çantamida sirtima atim motoruma koştum. Saate baktığimda 15 dakikamin kaldiğini gördüm. Bu da demek oluyor ki motoru son gaz kullanacaktim. İşte en sevdiğim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHA BOYANMIŞ "KİRAZ"
Ficção AdolescenteAnlamıyorlardı.Gerçi benimde anlatmak gibi bir derdim yoktu. Sadece siyaha hapsolmuş ve siyahın içinde siyah olan bir kızdım. (ARYA DİNÇER) Bu zamana kadar ne bir anne sevgisi görmüş ne de umursanmıştım.Ve hergün ağzindan hakareti eksik olmayan bir...