Koltuğun kenarından neler olduğuna baktım Tilki başımda duran adama yere yıkacak bir tekme savurdu ve adam yere düştü. Bayılmış olmalıydı. Ege ise hâlâ o adamla kavga etmeye devam ediyordu. Sonunda adama bir yumruk daha savurdu ve adam yere düştü. Tilki ayağıyla iki adamı da dürttü sonra onları izleyen beni gördü koşarak geldi. Ayağıma baktı "-Acıyor mu Mavi" dedi eh dercesine elimi salladım. Kucağına alıp "-Hastaneye gidelim.Hey sen de evde kal" dedi Ege'ye. "-Polisler gelicek zaten biraz daha bekliyelim lütfen . Ya bunlar uyanırsa?" dedim. Tilki gözlerini devirdi "-Tamam Mavi" dedi ve sesli bir nefes aldı. Beni koltuğa yavaşça bıraktı. "-Bu Ege benim üst komşum.Buda Tilki çocukluk arkadaşım."dedim tokalaştılar. Kapının kırıldığını anlatacak yüksek bir ses çıktı. Üçümüz de kapıya baktık. Polisleri görünce rahatladım. 6 tane polis içeri girdi. Yerdeki adamlara kelepçe taktılar. Ege ile Tilki'yi karakola ifade vermek için götürdüler. Ayağımı fark ettiklerinde beni hastaneye götürmeye karar verdiler. Hemşire ayağıma bakarken benim ifademi de alıyorlardı. Polis bey sorular soruyordu bende acıyla karışık bir şekilde cevaplar veriyordum. Sorgum bitince,geçmiş olsun dileğinde bulunup gitti. Ayağımı alçıya aldılar. İşim bitince Tilki'yi aradım. Ege'nin telefon numarası yoktu çünkü. Onlarında işi bitmiş beni arıyacaklarmış. Neredeyim merak etmişler, hastanede olduğumu söyledim. Hemen geleceklerini söylediler, telefonu kapattım. Karnım açtı bu nedenle hastanenin kokusu midemi bulandırmıştı. Hasta yatağında oturup Ege ve Tilki'nin gelmesini bekledim.Geldiklerinde Tilki'nin elinde bir torba vardı. Acaba ne torbasıydı?Ben sorularıma cevap ararken Tilki beni kucağına aldı. Odadan çıktığımızda etraftaki insanların durumu beni bunalttı. Geçirdiğimiz kaza geldi aklıma. Annem ve babamı o olayda kaybedişim gelmişti aklıma. Ben küçük bir çocukken o koltuklarda ağladığım geldi aklıma. Bunları hatırladıkça içim fena olmaya başladı. Kafamı Tilki'nin ensesine koydum ve gözlerimi sıkıca kapattım. O olaydan sonra yurt dışına teyzemin yanına gittim. Sonra orada da sıkılıp İzmir'e geri döndüm. Amacım hayatımı düzene sokmaktı ama bu sefer de yanılmıştım. Bu sefer aldatılmıştım. Bu olaylar gözümün önüne gelip giderken Tilki'nin tanıdık ve rahatlatıcı sesini duydum. "-Hastaneden çıktık Mavi.Sanki şu anki halinden memnun gibisin" dedi alaycı bir ses tonuyla. Kafamı kaldırıp omzuna hafif bir şekilde vurdum. Gülümsedi bende gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmiş Geçmiştir
AléatoireGökyüzü "neden?"dedi."-Neden onu benden aldın?"diye sordu.Kafamı yerden kaldırıp."-Sen onu sevmiş olabilirsin ama ben ona tutulmuştum.O benim nefes alma kaynağımdı.Ben onsuz yaşayamazdım.Ama sen sadece üzülürdün.Ben kahrolup ölürdüm"..