Hayatın yapmış olduğu kötü bir oyun. Çıkmazlara sürükleyen seni kendinle yalnız bırakan bir kötülük. Hayat işte her an ne olacağı, ne olacağımız, nasıl olacağımız, başımıza neyin geleceğini bilmiyoruz... hayatın bize hangi oyunlarını oynayacağını, hayatın bizim için ne planladığını kimse bilmez. Her an herşeyi yaşayabiliriz. Mutluluk, neşe, ve üzgünlük... hep mutluyken sonunuz hazin son olabilir... dedim ya hatın bizim için hangi planları yaptığından haberimiz yok. Bazen kendimizi kalabalıkta, bazen ise yapayalnız tek başımıza kalırız... mesela senin için yapılmış bir ihanet, bununla ne kadar savaşabilirsin yada savaşabilme gücünü kendinde bulabilir misin? Şöyle düşün mesela ;
Hayatın o kadar mükemmel ki herşey yolunda gidiyor. Kendinle barışık ve evrene olumlu mesajlar gönderiyorsun. Yalnız değilsin çevrendeki bütün insanlar seni seviyor annen, baban, arkadaşlarında ve en önemlisi sende kendini çok seviyorsun... ama sonunun ne olacağını bilmiyorsun çünkü her şey tıkırında ilerliyor. Bir kayıp yaşıyacaksın belki, hayatta tek başına kalabilirsin, en yakının tarafından ihanete uğrayabilirsin, kim bilir belki yalnız kalabilirsin. Mesela sen düştüğünde seni kaldıracak kimse olmayabilir... hayata yalnız başına tutunmaya çalışabilirsin... o yüzden sonunu hep düşün. Ve ya hayal kur, merak et anlamaya çalış, "benim hayatım acaba nasıl devam edecek" diye sor kendine... mesela en sevdiğin arkadaşlarının biri tarafından ihanete uğrayabilirsin ya daaa aldatılabilirsin bu düşünceler seni korkuttu demi... ama gerçekler bunlar. Zaten mutluyum diye kendini hep mutluluğa alıştırma "Nehir Aksoy hiç yıkılmaz" deme eğer öyle dersen hayatın sana oynayacak oyunlarına kendini alıştırmazsan yıkılırsın... mutsuz olduğunda isyan etme o da bir duygu o yaşadığın duygu için şükret kendini hazırla hazırlıklı olursan... işte hayat seni o zaman yıkamaz... sevil, sev ve değer ver.
Ben "Nehir Aksoy mutluyum neşeliyim ve kendimi seviyorum" "annem Gökçe Aksoy" "babam Erol Aksoy" şimdi size kendimden bahsedeyim. lise üç e gidiyorum bir kolejde okuyorum. Sevgilim yok. Arkadaşlarıma çok değer veririm. Onlarda bana kardeş gibiyiz. Sevgilim yok dedim ya varla yok arası bişi gibi "Çınar" var sanırım aslında hoşlanıyorum ama onun benden haberi var mı bilmiyorum. Anneme çok değer veririm. Ama babama asla hatta baba bile demeye nefret ediyorum. Çünkü annemi sevmiyor ve sürekli kavga çıkarıyor. Annem sırf benim için boşanmıyor. Ben babasız kalmayayım diye. Aslında ben daha çok mutlu olurum ama annem işte böyle düşünüyor. Tek çocuğum kardeşim yok. Tek çocuk olmanın avantajı işte yaşıyorum, eğleniyorum, mutluyum hayat bana güzel dedikleri bu galiba. Zaten kardeş olarak arkadaşlarım var. Seviyorum ,seviliyorum.
YOU ARE READING
AŞK MI İNTİKAM MI
Teen FictionBir genç mutlu hayatı devam ederken, kötü bir olay başına gelir ve bu genç dostum dediğinden ihanete çok seviyorum dediği adamdan ihanete uğrar aşk mı intikam mı...