KARYA

BÖLÜM 2 TANIŞMA

Arkadaşlar bir şeyi izah edeyim * şöyle bir şey kullandım buralarda kahramanımızın aklından geçenleri anlattım umarım beğenirsiniz.

Burak yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Gözlerini açarken biraz acımıştı. Gözlerini tamamen açtığında etrafına bakınmaya başladı. Oda bembeyazdı ve biraz büyüktü. Kalkmaya çalıştığı sırada başında dayanılmaz bir ağrı hissetti. Kalkamadı ağrı çok fazlaydı. Onun yerine başını yavaş yavaş çevirerek etrafına bakınmaya başladı.

Odanın neredeyse her yeri beyazdı. Yatak,çarşaf,üstündeki kıyafetler,duvar,komodin beyazdı. Bir tek şey bozuyordu beyazlığı o da komodinin üzerindeki vazonun içerisinde duran orkide idi. Kapıda bir tane yuvarlak pencere vardı.

Artık kalkmak istiyordu. Başındaki ağrıya karşı çıkarak bir eli ile destek alıp oturdu. Bu odadan hemen çıkmak istiyordu. Sağ bacağını yere koydu ondan sonra diğer bacağını yere koydu.

Başı ağrıdığından dolayı başını tuttu. Kolunda serum olduğunu anlamadan aniden kolunu çekti ve kolu kanamaya başladı. Çok kan akmıyordu ama çok acıyordu. Hem kolunun ağrısı hem de baş ağrısı çekilmez oldu.

Kapıdan koşarak bir doktor girdi. Doktor tombul ve gözlüklüydü. Tombul yanakları sıkılmalık bir bebek yanağı gibiydi.

" Burak yerine yat kalkmaman gerek."

"Bana ne yaptınız? Ben niye buradayım? Burası neresi?"

"Bu sorularını bana sorma ben cevaplayamam. Serumun bittikten sonra seni bir yere götürecekler orda istediğini sorabilirsin."

"Şimdi gitmek istiyorum."

"Elimde olsa götürmek isterdim Burak ama götüremem. Şimdi yerine yat ve serumun bitmesini bekle."

"Ne zaman bitecek?"

"30 dakika sonra bitecek."

"Tamam doktor bey."

Doktor odadan çıktı ve Burak serumun bitmesini beklemeye başladı. Beklerken bir yandan düşünüyordu. "Bana bu şeyi enjekte ettikten sonra ne olacaktı?".

Aradan 30 dakika geçti ve içeriye hapishanede konuştuğu Barış girdi.

"Beni buraya niye zorla getirdin? Bana ne yapacaksın?"

"Burak sakin ol. Seni buraya getirmemiz senin iyiliğin için. O çöplükte kalmanı istemediğimiz için seni buraya getirdik. Sen burada tek değilsin senin gibi burada 9 genç daha var. Şimdi kalk ve getirdiğimiz kıyafetleri giy. Sonra askerler seni bir yere götürecekler."

Asker kıyafeti yatağın üstüne doğru attı.

"Benim gibi 9 genç derken ne demek istediniz?"

"Bunu ileride açıklayacağız Burak daha fazla soru sorma ve şu kıyafeteleri giy sonra askerlerle gel."

Burak ardında bişey demeden üstünü değiştirmeye koyuldu. Yataktan kalktı ve üstündeki beyaz kazağı çıkardı sonra altındaki beyaz pantolonu. Barışın getirdiği kıyafetleri alarak giymeye başladı. Kıyafet siyah ve çok cepliydi.

Burak giyindikten sonra askerlerle odadan çıktı. Koridor geniş ve çok güzel aydınlatılmıştı. Çok parlak olduğundan Burak gözlerini kısmak zorunda kaldı. "Beni nereye götürüyorlar acaba? Bana ne yapacaklar?" diye düşündü içinden.

Koridordaki beyazlığı koridorun sonundaki grimsi kapı bozuyordu. Kapının arkasında ne var çok merak etmişti. Asker kapının sağındaki bir yere kart geçirdi ve kapı yana doğru açıldı.