''Hadi kızlar kıpırdayın! Bütün gün kıçlarınızı yayıp oturdunuz şimdi iş başı''
İğrendiğim ses tonunun sahibine doğru başımı kaldırdım.Katherina.O dünyadaki en kıdemli sürtüktü.Onun sesi buradaki insanlar için emir niteliğindeydi.Jackson'ın en güvendiği maşasıydı aynı zamanda.
''Hey sen!''
Kabarık saçlarını arkaya doğru itip yanıma gelmişti.Söylemeliyim ki leş gibi içki kokuyordu.Bana bir şeyler zırvalamak için ağzını araladığı sırada içeri o girdi. Jackson.Bütün bu pisliğin asıl sebebi.Kath şımarık bir gülümseme atıp onun yanındaki yerini aldıktan sonra Jackson gözleriyle beni süzmeye başladı.
''Ayağa kalk!''
Dedi Kath emredici ses tonuyla.Saniyeleri içinde yerimden kıpırdayıp ayağa kalkmıştım.
''Sen şu yeni gelensin değil mi?''
Dedi Jackson.Ona cevap vermeden başımı öne doğru eğdim.Yüzüne bakmak bile midemi bulandırmak için yeterli bir sebepti.
''Oldukça az çalışıyor.Neden bu gece kumarhaneye onu götürmüyorsun?''
Kath'in sesini yeniden duymuştum.Bana karşı özellikle bir nefret duygusu beslediğinden eminim.Öte yandan Jackson'ın söylediği şeyi onaylamasından korkuyordum.Çünkü kumarhaneye giden her kız geceyi biriyle geçirirdi.
''Hazırlan!''
Derin bir nefes alıp ona doğru başımı kaldırdım.Gözlerinin içine ilk defa bakıyordum.
''Beni bırak.Yalvarırım.''
Küçümseyen bakışlarıyla beni ezerken iğrenç bir kahkaha sesi kulaklarımı tırmaladı.
''Kath, onu götür''
Onu başıyla onayladıktan sonra arsız bir gülümsemeyle kolumdan beni çekiştirmeye başladı.Merdivenleri çıktıktan sonra odaya girdik.
''Bunu giy.Ve biraz da makyaj yap.Soluk görünüyorsun.Tanrım! Şu saçlarına da çeki düzen ver.Hadi!''
Derin bir nefes alıp yatağın üzerine fırlattığı elbiseye baktım.Bu iğrençti.Hala anlamıyordum.Benim burada ne işim vardı? Bu iğrenç insanların arasında ne yapıyordum?.. ..
''Adın ne?''
Bakış açımı değiştirmeden dudaklarımı araladım.
''Andie''
''Biraz sonra masa açılacak Andie''
Diyerek göz kırptı.
''Para babaları burada olacak anlayacağın''
Dedi gözleri iştahla açılırken.
''Ben oyundayken yanımda duracaksın.Etrafı kolla.Mutlaka müşterin çıkar''
''B-ben istemiyorum''
Dedim korkuyla.Ani bir hareketle saçlarımdan kavrayıp başımı duvara yasladığında dudaklarımı ısırıp gözlerimi kapattım. ''Emin ol kardeşinde işimi görür.Seçimi sen yap'' Elini saçlarımdan çekip tehditkar bakışlarını gözlerime çiviledi.Bir cevap bekliyordu.
''T-tamam''
İğrenç bakışlarını üzerimden çektikten sonra nihayet yanımdan ayrıldı.Koşar adımlarla kumarhanenin tuvaletine koştum.Gelen ağlama isteğimi bastıramıyordum.Haftalardır bu cehennemin içindeydim. Sürtükler ve piç kurularıyla dolu bir evin içinde.Hiç bilmediğim tanımadığım insanlarla birlikte oluyordum.Kendimden, bedenimden her şeyden nefret ediyordum. Ama bir kardeşim vardı.Tertemiz dünyasını kirletmemek adına buna mecburdum.Kendimi satmaya mecburdum.Akan rimelimi temizleyip derin bir nefes aldım.O sırada kapı açıldı. ''Jackson seni çağırıyor.Oyun başladı'' Hafifçe başımı sallayıp dışarı çıktım.Oyunun oynandığı masaya doğru ilerlerken avuçlarımı sıkıyordum.Masanın yanına vardıktan sonra Jackson'ın imalı bakışlarıyla birlikte arkasındaki yerimi aldım.
''Hiç fena değil''
Dedi babalık iştahla beni süzerken.
''O halde bu gece senin dostum''
Dedi Jackson bana müşteri bulmanın vermiş olduğu memnuniyetle.Yutkundum.Babama, Jackson'a buradaki bütün aşağılık piçlere saydırıyordum.
''Eh, beyler küçük dostumuz nerede?''
Dedi adamın biri etrafına bakınırken.O sırada ayak seslerinden anladığım kadarıyla biri gelmişti.Ama yüzüne bakmıyordum.
''Bu gece büyük oynanacağını duydum''
Sesini duymamla beraber yüzüne baktım.O buradaki orta yaşlılar için oldukça gençti.
''Kaybetmek için hiç vakit kaybetmiyorsun'' Dedi Jackson gülerek.Spor giyimli rampa saçlı çocuk gülerek karşılık verdi.
''Bunları sadece oyunun başında söylediğini farkettin mi hiç?''
Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu.
''Eh, her neyse başlayalım''
Gencin gözü bana takıldı.
''Yeni mi?''
Dedi kağıtlarına göz atarken.Jackson onu başıyla onayladı.
''İstersen senin için başka bir tane ayarlayabilirim''
Jackson bir cevap beklerken çocuk elindeki kağıtları açtı.
''Bu olsun''
''Geç kaldın adamım.Onun bu gece müşterisi var''
''Pekala'' Dedi masadakilere bakarak. ''Hanginiz?'' Jackson yanındaki adamı işaret etti.Çocuk anlamsız bir şekilde gülümsedi.
''Babalık, eh seninki hala iş görüyor mu?''
Jackson küçük çaplı gülümseyip yeni kartları dağıtmaya başladı.
''İşine bak küçük dostum''
''İşim bu'' Dedi çocuk saçlarını karıştırırken.
''Daha iyileri var, güven bana''
Deyip kartlarını açtı Jackson.Şanslı günündeydi piç.
''Evet düşmüş porno yıldızları gibi''
Gözlerimi kapatıp farklı şeyler düşünmeye çalışarak onların söylediklerini duymamaya çalıştım.Ama işe yaramıyordu.Piç herifler! Kendimi açık artırmadaki bir portre gibi hissetmeme neden oluyorlardı.Arkamdaki duvara yaslanıp mümkün olduğunca hiç biriyle göz teması kurmamaya çalışıyordum.Oyun bitmişti ve şu rampa çocuk oyunu almıştı.
''Bir el daha'' Dedi Jackson.
''Gecenin devamını farklı şekilde değerlendireceğim'' Diyerek masadan kalktı çocuk.Daha sonra da Jackson'ın yanına gelerek kulağına bir şeyler fısıldadı.Kolunun hafifçe bacağıma değdiğini hissettiğimde geri çekildim.Ceketini alıp kumarhaneden çıkarken Jackson ayağa kalkıp ensesini ovuşturdu.
''Onunla git''
''A-ama''
''Hadi!''
Beni ileriye doğru itekledikten sonra yavaş adımlarla çocuğu takip etmeye başladım.
Vote ve yorum gelirse devam edeceğim :)