(Bu bölüm Neşet Ertaş dinleyerek ne güzel okunur. )
Hatun , anasının arkasında geldiğinde oniki yaşında biraz sessiz,fazla bir şey düşünemez,uysal bir çocuktu. Mizaç olarak rahmetli babasına benzemişti.Ağır kanlı,nazik,çekingendi.Babası varken geleceğe dair güzel hayaller kurardu,fakat bu kapıya getirildikten sonra ,üzüntü ve sessizliğe gömüldü.Güzel düşler kuramaz oldu.Evin en büyüğü olarak anasının sağ koluydu. Sessizce, kendinden beklenen işleri yapar,anasının bebelerine bakardı.Emine,onbir yaşında biraz daha baskın karakterde ,sözünü esirgemez,üvey kardeşlerine kafa tutardı.O da hayallerini yitireli çok olmuştu.Neziha da on yaşında sessiz, biraz korkak bir kızdı. Resul de hepsinden önce cennete uçmuş,anacığına evlatacısını,ablalarına da kardeş acısını tattırmıştı.Özellikle kardeşleri yandıktan sonra ruh dünyaları da yandı hepsinin.Katran karası is ve duman çocuk dünyalarını kapladı.
İşte Hediye ve Mahir'in 'mutlu'yuvası.Bu yuvaya birer yaş arayla iki kız da eklenmişti. Hane nüfusu artmıştı.Üç çocuk Mahir'in,üç çocuk Hediye'nin ,iki de bebekleri,dikkat çekecek kadar fazlaydı gerçekten. Mahir Bey ince ince bir şey düşünmez ama artık gerçekleri görmeye başlamıştı. Sık sık yaptığını sorgular olmuştu. Bu boğazları beslemek zor,bir yolu olsa keşke diyordu. Tabii önemli kararlar alacağında illa ki yolu kahvehaneye düşerdi.
Geçim sıkıntısı sadece kendi hanesinde değil ,tüm köyde yaşanıyordu.Biri aç kalsa diğeri yardım edebilecek durumda değildi.Yakın akrabalar birbirine kenetlenip yardım edebiliyor,Hediye'ye de tek yardım edebilecek kişiler anası ve kız kardeşiydi.onlar da kendilerine ancak yetebilecek durumdaydı.Mahir tarafından yakın akrabaları; değil yardım etmek,ellerinden gelse aç bırakırdı.Sanki kendi isteğiyle gelmiş gibi ona düşman kesilmişti hepsi.Hediye böyle bir mücadelenin içinde çocuklara yetmeye çalışıyordu.
Yine birgün kahvede otururken muhtarın konuşmasına şahit oldu Mahir. Bir memur varmış, Ankara'da görevliymiş. Evin hizmetini görecek,çocuklara bakacak bir kız ararmış.Usulca yaklaştı, yine birinin kaderiyle oynayacaktı. Kendine suç ortağı arıyordu. "Bizim evdeki Hatun kız bu işe pek uygun istersen onu verelim"dedi muhtara. O da kabul etti tabii.
Hediye yine zor bir güne uyanmış,günü kurtarmaya çalışıyordu.Geleceğe asla umutlu bakamıyor,ufukta bir aydınlık göremiyordu.Güneş doğsa bile onun yaşamı hep karanlıktı sanki.Belki yüreğinin karanlığından hiç ışığı fark edemiyordu. Keçileri sağmış,şimdi ekmek yapıyordu. Biraz süt kaynattı. Sofraya koydu. Oğlanlar dışardaydı. Hepsini çağırdı sofraya .Oğlanlar itişe kakışa oturdular. Hatun tam elini tahta kaşığa uzattı ki Yusuf uzandı ,ağzına aldı bıraktı. Sonra kendi kaşığını kullandı. Pis pis güldüler iki kardeş. Ayşe 'nin onlardan kalır yanı yoktu. Kızlara eziyet etmede yarışırlardı.
Hatun ne yapsın aldı kaşığı,dışarıya yıkamaya gitti. Eski hayatı gözlerinin önüne geldi. Çok mükemmel değildi belki ama mutluydular. Oyun oynayabiliyorlardı. Hayatı henüz tanımıyorlardı belki fakat buradan farklı daha güzel bir hayat olmalıydı mutlaka.
Hatun, gözlerinden iki damla yaş akıttı, girdi içeriye, sofraya oturdu. Emine sabredebilir mi atıldı hemen. Kardeşini savunmak için atladı Yusuf 'un üzerine. Tam boğuşurlarken babaları geldi. Neler oluyor burada diye araya girdi. Tabii kimin tarafında olacağı belli. "Sizi kaşık düşmanları sizi, karnınızı doyurduğum yetmezmiş gibi bir de çocuklarıma mı saldırırsınız. Çabuk ayrılın. Zaten birinizden kurtuluyorum. Hatun'u Ankara 'ya yolluyorum. Muhtar ayarladı. Bir eve hizmetçi olacak. Hiç olmazsa orada yediği yemeği hak eder"dedi.
Herkes donup kaldı. Hediye bir Hatun'a bir de kocasına baktı. "Bana ettiğin yetmez mi herif senin bana kastın mı var. Benim sevdiklerimi bir bir elimden almak için mi getirdin bu kapıya"diye bağırmaya başladı.
Kocası okkalı bir tokat vurdu yüzüne,yere kapandı. Ne kadar ağladı bilemedi. Etrafında sadece kendi çocukları kalmıştı. Sarıldı onlara. "Korkmayın evlatlarım sizi benden alamazlar. Eğer alırlarsa da ayrılığınıza dayanmam çok zor"dedi.
NOT: Okumayı bırakmayın sakın. Tüm eleştirilere açığım. Teşekkürler 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEDEL ASİ NEHRİ GİBİ
General FictionKİTAP İNTERNETTE SATIŞA SUNULMUŞTUR. http://www.kitapyurdu.com/kitap/bedel/453779.html Soluksuz okuyacağınız,zaman zaman olayların seyrinden dolayı yazara kızacağınız bir hikaye. Dönemin en güzel şarkıları eşliğinde geçmişe yolculuk yapacaksınız...