Önyargılarımız

8 0 0
                                    

Bir insana önyargı ile yaklaşmak kötüdür derler.Bize böyle öğretilmiştir.Ama çoğumuz önyargılarımızdan vazgeçmez ve insanlara kuşkulu bir şekilde yaklaşırız.Ama bilmeyiz ki önyargı ile yaklaşmadan önce gerçekleri ayırt etmeyi öğrenmek gerekir.

Çok Güzel ve çok büyük bir ülkenin yaşlı kralı varmış. Bu kralın 4 oğlu varmış. Oğullarının çok erken karar vermemeleri ve önyargılı olmamaları için onları bu konuda eğitmek istemiş. Böylece her birini uzak bir yerde duran bahçeye gidip ona bakmalarını istemiş.

İlk oğlan Kış mevsiminde gitmiş, İkincisi İlkbaharda, üçüncüsü yazın ve sonuncusu sonbaharda gidip ağaca bakmış. Geri döndüklerinde hepsini bir araya getirmiş ve ne gördüklerini tek tek sormuş. İlk Oğlan bahçenin çok çirkin, yaşlı ve kupkuru dal parçalarından ibaret olduğunu söyledi. İkinci oğlan ilk oğlana karşı çıkarak "Hayır bahçe yeşillikle doluydu ve canlıydı."dedi. Üçüncü oğlan bu iki fikre de karşıydı.Çiçekleri vardı ve kokusuyla görüntüsüyle o kadar muhteşemdi ki daha önce hiç böyle bir güzellik görmemişti. Sonuncu Oğlan hepsinin haksız olduğunu söyleyerek bahçenin meyvelerle dolu, canlı ve hayat dolu olduğunu belirtti.

Yaşlı kral oğullarına hepsinin haklı olduğunu söyledi. Çünkü hepsi farklı mevsimlerde bahçeyi görmeye gitmişti. Onlara bir bahçeyi veya bir insanı ya da herhangi bir durumu kısa bir süre veya bir mevsim tanıdıktan sonra yargılayamayacaklarını ve net bir fikre sahip olamayacaklarını anlatmaya çalıştı.
Ya da neye sahip olup olmadıklarını anlayamayacaklarını.....
Gerçekleri ancak 4 mevsimi gördükten sonra görürsünüz. Karar vermek için acele etmeyin.
(ALINTIDIR.)

Einstein'ın bir sözü vardır: : Bir önyargıyı yok etmek atomu parçalamaktan daha zordur.Katılıyorum. Siz de görüşlerini yorum olarak atarsanız sevinirim.

Biz insanlar karşımızdakini dış görünüşüne göre yargılamaya alışmışız. Kalıplaşmış düşünce kalıplarından kurtulmalı ve insanlara at gözlüğüyle bakmak yerine görüş açımızı biraz değiştirmeliyiz.

Önyargılar, insanları birbirlerinden uzak tutmak için bilgisizlikten yapılmış zincirlerdir.
(Blessington Kontesi)

İşte size önyargılarınızdan kurtulmak için güzel bir hikaye...

Genç adam evinin alt katında marangozluk yapıyordu. Kapı ve pencere konusunda uzmandı. Fakat plâstik pencereler yaygınlaşınca ahşap olanlara rağbet azaldı.

Bu yüzden işler iyi gitmiyordu. Üstelik de çocukları büyümüş biri hariç okula başlamıştı. Masrafları artınca yanındaki kalfasına yol verdi. İşe biraz daha erken koyulur yardımcıya ayırdığı parayı çocukların harçlığına katardı.

Adam bir gün çalışırken elektrik kesildi. Ve uzun süre beklediği halde gelmedi. Aksi gibi o akşam üzeri teslim etmesi gereken birkaç pencere vardı. Boş kalmayı sevmezdi. Planyayı yağladı talaşları süpürdü. Biraz dinlenmek için eve çıkarken sigortaya göz attı. Eğer yanılmıyorsa bu iş normal değildi. Biri gelip sigortayı kapatmış olmalıydı.

Şalteri kaldırınca atölye aydınlandı. Tahminleri doğru çıkmıştı ama bu işe bir anlam veremiyordu. Şaka dese böyle bir şaka yapılmazdı. Kendisini kıskanacak bir düşmanı da yoktu.

İşe koyulduğunda yine aynı şey oldu. Ama bu sefer suçluyu görmüştü. Oğlu evden atölyeye bağlanan merdiveni sessizce inmiş ve sigortayı kapattığı sırada babasını karşısında bulmuştu.

Adam on yaşına gelmiş bir çocuğun böyle bir haylazlığını affedemezdi. Bütün günü onun yüzünden mahvolmuştu. Bir kere yapmış olsa ses çıkartmazdı. Ama tekrarlaması hangi yönden bakılırsa bakılsın büyük hataydı. Saçlarından yakalayıp sıkı bir tokat attı. Herşey onun iyiliği içindi. Belki vurduğu tokat serseri olmasını engellerdi.

Adam oğlunun gözyaşlarını görmezden geldi ve eve çıktıktan sonra eşine dert yanarak:

- Bu çocuğun okulda kimlerle düşüp kalktığını bilmemiz lazım!.. dedi. Eğer serbest bırakırsak başımıza büyük dertler açacak!..

Adam bir süre düşündü. Sonunda da en kolay yolu buldu. Oğlunun hiç aksatmadan tuttuğu günlüğünde arkadaşlarına ait ip ucu olmalıydı. Eşi istemese de ona kulak asmadı ve çocuğunun günlüğünü okumaya başladı.

Oğlu en son sayfada:

"Bu gece kötü bir rüya gördüm!.." yazmıştı. "Atölyede çalışırken babamı elektrik çarpıyordu. Allah'ım onu koru!.. Ben elimden geleni yapacağım!.."
(ALINTIDIR.)

Önyargılar kötüdür; ama bazen çok iyi olabilirler.(Eğer bununla ilgili bir söz veya hikaye bilen varsa benimle iletişime geçebilir.)

Son söz olarak size tavsiyem: Önyargılarınızdan kurtulmaya bakın. Siz gökkuşağını görmeden yağmura laf saydırmayın.Pişman olursunuz...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 13, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ELEŞTİREL Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin