Gölge (Suçluların Kabusu)

Bölüm 80 -Bilinç içinde eğitim

Gölge ve Rüya villaya döndüler. Gölge ciddi bir ifadeyle konuşmaya başladı.

''Rüya rahat bir yere geçip uzan. Zihnini sakinleştir ve rahatlamaya özen göster. Yapacağım şeyi ilk kez deniyorum. Dövmeler olmasa buna cesaret bile edemezdim. O sebeple rahatlaman çok önemli. Bir yanlış adım ve beynin kızarır.''

''Evet bu söylediklerin bana çok yardımcı oluyor ne kadar rahat olduğuma inanamazsın. Bu kadar riskli bir şeye hiç gerek yok aslında ben zamanla savaşmayı öğrenebileceğime eminim.''

Gölge gülümsedi.

''Dalga geçiyorum. Olacaklar sadece çok eğlenceli olacak. Rahatla hiç bir tehlikesi yok. Eğitimin daha başlarındayız.''

''Hangimiz açısından eğlenceli olacak? Dediğinden ilerideki aşamaların tehlikeli olacağını çıkarmam mı gerekiyor?''

Gölge tekrar sırıttı.

''Çok fazla düşünüyorsun.''

Gölge elini Rüya'nın alnına yerleştirdi. Sonraki saniye içinde tüm alan siyah bir enerji tarafından yok edilmişti. Siyah enerjinin arasında kalan tek şey Gölge'ydi.

''Rüya beni duyabiliyor olmalısın. Şimdi sana ilk aşamadan bahsedeyim. Eğitimin ilk aşamasının adı şekil alma. Çok zor bir şey değil. Tek yapman gereken enerjini bir yere toplayıp bilincini enerjinin içine yerleştirmek. Sonrasında normalde olduğun gibi olduğunu düşünmen yeterli olur.''

Uzun bir süre sessizliğin ardından Rüya'nın sesi boşlukta yankılandı.

''Aaaaaaaa deneme denemee... Ha ha ha sonunda konuşabiliyorum.''

''Ben buraya ilk geldiğimde konuşabiliyordum zaten. Hadi artık şekil alma çalışmalarına başlaman gerekiyor.''

''Burada konuşmayı başarmam bile çok uzun sürdü nasıl şekil almamı bekliyorsun. Burada hiç büyü yok enerjiyi nasıl toplayabilirim ki?''

''Hala burasının ne olduğunu anlayamadın mı? Burası zihinlerimizin içi. Herhangi bir şey var dersen vardır, yok dersen yoktur. Büyünün olduğuna inanmazsan büyü olmaz, büyü var dersen olur. Zaten toplayacağın enerji büyü değil. Varı ve yoğu belirleyen şey bilincin.''

''Öyleyse sen büyü var desen ve ben toplasam olmaz mı? Çünkü gerçekten o dediğin şeyi yapamıyorum.''

''Aslında yapıyorsun. Sesin olmasının sebebi senin sesinin olduğunu düşünmen. Kısacası zaten onu kullanıyorsun. Tek yapman gereken daha iyi kullanmak.''

''Bunun için bir tüyo falan vermeyecek misin?''

''Kendini şekillendirmek zordur. Aslında sevdiğin şeyleri hayal ederken başlamak daha iyi olabilir. Nesnenin boyutu değilde senin ne kadar bildiğin önemli. Kısacası çok basit ve çok görülen bir şey şekillendirmen sana daha fazla yardım edebilir. Ama doğruyu istiyorsan burada taktik maktik yok bam bam bam... Düşünmektense hissetmen lazım. İste olsun. Neyse senin işin uzun sürecek gibi bende kendi eğitimime başlayayım.''

Gölge'nin çevresinde yüzlerce kişi bir anda belirdi. Her biri ruh dokunuşu seviyesindeydi. Gölge'nin daha önce öldürdüğü kişilerin büyük çoğunluğu burada şekillenmişti. Güçleri o öldürdüğünde bu kadar yüksek olmasa bile bir şekilde şu anda çok güçlü hale gelmişlerdi.

Kısa bir duraklamanın ardından her biri lanetler ederek Gölge'ye saldırmaya başladı. Gölge görünüp kaybolarak ve çevresindekilerin saldırılarını atlatmaya başladı. Bir süre sonra bir canavar belirdi ve Gölge'ye saldırdı. Bu Gölge'nin yakın zamanda kafasını deldiği kuştu. İnsanların çoğu bu güce alışık olmasalarda o uzun süredir ruh dokunuşu seviyesindeydi ve diğerleri gibi değildi. Ayrıca haydut kılığındaki köle satanlar ve liderleri de kalabalığa katıldı.

Gölge bir süre daha aralarında gezinmeye ve direnmeye devam etti. Gizlenme yetenekleri sayesinde yerini tespit etmek imkansıza yakındı. Bir süre sonra tüm çabasına rağmen yeri keşfedildi. Ne kadar iyi gizlenirse gizlensin çevresindeki herkes ruh dokunuşu seviyesindeydi ve kalabalık bir miktar sistemli davranmaya başladığında gizlenmesi için hiç bir yol kalmamıştı.

''Madem beni buldunuz hadi yeni hareketimi deneyeyim. Kabuum.''

Gölge'nin dalga geçen sesinin ardından tüm bedeni havaya uçtu ve çevreye karanlık bir duman yayıldı. Duman yayılmaya devam ederken ona saldırmaya çalışan herkes zaten dumanın içinde kalmıştı. Sonrası acı dolu çığlıklardan oluşan bir karmaşıklıktı. Dumandan çıkmayı başaran birkaç kişi olsa bile bunun hayatlarını tutmaya yetmediği belliydi. Dışarı çakanlar hızla çürümeye başladılar bir süre sonra onlardan geriye kalan tek şey yerdeki iğrenç kalıntılardı. 

Tüm duman dağıldığında geriye kalan kalıntılarda yavaş yavaş yok oldu.

''Heyy Gölge iyi misin? Burası zihnimizin içi yani ölmedin değil mi?'' Rüya endişeli bir sesle söyledi.

O sırada karanlık alanın ortasında bir tür karadelik oluştu. Bir süre tüm çevresindeki enerjiyi tükettikten sonra yavaş yavaş Gölge'nin şeklini aldı.

''Aslında zihninin içinde ölebilirsin sadece normalden daha zor. Sen benimle uğraşacağına şekil alma çalışmalarına başlasana.''

''Deniyorum zaten olmuyor. Sen gelirken yaptığın o şey neydi bir kavramı falan kullandın değil mi? Hani büyü enerjisini kullanmayacaktık?''

''Boşuna uğraşma kullandığım şey büyü değil. Bu şekilde oluşmamın sebebini bilmiyorum. İlk şekli aldığımdan beri böyle oluştuğumu biliyorum ama sebebini hala çözemedim. Belki kavramlarla ilgilidir ama bunu düşünerek bulamazsın. İste, hisset ve olsun.''

Uzun bir süre sonra hala hiç bir şey olmamıştı. Gölge yukarıya baktı ve konuşmaya başladı.

''Her neyse akşam oldu zihinsel olarak fazla zorlanmak iyi değildir. Bu akşam iyi bir uyku çeksek iyi olacak.''

Gölge'nin konuşmasının ardından tüm alan parlamaya başladı. Kısa süre sonra Rüya gerçek dünyada gözlerini açmıştı. Gölge ve Rüya akşam yemeğinin ardından yataklarına geçtiler. 

''Gölge.''

Gölge cevap vermedi. Düzenli devam eden nefes alış verişi haricinde hiç bir ses yoktu.

''Öküz hemen uyudu. Nasıl hemen uyuyabiliyor. Yeni evli çiftler hakkında duyduğum hikayeler böyle değildi. Eğitimden beraber uyuduğumuz zamanlar bile çok nadir nasıl bu kadar öküz oluyor. 

Acaba bir sorunu mu var? Yoktur dimi. Orada yara falan yoktu. Zehir o tarz bir etkiye de sahip olamaz değil mi? En iyisi yarın onunla bir konuşayım. Bu hareket sağlıklı bir erkeğe uymuyor.''

Rüya uzun süre düşündükten sonra sonunda uykuya dalmayı başardı. O uyuduğu anda Gölge'nin gözleri açıldı. 

''Şu iş bitsin göstereceğim ben sana sorun ne demekmiş. İstediğinin çok daha fazlasını göreceksin emin ol kendin kaşındın.''

Gölge garip bir şekilde kıkırdarken elini Rüya'nın alnına yerleştirdi...