Gölge (Suçluların Kabusu)

Bölüm 82 -Ruha şekil vermek

Rüya'nın bakış açısı.

1 ay sonra... 

Gölge'nin kontrolü altında tüm ölüm enerjisi temizlendi ve zombiler yok edildi. Sıkıcı bir aydı ve gölgenin tek yaptığı tüm enerjiyi emmekti. Ruhla bir seviyesi için çok yüksek miktarda enerji gerekir. Bu ölüm enerjisini bu atılımı yapabilmek için kullandı. Bizim krallıkta Ruhla bir seviyesine giren kimsenin olmamasının temel sebebi yüksek enerjili ürünlere erişme imkanımızın bulunmaması. Ruhla bir seviyesine ulaşmak içni ruhun büyüyle bir olması gerekir ve bu çook fazla büyü enerjisi gerektirir. Gölge tüm ölüler yardımıyla ölüm enerjisini arttırdığı için ölüm enerjisini emerek atılım yapması mümkün oldu. Bunu normalde direk ememezdi ama onun aşırı yararlı hiçlik yeteneği yardımıyla enerjiyi emebildi. Bende ondan istiyorum aa dur ben öldüm.

''Gölge bak geride halletmen gereken işin de kalmadı. Hadi gel artık. Bizim evlenmemizde düşündüğümüz şey bu değil miydi? Birimiz ölecek olursa diğeri de ona katılacaktı.''

Gölge sonunda ailesinin yanında kaldı ve dış dünyaya açılmaktan vaz geçti. Sonrasında babaannem onu ziyarete geldi.

''Gölge biliyorum canın çok yandı ama Rüya burada kısılıp kalmanı istemezdi. Dışarıda çok büyük bir dünya ve birçok inanılmaz şey var. Gez dolaş ve amaçlarını gerçekleştir. Böyle küçük bir krallığı senin yeteneğini artırmasını engellemesine izin verme.''

Gölge garip bir bakışla konuşmaya başladı.

''Ben ölseydim Rüya'nın da benimle birlikte ölmesini isterdim. En başında evlenirken anlaştığımız da oydu. Şu an hayatta olmak benim için pek fazla bir şey ifade etmiyor. Ayrıca bu şekilde hissederken bir atılım yapabileceğime de inanmıyorum. Savaşın ve sorunların sonunda artık ilerlemek için bir isteğim kalmadı. Bu gezegenin benim aradığım adaleti hak ettiğini sanmıyorum.''

Babaannem bir süre daha diretse de sonunda pes ederek odadan çıktı. Çıktığı da iyi oldu Gölge tam arada kalmış gidip niye olayları değiştirmeye çalışıyorsun. Bırak sen onu bana gelecek biliyorum. Ama merak ediyorum onu hala hayata bağlayan şey ney?

''Acaba hala neden yaşıyorum. İçimdeki o sönmeyen yaşama isteği hala azalmamış halde yanıyor. Bu yaşama isteğinin sebebi ney? Hiçlikten çıktığımdan beri o hissi hissediyorum. Sonsuza dek yok olmadan varlığımı sürdürebilme isteği. Hayat için bir açlık.  Hiçlikteki hiç bir şeyin olmadığı durum beni düşündüğümden fazla etkilemiş olabilir mi?''

''Ah söndürelim o ateşi. Bol bol buz sağlayan bir küren var. Kendine yakın tut o küçük ateş söner sen rahat ol. Kürenin yanında basit bir uyku ve bana geleceksin. Sonra nereye gideceksek beraber gidebileceğiz. El ele sonsuzluğa yolculuğumuza devam edeceğiz. Ölümden sonra ne var bilmiyorum ama onunla beraber yüzleşebiliriz.''

Gölge bir anda çevresine bakındı. Hey acaba beni duyuyor mu? 

''Hey beni duyabiliyorsun değil mi? Yoksa o şekilde tepki vermeni gerektirecek hiç bir şey yok.''

''Sen Rüya olamazsın, o öldü. Deliriyorum ve sende vicdanımın sesisin değil mi? Eh her şekilde ilk delirişim olmaz. O zamanda başkalarının seslerini gerçek gibi duyduğum olmuştu.''

''Beni ne zamandır duyabiliyorsun?''

''Emin değilim. Sanırım Rüya'nın ölümünden bir kaç gün sonra başladı. Her şekilde sen yoksun neden sana cevap veriyorum ki?''

''Hey dur bunu kanıtlayabilirim.''

''Nasıl olacak o?''

''Senin bilmediğin ve benim bilmem gereken şeyleri başkalarına sorarak öğrenebiliriz.''