Yatağımda uzanırken küçücük salonumuzda gelen ağlayışlar ve minik , şefkatli yüreği temiz kalbimin hıçkırıkları kalbime bıçak saplar gibi oluyordu. Her an ölecekmişim gibi geliyordu.
Ne etrafıma bir huzur ne bir neşe verebiliyordum. Herşeyi geçtim bundan sonra babamsız hayat nasıl geçecekti. Babasına deliler gibi aşık olan bir yandan sevgi bir yandan öfke , kızgınlık besliyordu yüreği temiz kalbim.
Babamın hapise girmesiyle hayatım ve kalbim bir anda durmuştu. Artık eskisi gibi devam etmeyen bir hayatım vardı. Babamın yokluğuyla kalbim,yüreğim zifiri karanlığa bürünmüştü.
Annem benim validem babamın ise kraliçesi.. Annemin adı Seda.. üzüntüsünü hicbir zaman belli etmeyen bir valide..Hani derler ya kızlar annelerin aynasıdır..Hiç anneme çekmemişim ne yazık ki... Çekirdek ailemin üyesinden biride minik Yiğit. On yaşında olanlardan habersiz yalanlarla kandırılan kardeşim.. "Baban işte", "önemli bir toplantısı" var acaba bu yalanları bu saçmalıkları nasıl idare edecekler...
Yumuşacık yanagımda sert bir tokat bir el hissettim... Başımı kaldırdığım an onu gördüm...EVVVETTTT..Oydu... rüya görmüyordum..2 aydır küs olduğum arkadaşım olanları duymuş olmalıydı. Babamın gitmesine mı üzüleyim? Yoksa arkadaşımla, kardeşimle barıştığıma mı sevineyim bilemedim..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ PRENS
RomanceHayat öyle bir noktaya getirir ki insanı, eskiden "hiç bitmesin" dediğin günlere, keşke hiç yaşamasaydım dersin.