İÇÌMDEKİ DENİZ

Adsız Bölüm 59

Kapkara bir gece

Sokak lambaları bile küsmüş aydınlığıma

Dışarıda bir adam koşuyor nefes nefese

Sanki bir şeylerden kaçıyor

Evet evet sanki acılı bir aşkı arkasında bırakırcasına

Ya da bir şeye kavuşmanın arzusuyla koşuyor da olabilir.

O da ne, bu hava da bu kızın ne işi var durakta

Yoksa bu adam o kızla mı buluşacak

Şimdi yan yanalar.

Oğlan kızın yüzüne şapşal şapşal bakıyor.

Kız ne olduğunu anlamamış bir ifadeyle oğlanı selamlıyor.

Konuşmaya başladılar. Oğlan biraz utangaç mı ne

Kızın gözlerine bakamıyor.

Sanki o gözlerde onu yakan bir şeyler var.

Kız beklemekte. Yüzünde zafer kazanmış asker gülümsemesi.

Oğlanın nutku tutulmuş, dilinin söyleyemedikleri, ellerinde, gözlerinde, titreyen bacaklarında.

Bu gece birileri çok şarkı eskitecek gibi.

Sanki karanlık devasa bir yılan

Dikmiş gözlerini oğlanın dudaklarına. Zamanın dolmasını bekliyor.

Oğlanın elinde bir su şişesi...

Yudumladığı su kurumuş dudaklarına çare değil ki.

Bu çatlaklar şiir okumaktan azizim. Ya da tuzlu gözyaşlarını tatmaktan defalarca.

Sevdaya susayan bedenlerde susuzluğun sonu şiir ve hüzün.

Dur bir dakika bir hareketlilik var. Bu bir not defteri mi?

Evet evet bir hayli yıpranmış bir defte bu. Oğlan kıza uzatıyor.

Yıllardır yokluğuna söylediği şiirleri yüzüne haykırırcasına.

Nereden mi biliyorum?

Bu saatte durakta iki kişi, biri şapşal diğeri mağrur. O defterde başka ne olaki.

Baksana kız kabul etmedi.

Korktu bu büyük sevdadan anlaşılan.

Oğlan o kadar masum görünüyordu ki. Acıdı ona. Olamayacak hayallere dalmasından, umutlanmasından korktu.

Oğlan ısrarcı ama nafile, kızı üzmek istemiyor.

Kız gelirken ki cömertliğini bu defa göstermiyor.

Ellerini kilitledi, ufacık bir gülümseme ve başladı ayrılık.

Kız gitti.

Oğlan açtı kollarını kocaman.

O sırada neyi kucakladı ?

Prangalarından kurtuluşunu mu, yalnızlığını mı, hüzne açılan günlerin habersiz elçisini mi?

Sonra elindeki şişeyi yere çarptı. Sevdaya olan tüm kini damla damla saçıldı.

Döndü bana baktı. Gözleri dolmuş.

Koşup teselli etmek istedim.

Ben bunu hak ettim dedi.

Karşım da duran aynada geçmişini anlatan o masum çocuk hiç hak etmediği bir acıyı sırtlayarak.

�֗x�Hc